AK Parti Grup Başkanvekilleri İlknur İnceöz, Bülent Turan, Naci Bostancı, Nurettin Canik ve Ahmet Aydın’ın imzası ile yapılan yazılı basın açıklamasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TOBB Genel Kurulunda yaptığı konuşmada başkanlık sistemine ilişkin, “Başkanlık sistemini kan dökmeden gerçekleştiremezsiniz" sözlerine tepki gösterdi.
AK Parti Grup Başkanvekilleri tarafından yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Sayın Kılıçdaroğlu, TOBB Genel Kurulunda yaptığı konuşmada kabul edilemez sözlerine, hakaretlerine daha ileri noktada bir yenisini eklemiş, bu defa halkı da tahrik etmek amaçlı son derece üzücü yakışıksız ‘kan dökmekten’ bahsetmiştir. Demokratik sistemin en temel unsurlarından sayılan muhalefet partisinin genel başkanı olarak, bu konuma, demokrasinin ruhuna, siyasi rekabetin nezaketle yürütülmesine aykırı bir şekilde şiddet ve tahrik amaçlı kelimeler kullanması, dolduramadığı CHP Genel Başkanlık koltuğunu şiddet payandası ile ayakta tutma çabasından başka bir anlam taşımamaktadır. CHP Genel Başkanı; darbeye, şiddete, başkaldırıya davetiye çıkarmaktadır. Ülkenin barış ve huzurunu ortadan kaldıracak, bölücü ve yıkıcı bir dil kullanmaktadır. Milletimizin CHP’ye vermiş olduğu görev artık neredeyse değişmez bir statü haline gelen muhalefet partisi rolüdür. Bu partinin başındaki zatın elbette verilen yetki çerçevesinde meşru zeminler içinde her tür eleştiriyi dile getirmesi, kendi programlarına uymadığını düşündüğü konularda itirazlarını ortaya koyması, tartışma yürütmesi hakkıdır. Fakat milletin vermediği nihai siyasi kararları alma yetkisini şiddete, kana, tahrike dayalı bir dille elde edebileceği zannıyla davranması malum zatın akıl sağlığının yerinde olmadığını, içinden yükselen despotik güdüyü, kendini yegâne otorite görme hastalığını ortaya koyar. AK Parti’nin tüm siyasi çalışmaları, teklifleri, yaklaşımları meşruiyet temelli ve millet iradesi esaslıdır. Başkanlık sistemi konusunda teklifin görüşüleceği yer TBMM, gerekirse milletimizin yüce iradesidir. Anayasa komisyonunda dahi kendi tekliflerini dile getirmekle yetinmeyen iktidar partisinin teklifleri üzerinde de kendinde söz ve karar hakkı gören bu despotik siyasi anlayışın bugün de kandan bahsetmesi esasen şaşırtıcı değildir. Milletimiz, demokrasi derken sadece kendine demokrat olan, özgürlük derken, sadece kendi zihniyetine özgürlük anlayan bu kafanın şimdi de millet iradesi yerine kan ve şiddet temelli zorbalığı koymaya çalışan siyasetine uzun yıllar boyunca en güzel cevabı vermiştir; ilk seçimlerde de bu zatı koltuğuyla ve aynı zihniyetteki sergerdeleriyle birlikte tarihin çöp sepetine atarak tutumunu taçlandıracağı muhakkaktır.”
(İHA)