03-11-2022 18:47
Eskişehir’de iddiaya göre boşanma meselesi nedeniyle tartıştığı eşi Tahir Yıldız’ı göğsünden bıçaklayarak öldüren Sibel Yıldız mahkemedeki ilk savunmasında, “Eşim eve başka erkekler alıyordu, beni o erkeklere pazarlıyordu. Son doğurduğum çocuğun da babası zaten eşim değildi” dedi.
Geçen yıl Ekim ayında iddiaya göre aralarında boşanmak istediği eşi Tahir Yıldız (35) ile tartışma yaşayan 3 çocuk annesi Sibel Yıldız (25), tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüşmesi üzerine eşini göğsünden bıçakladı. Komşuların ihbarı üzerine olay yerine 112 Acil Sağlık ekibi sevk edildi. Ağır yaralanan Tahir Yıldız, ilk müdahalesinin ardından ambulansla kaldırıldığı Eskişehir Şehir Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Olayın ardından evden kaçan şüpheli Sibel Yıldız, polis ekiplerince yakalanarak gözaltına alındı. Cinayet şüphelisi kadın emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği sulh ceza hâkimliğince tutuklanarak cezaevine gönderildi. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmanın tamamlanmasının ardından hazırlanan iddianame ile şüpheli Sibel Yıldız hakkında ‘eşi kasten öldürmek’ suçundan Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı.
Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasında tutuklu sanık Sibel Yıldız mahkeme salonunda hazır bulundu. Duruşmaya maktul Tahir Yıldız’ın kardeşleri A.K, D.S. ve taraf avukatları katıldı. Mahkeme heyeti, sanık savunması ve müşteki ifadelerini dinledi.
“Son doğurduğum çocuğun babası eşim değildi”
Mahkemedeki savunmasında eşinden boşanmak istediğini ancak eşinin kabul etmediğini, bu sebeple tartıştıklarını söyleyen sanık Sibel Yıldız, “Eşimin olay tarihinde uzaklaştırması vardı. Daha öncesinde de beni dövüyordu, bu nedenle uzaklaştırma aldırmıştım. Olay günü de zaten tartıştık. Eşim eve başka erkekler alıyordu, beni o erkeklere pazarlıyordu. Son doğurduğum çocuğun da babası zaten eşim değildi fakat kim olduğunu bilmiyorum. Ben bu ilişkilere kendi rızam ile girmedim. Eşim bana zorla yaptırdı, beni ‘çocukları elinden alırım’ diyerek tehdit etti. İkiz çocuklarımdan biri kız, ‘kızını alırım, bir daha göstermem’ dedi. Eşimden boşanmak istedim. İkametimizde eşim kalıyordu, ben o gün eşyalarımı toplamak için eve geldim. Ondan boşanmak istediğimi söyledim fakat eşim kabul etmedi. Bunun üzerine ben evden çıkıp ailemin yanına gittim. Akşam tekrar geri geldim. Ben geldiğimde kimse yoktu. Eşim sabah eve geldi, kapıyı çaldı. Anahtarı olmadığı için açamadı. Ben de kapıyı açtım. Eşimle boşanma sebebiyle tartıştık. Bana ‘Seni öldürürüm, çocuklarını elinden alırım’ dedi. Biz bu tartışmayı yaparken komşumuz E.Y. de bu olayı gördü. Eşim tartışma sırasında evden bıçağı aldı. Beni tehdit etti, komşumuz olmasaydı benim hayatım söz konusuydu. Ben bıçağı onun elinden almaya çalışırken bıçak ona denk geldi. Onun elinden bıçağı ben aldım. Eşime bir kere sol göğüs kısmından bıçak darbesi vurdum. Apar topar pansuman yaptırmaya gittim. Sonra da eşime yardım etmek için ambulans çağıracaktım fakat eşimi evde bulamadım” dedi.
“Sanık, daha önce benim telefonumdan birkaç erkekle konuşmuştu”
Mahkemedeki ifadesinde sanığın, kardeşini aldatması nedeniyle tartışma yaşadıklarını bildiğini kaydeden maktulün kardeşi A.K., “Olayın öncesinde zaten ölen kardeşimle sanık arasında sanığın kardeşimi aldatması nedeniyle sık sık tartışma yaşandığını biliyorum. Benim telefonumdan da sanık daha öncesinde birkaç erkekle telefonla konuşmuştu. Bu nedenle biliyorum. Ben hatta sanıkla bu nedenle sorun yaşayıp şikâyetçi oldum fakat ağabeyimle sorun yaşamasınlar diye şikâyetimden vazgeçmiştim. Şikâyetçiyim” ifadelerini kullandı.
“Evde kendisi yokken başkalarını eve aldığını, bu nedenle tartıştıklarını söylemişti”
Maktulün diğer kardeşi D.S. ifadesinde, olaydan 3 hafta önce maktulle konuştuğunu ve kardeşinin aldatma meselesi nedeniyle tartışma yaşadıklarını söylediğini belirterek, “Ben olaydan üç hafta önce kardeşimle telefonla konuştuğumda eşiyle tartıştıklarını, sanığın hamile olduğu çocuğun kendisinden olmadığını, evde kendisi yokken başkalarını eve aldığını, bu nedenle tartıştıklarını söylemişti. Sanıktan şikâyetçiyim” dedi.
Akıl sağlığı durumuna ilişkin adli tıp raporu istendi
Mahkeme heyeti sanığın, duruşmadaki ifadeleri ve daha önce akıl hastalığıyla ilgili evraklar nedeniyle Adli Tıp Kurumu Dördüncü İhtisas Kuruluna sevk edilerek, suç tarihi itibariyle cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin rapor alınmasına hükmederek, tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.
Geçen yıl Ekim ayında iddiaya göre aralarında boşanmak istediği eşi Tahir Yıldız (35) ile tartışma yaşayan 3 çocuk annesi Sibel Yıldız (25), tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüşmesi üzerine eşini göğsünden bıçakladı. Komşuların ihbarı üzerine olay yerine 112 Acil Sağlık ekibi sevk edildi. Ağır yaralanan Tahir Yıldız, ilk müdahalesinin ardından ambulansla kaldırıldığı Eskişehir Şehir Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Olayın ardından evden kaçan şüpheli Sibel Yıldız, polis ekiplerince yakalanarak gözaltına alındı. Cinayet şüphelisi kadın emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği sulh ceza hâkimliğince tutuklanarak cezaevine gönderildi. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmanın tamamlanmasının ardından hazırlanan iddianame ile şüpheli Sibel Yıldız hakkında ‘eşi kasten öldürmek’ suçundan Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı.
Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasında tutuklu sanık Sibel Yıldız mahkeme salonunda hazır bulundu. Duruşmaya maktul Tahir Yıldız’ın kardeşleri A.K, D.S. ve taraf avukatları katıldı. Mahkeme heyeti, sanık savunması ve müşteki ifadelerini dinledi.
“Son doğurduğum çocuğun babası eşim değildi”
Mahkemedeki savunmasında eşinden boşanmak istediğini ancak eşinin kabul etmediğini, bu sebeple tartıştıklarını söyleyen sanık Sibel Yıldız, “Eşimin olay tarihinde uzaklaştırması vardı. Daha öncesinde de beni dövüyordu, bu nedenle uzaklaştırma aldırmıştım. Olay günü de zaten tartıştık. Eşim eve başka erkekler alıyordu, beni o erkeklere pazarlıyordu. Son doğurduğum çocuğun da babası zaten eşim değildi fakat kim olduğunu bilmiyorum. Ben bu ilişkilere kendi rızam ile girmedim. Eşim bana zorla yaptırdı, beni ‘çocukları elinden alırım’ diyerek tehdit etti. İkiz çocuklarımdan biri kız, ‘kızını alırım, bir daha göstermem’ dedi. Eşimden boşanmak istedim. İkametimizde eşim kalıyordu, ben o gün eşyalarımı toplamak için eve geldim. Ondan boşanmak istediğimi söyledim fakat eşim kabul etmedi. Bunun üzerine ben evden çıkıp ailemin yanına gittim. Akşam tekrar geri geldim. Ben geldiğimde kimse yoktu. Eşim sabah eve geldi, kapıyı çaldı. Anahtarı olmadığı için açamadı. Ben de kapıyı açtım. Eşimle boşanma sebebiyle tartıştık. Bana ‘Seni öldürürüm, çocuklarını elinden alırım’ dedi. Biz bu tartışmayı yaparken komşumuz E.Y. de bu olayı gördü. Eşim tartışma sırasında evden bıçağı aldı. Beni tehdit etti, komşumuz olmasaydı benim hayatım söz konusuydu. Ben bıçağı onun elinden almaya çalışırken bıçak ona denk geldi. Onun elinden bıçağı ben aldım. Eşime bir kere sol göğüs kısmından bıçak darbesi vurdum. Apar topar pansuman yaptırmaya gittim. Sonra da eşime yardım etmek için ambulans çağıracaktım fakat eşimi evde bulamadım” dedi.
“Sanık, daha önce benim telefonumdan birkaç erkekle konuşmuştu”
Mahkemedeki ifadesinde sanığın, kardeşini aldatması nedeniyle tartışma yaşadıklarını bildiğini kaydeden maktulün kardeşi A.K., “Olayın öncesinde zaten ölen kardeşimle sanık arasında sanığın kardeşimi aldatması nedeniyle sık sık tartışma yaşandığını biliyorum. Benim telefonumdan da sanık daha öncesinde birkaç erkekle telefonla konuşmuştu. Bu nedenle biliyorum. Ben hatta sanıkla bu nedenle sorun yaşayıp şikâyetçi oldum fakat ağabeyimle sorun yaşamasınlar diye şikâyetimden vazgeçmiştim. Şikâyetçiyim” ifadelerini kullandı.
“Evde kendisi yokken başkalarını eve aldığını, bu nedenle tartıştıklarını söylemişti”
Maktulün diğer kardeşi D.S. ifadesinde, olaydan 3 hafta önce maktulle konuştuğunu ve kardeşinin aldatma meselesi nedeniyle tartışma yaşadıklarını söylediğini belirterek, “Ben olaydan üç hafta önce kardeşimle telefonla konuştuğumda eşiyle tartıştıklarını, sanığın hamile olduğu çocuğun kendisinden olmadığını, evde kendisi yokken başkalarını eve aldığını, bu nedenle tartıştıklarını söylemişti. Sanıktan şikâyetçiyim” dedi.
Akıl sağlığı durumuna ilişkin adli tıp raporu istendi
Mahkeme heyeti sanığın, duruşmadaki ifadeleri ve daha önce akıl hastalığıyla ilgili evraklar nedeniyle Adli Tıp Kurumu Dördüncü İhtisas Kuruluna sevk edilerek, suç tarihi itibariyle cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin rapor alınmasına hükmederek, tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.
