Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Op. Dr. Harun Kütahya, kök hücre uygulamasıyla diz ve eklem hastalılarında zamanı geriye alabildiklerini, kök hücresinin bulunduğu ortama uyum sağladığı için kullanım alanlarının çeşitlendiğini ifade ederek, “Yıpranmış ya da özelliğini kaybetmiş bölgeyi yeniden sağlıklı haline getirebiliyor” dedi.
Medicana Sağlık Grubu Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Op. Dr. Harun Kütahya, kök hücre uygulamasıyla diz ve eklem hastalılarında zamanı geriye alabildiklerini belirterek, "10 sene öncesine kadar ortopedi kitaplarında kıkırdak hasarlandığı zaman tamiri olmaz diye bilgi verilirdi. Eskiden kıkırdak aşınması başlamış olan bir hastaya, zamanla bu kıkırdağın daha da yıpranacağını ve şikayetleri daha çok artarsa olabileceği ameliyat seçeneklerini anlatıyorduk. Günümüzde kök hücre uygulaması ile kıkırdağı tekrardan oluşturup, eski haline döndürülebiliyoruz” diye konuştu. "Ayak bileği kıkırdak sorunlarında da kök hücre uygulaması yapılabilir"
Kök hücre uygulamasının sadece kıkırdak tamiri için kullanılmadığını da anlatan Op. Dr. Harun Kütahya, “Menüsküs tamiri yapılmış hastalarda da kök hücre uyguluyoruz. Menüsküs yırtığı dikildikten sonra, o alana kök hücre uygulaması yaparak tamir yapılan alanda doku iyileşmesini artırarak tamir sonuçlarında başarı oranlarını yükseltiyor ve iyileşmesini hızlandırıyoruz. Yine ayak bileği kıkırdak sorunlarında da kök hücre uygulaması yapılabilir. Orada da iyileşme ihtimalini artırabilecek etkisi vardır. Ayrıca kas tendon şikayetlerinde, tendon kopmaları sonrasında tamir yeteneğini artırıyor” şeklinde konuştu. “Kök hücre hangi dokuya uygulanırsa o dokuyu tamir eder”
Op. Dr. Harun Kütahya, kök hücresinin bulunduğu ortama uyum sağladığı için kullanım alanlarının çeşitlendiğini ifade ederek, “Yıpranmış ya da özelliğini kaybetmiş bölgeyi yeniden sağlıklı haline getirebiliyor. Örneğin kemiğin olduğu bölgede kemiğe dönüşüyor. Kıkırdağın arasında kıkırdağa dönüşüyor. Kasın olduğu alana uygulandığında kasa dönüşebiliyor. Kısacası hangi dokuya uygulanıyorsa, o dokuyu tamir edip geriye döndürebiliyor" ifadelerini kullandı.
Op. Dr. Harun Kütahya, kök hücre uygulamasında öncelikle hastanın durumu değerlendirildikten sonra işlemin zamanının belirlendiğini kaydederek, "Biz rutin uygulamada yağ doku kaynaklı olanı kullanıyoruz. Kemik iliği kaynaklı olan da kullanılıyor ama laboratuvar ortamında kültür ile üretilen kök hücreyi kullanmıyoruz. Bunun için çok büyük laboratuvarların kurulması gerekir. Hastadan ikinci bir işlemle kök hücrenin alınıp bekletilerek kültür ortamında üretildikten sonra hastaya tekrar ikinci bir ameliyatla kök hücrenin uygulanması gerekir. Bu işlem hem maddi açıdan hem de hasta konforu açısından zordur. Bu yüzden hastanın kendinden alınan yağ doku kaynaklı olan hücreyi kullanıyoruz" dedi. “Kök hücre uygulaması için 100 ile 200 cc arasında yağ almamız yeterli oluyor”
Hastanın yaşına göre alınacak yağ miktarının artabileceğini vurgulayan Op. Dr. Harun Kütahya, “Zayıflama ameliyatlarında olduğu gibi kilolarca yağ alınmaz. Bizim tek ekleme uygulayabileceğimiz kök hücre uygulaması için 100 ile 200 cc arasında yağ almamız yeterli oluyor. Biz de olabildiğince ekleme fazla miktarda kök hücreden zengin yağ ekliyoruz ki vereceğimiz kök hücre sayısı milyonları geçsin. Faydası daha çabuk ve daha hızlı olsun” şeklinde konuştu.
Kök hücre uygulaması yapıldıktan sonra iki haftalık bir koruma süreci olduğunu ifade eden Kütahya, “Sadece kök hücre uyguladığımız hasta akşam evine gider. Ameliyathane ortamında yapılır. Konforlu bir işlemdir. İki haftalık koruma süresinde hastalarımıza sıcaktan uzak durmalarını tavsiye ederiz” ifadelerini kullandı.