CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çankaya Belediyesi Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen partisinin belediye başkanları toplantısında konuştu. Türkiye’nin içinde bulunduğu koşulları bildiklerini, vatandaşın mutsuz olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Bir belirsizlik süreci içinde yine bir seçime gideceğiz. Yarın sabah Türkiye’de ne olacağını kimse bilmiyor? Biz uyarıyoruz, sorumlu bir siyasal partinin genel başkanı olarak uyarıyorum; bu şekliyle hükümet, bu şekliyle saray Türkiye’yi yönetemez. Yönetim farklı bir şeydir, bilgi, birikim, deneyim ister. 16 yıldır deneyim kazanmadılar, yapboz politikasıyla doğruyu bulmak mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
"YEREL YÖNETİMLERDE HİÇBİR SİYASAL PARTİ CHP’Lİ BELEDİYELERİN ELİNE SU DÖKEMEZ"
"Kimin ne yaptığı belli değil. Ofis üstüne ofis kuruluyor, atamayla gelen bakanlar yetkileri bazen parlamentonun üstünde" diyen Kılıçdaroğlu, "Türkiye’nin oturup düşünmesi lazım. Türkiye, sadece CHP’lilerin değil, AK Parti’lilerin de ülkücülerin de Saadet Partili kardeşlerimin de 81 milyonun Türkiye’sidir. 81 milyonun sorumluluğu vardır. Huzuru hepimiz istiyoruz. Ama 16 yılda geldiğimiz noktaya bakıyoruz, huzur yok. Demek ki önümüzde ciddi bir süreç var. Bu süreci hepimiz dikkatle değerlendirerek sandığa gitmek zorundayız. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Yerel yönetimlerde hiçbir siyasal parti CHP’li belediyelerin eline su dökemez. Bazı hizmetlerimizi eksik görebilirler, bazılarını yanlış bulabilirler ama eğri oturup doğru konuşalım. Yerel yönetimler, metro deyince akla CHP gelir. Ankara’da, İstanbul’da, İzmir’de metronun temelini atanlar CHP’li belediyeler. İlk tanzim satış mağazalarını, halk ekmek fabrikalarını, ilk tercihli yol uygulamasını CHP’li belediyeler yaptı" açıklamasında bulundu.
Kent kültürüyle ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, "İstanbul hepimizin göz nuru. Hepimizin göz bebeği gibi korumamız gereken bir kent. Üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış İstanbul. İstanbul’a ne yapıldı? Sonunda kalkıldı ve itiraf edildi. Sarayda oturan zat 81 milyonun önünde ’Biz İstanbul’a ihanet ettik’ dedi. Ama hiçbir CHP’li belediyenin olduğu yerde o beldeye asla ihanet edilmemiştir" şeklinde konuştu.
"BİZİM BELEDİYE BAŞKANLARIMIZIN BİRİLERİ TARAFINDAN ZORLA İSTİFA ETTİRİLEN BELEDİYE BAŞKANLARI DEĞİLDİR"
CHP olarak insanı hor görmediklerini, yoksulluğu teşhir etmediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Ama bunlar yapıyorlar. CHP’li belediyelerin olduğu yerlerde vatandaş nefes alır. 4 mevsimin güzelliğini CHP’li belediyelerin olduğu yerde görür. Karabasan gibi çökmez vatandaşın sırtına. CHP’li belediyelerin kapıları vatandaşa sonuna kadar açıktır. Bütün ibadethaneler tertemizdir, hepsine bakılır. Dolayısıyla biz belde halkı nasıl yaşamak istiyorsa ona her türlü hizmeti vermeyi temel ilke edinen gelenekten geliyoruz. Bütün bunları yaparken belediye başkanlarımızın olağanüstü baskılar altında olduğunu biliyoruz. Siyasal iktidar hazmedemiyor, her türlü baskıyı kuruyor. Kendi belediyelerine bir şey demiyor ama bizim belediyelere müfettiş üstüne müfettiş gönderiyor ’acaba bir şey bulabilir miyim?’ diye. Göndermezseniz, namertsiniz. Korkulacak bir şeyimiz yok ki. Bizim geleneğimizde halka hesap vermek vardır zaten. Her kuruşun hesabını vermek bizim görevimizdir zaten. Bizim belediye başkanlarımızın birileri tarafından zorla istifa ettirilen belediye başkanları değildir, bizim belediye başkanlarımız bütün baskılara rağmen direnen, halkına hizmet etmek için çaba harcayan belediye başkanlarıdır. Büyük fedakarlıkla bu görevi yapıyorlar” dedi.
"NİÇİN İSTİFA ETTİRİLDİLER KİMSE BİLMİYOR"
Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Ama onların belediyelerine bakın İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı, Ankara, Balıkesir, Bursa, Niğde, Düzce belediye başkanları görevlerinden istifa etmek zorunda kaldılar. Niçin istifa ettirildiler kimse bilmiyor. Kusurları yoksa neden istifa ettirdiniz? Bu belediye başkanlarının ilerde çocuklarına anlatabilecekleri bir gerekçe yoktur. Eleştirebilirsiniz, adaletin yerine geçip belediye başkanını boynunu vurmak asla doğru değildir. Korkudan ses çıkaramıyorlar. Neden? Verilmeyecek hesapları mı var? Ama bizim belediye başkanlarına her türlü baskıyı yapıyorlar, nefes bile aldırmıyorlar, görevlerinden alıyorlar ama biz bütün belediye başkanlarımıza güveniyoruz. Hepsiyle gurur duyuyoruz."
"ANKARA VE İSTANBUL DAHİL ALACAĞIZ"
Önümüzdeki süreçte yerel seçimler olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Yerel seçimlerde önemli hedefler koyduk. Şu anda Tekirdağ, İzmir, Aydın, Muğla, Eskişehir ve Hatay büyükşehir belediyelerimiz var. Önümüzdeki süreçte Balıkesir, Denizli, Uşak, Mersin, Adana, Antalya, Bursa, Ankara ve İstanbul dahil alacağız. İstanbul bugün vurguncuların elindeyse ve 20 yıla yakın süredir yiyile yiyile bitirilemiyorsa İstanbul’a tarihi kimliği kazandırmak bizim için onur ve şeref olacaktır. Biz yerel yönetimlerde söz sahibiyiz. Eksikliklerimiz var onları zaman içinde tamamlıyoruz. Eksikliklerimizin kaynaklarına bakıyoruz. Eğer AK Partili bir belediye başkanı kentsel dönüşüm için başvurduğunda bir hafta içinde Bakanlar Kurulu kararı çıkıyor CHP’li belediye başvurduğunda yıllarca karar çıkmıyorsa orada bir sorunumuz var. O eksiklik bizim belediyelerden değil siyasal iktidarın engellemelerinden kaynaklanıyor" değerlendirmesinde bulundu.
"SANDIKTA İTTİFAK YAPACAĞIZ"
Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Bize soruyorlar yerel yönetimlerde ittifak yapacak mısınız diye? Sandıkta ittifak yapacağız. Halktan, beldeden, ayrımcılıktan yana olmayan, halkına hesap veren bütün belde halkına diyeceğiz ki gelin bizim belediye başkanımıza oy verin diyeceğiz. Sandıkta mutabakatı sağlayacağız. Belediyelerimizi göstereceğiz örnek olarak. Halkımıza şunu söylüyoruz, ‘sen bulunduğun kentin Beşiktaş, Sarıyer, Çankaya, Yenimahalle, Muğla gibi mi olmasını istiyorsun? Tereddütsüz yapacağın tek şey var CHP’li belediyeye oy vereceksin.’ Nerede bir CHP’li belediye varsa orada huzur vardır. Biz kiminle ittifak yapacağız. Önce yıllar yılı AK Parti’ye oy verip bugün hayal kırıklığına uğrayan AK Parti’li kardeşlerimizle ittifak yapacağız. Gelin görün belediyecilik hizmeti nasıl veriliyormuş göreceksiniz."
"BELLİ MAKAMLARDA OTURAN KİŞİLERİN YALAN SÖYLEME HAKLARI YOKTUR"
Belli makamlarda oturan kişilerin yalan söyleme haklarının olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bu kendi halkına kötülük etmektir. Kalktı Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zat, ’Bakın burada İnönü’yü görüyorsunuz, elindeki bayrak dikkat edin Türk bayrağı değil, Amerikan bayrağı’ açıklamasını yaptı. Sonra gerçek ortaya çıktı. Soruyorlar Macaristan’dan gelirken ve 180 derece çark ederek ’ben tek bayrak demedim ki zaten. Gösterdiğim fotoğrafta zaten tek mi çift mi belli. İki tane çubuk orada görünüyor.’ Bunu söylemiş. Birinci yalan elinde Türk bayrağı yok diyor. En azından makamına saygı duy kendine saygı duymuyorsan. İnönü gidip Katar şeyhinden bedava uçak almadı. Birisinin önünde diz çökmedi. 7 düvele diz çöktürdü. Cumhurbaşkanlığı makamı kimseye yalan söyleme özgürlüğü tanımaz. Yalancıdan da zaten bırakın Cumhurbaşkanı bir siyasi partinin genel başkanı da olmaz, insan da olmaz" diye konuştu.
"BU SEÇİMDE DANANIN KUYRUĞU KOPACAK"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ise yaptığı konuşmada, "Bu seçimde dananın kuyruğu kopacak. Büyük kentlerde kazanlar kaynıyor. Sadece genel merkezden başlatılan kampanya değil her bölgeye ayrı ayrı kampanyalar hazırlayacağız. Türkiye’nin her vatandaşıyla ittifak yapacağız. Yerel seçimlerde siyaset en belirleyici ayrım olmaktan çıkar. Durmadan yürüdük. Şimdi tur bindirmek için koşmaya başlayacağız. Bu seçim çok güzel şeyler olacak" ifadelerini kullandı.
(Pelin Üzek Kılıç - Fatih Erdoğan/İHA)