Danıştay 10. Daire, “kimliği tespit edilmesine rağmen ailesi veya yakınları tarafından 3 gün içinde teslim alınmayan cesetlerin, belediye veya mülki amirliğe gömülmek üzere teslim edileceği” düzenlemesindeki “3 gün” sınırlamasının yürütmesini durdurdu. Buna göre, kimliği tespit edilmiş cenazelerin 3 günün ardından belediye ya da mülki idareye teslim edilerek kimsesizler mezarlığına gömülmesi gibi uygulamalar yapılamayacak.
Açık hukuk ihlali
Özgürlükçü Hukukçular Derneği adına avukatlar Nuray Özdoğan ve Sertaç Ekinci tarafından açılan davanın dilekçesinde, Adli Tıp Kurumu Kanunu’na göre kimliği tespit edilmiş cenazelerin en az 6 ay süreyle muhafazasının gerektiği, buna karşılık söz konusu yönetmelik değişikliğiyle bu sürenin kanuna aykırı biçimde 3 günle sınırlandırıldığı kaydedildi. Yönetmelik değişikliğinin farklı kanunlara da aykırı olduğunun anlatıldığı dilekçede, düzenlemenin iptali ve yürütmesinin durdurulması istendi.
Başvuruyu görüşen Danıştay 10. Daire, oy çokluğuyla yönetmelikteki kritik, “3 gün” ifadesinin yürütmesini durdurdu. Kararda, anayasaya göre herkesin vazgeçilmez temel haklarının bulunduğu, kanunda yazılı haller dışında vücut bütünlüğüne dokunulamayacağı anımsatıldı. Anayasaya göre sokağa çıkma yasağının zorunlu hallerde mümkün olabildiğine işaret edilen kararda, yönetmelikteki 3 gün sınırının olağan koşullarda teşhis edilen cesedin teslim alınması için makulken, sokağa çıkma yasağının bulunduğu bir ortamda makul ve orantılı olmayacağı kaydedildi. Kararda, 3 günlük sınırlamanın ölenin ailesi ve yakınları açısından telafisi imkansız zararlara yol açacağı kaydedildi.
Karar, üçe karşı iki üyenin karşı oyuyla alındı. Bu karara göre, sokağa çıkma yasaklarının olduğu, operasyonların sürdüğü merkezler için yapılan yönetmelik değişikliğindeki, “3 gün” sınırlaması uygulanamayacak. Teşhis edilen cesetlerin gömülmesi için ailelerinin teslim almaları beklenecek. Teslim alma konusunda kanundaki sınırlamalara uyulması gerekecek.
Milliyet
