Sultandağı Ziraat Odası Başkanı Hasan Dinç, Ziraat-900 kirazı (Napolyon) denildiğinde ilçelerinin akla geldiğini belirterek, Sultandağları'nın ve Eber Gölü'nün arasında kalan bölgede yetişen kirazın farklı bir lezzete sahip olduğunu söyledi.
Bu kirazın yıllardır Avrupa ülkelerine ihraç edildiğini ve ilçelerinin dış satımda öncü olduğunu belirten Dinç, "Bu çeşitte yurtdışına ürün gönderen ilk ilçelerden biriyiz. Buradan giden kirazlar sayesinde Avrupa'da bu çeşit, Türk kirazı olarak bilinir" dedi.
Dinç, Türkiye'nin 50-55 bin tonluk kiraz ihraç ettiği dönemlerde ilçelerinden yapılan dış satımın 20 bin tonu geçtiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Geçen yıl, önceki sene ihracatımız 20-21 bin ton civarında oldu. Diğer çeşitlerle 50 bin ton olan yıllık kiraz üretiminin 20 bin tonu yurtdışına gidiyor. Bu yıl da beklentilerimiz bu yöndeydi ancak olmadı. İlkbahar ve hasat döneminde etkili olan aşırı yağışlar üründe mantar hastalığına yol açtı. Yağmur olgunlaşan kirazı çatlattı. Mantar yüzünden binlerce ton ürün dalında çürüdü. Böyle olunca ihracatımız 20 bin tondan yaklaşık 3 bin tona geriledi. Bunun bin tonu Yeşilçiftlik beldesinden oldu."
Bu yıl Avrupalı'nın daha az Türk kirazı yediğini belirten Dinç, "Dalında toplanmadan bırakılan tonlarca ürün var. Bu kadar sorun kirazda fiyatları da düşürdü. Çiftçi tarlasında ihracatlık ürün, ikinci kalite ve fabrikalık olmak üzere toplattığını üçe ayırdı. Hem toplatma hem de seçme için işçi çalıştırılınca çiftçi bu yıl kazanamadı" dedi.
Dinç, fiyatların 50 kuruş ile 3,3 lira arasında değiştiğini, ortalamanın ise 2 liranın altında gerçekleştiğini ifade ederek, bu şartlarda çiftçinin kazanamadığını sözlerine ekledi.