CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Afyonkarahisar'da STK temsilcileri ve muhtarlarla buluşmasında konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
''Neden rejimimizi değiştiriyoruz, hangi gerekçeyle değiştiriyoruz? Bir ülkede demokrasi askıdaysa o ülkenin büyüme şansı sıfırdır. Bana dünyada demokrasisi olmayan ama gelişmiş bir ülke gösteremezsiniz. Doğal kaynakları olan Suudi Arabistan gelişmiş bir ülke midir? Hayır. Hiç madeni olmayan Japonya'yı alın. Dünyanın en gelişmiş asansörlerini yapıyor. Niçin? Demokrasisi geliştiği için. Bir kişi tek başına OHAL ilan edebiliyor. Bugünkü sistemde önce MGK'da toplanılıyor karara bağlanılıyor. Hükümete tavsiyede bulunuyoruz OHAL ilan edin diye. Hükümet Bakanlar Kurulu'nda görüşüyor sonra TBMM'ye geliyor. TBMM yetki verir veya vermez. Ne demektir OHAL? Hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok demektir. Devletin yapısı ve işleyişiyle ilgili her türlü kararname çıkarma yetkisi veriliyor. Afyon'un milliyetçi damarının ne kadar güçlü olduğunu biliyorum. Tek adam rejimlerini Ortadoğu'da hangi felaketlere yol açtığını ben de biliyorum siz de biliyorsunuz. Libya'ya bakın parçalandı Libya diye bir devlet kalmadı. Irak'a bakın. Bir kişiyi ikna edip kandırdığınızda devleti 24 saat içinde ele geçiriyorsunuz. En geç 24 saat içinde devletin bütün komutanlarını emniyet müdürlerini tamamını görevden alabilirsiniz. İstediği bakanlığı kuracak istediği bakanlığı kaldıracak. Bakan ya da başkan yardımcıları milletvekili olmayacak. Milletvekiliğinden başkan yardımcısı yaparsa milletvekilliğinden istifa etmek zorunda kalacak. Bana bir Allah'ın kulu bana bunun makul gerekçesini anlatsınlar.
Dünyada örneği olmayacak şekilde çok partili hayata kendi irademizle geçtik. Güzel mi? Güzel. Şimdi neden bir dayatmayla karşı karşıyayız. Nasıl bir baskı var diyeceksiniz? Devletin forsunu arabalarını parasını uçaklarını bütün imkanlarını kullanıyorlar beni üzen çıkıp meydana diyorlar ki 'Biz mağduruz.' Peki ya biz? Devletin imkanlarını kullanmıyoruz. Bizim güvencemiz ne? Allah'ımız ve halkımız.
Sonu belirsiz bir maceranın içine Türkiye sürüklenmemeli. Akıl var aklı kullanacağız. Akıl kullanacağımız yerde bütün aklımızı bir kişiye emanet etmek ne kadar doğrudur? Niye ben aklımı kullanmayacağım siz niye aklınızı kullanmayacaksınız?''