Kalınbağırsak kanserlerinin önlenebilir kanserler grubu içerisinde yer aldığına dikkat çeken Prof. Dr. Abdullah Zorluoğlu, “Barsak kanserinin gelişmesinde polipten kansere doğru bir gelişme süreci vardır. Poliplerin bir kısmı kansere dönme eğilimindedir. İşte bu tür bir polip varsa önce polip daha sonra ise kanser oluşuyor. Ama polip ve kanser arasında geçen zaman 11 yılı buluyor. Bu süre içerisinde her hangi bir şekilde poliplerin saptanması ve temizlenmesi o kişilerde kanser gelişimini önleyebilir” dedi.
Belli risk gruplarında kolonoskopi denilen incelemeyle poliplerin daha kansere dönmeden önce tespitinin mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. Abdullah Zorluoğlu, “Ancak kolonoskopiden önce yapılabilecek tarama testleri de vardır. Dışkıda gizli kan bakmak gibi. Şu anda aile hekimliklerinde 50 yaşını geçmiş kişilerde rutin uygulanmaktadır. Bazı aile gruplarında risk daha yüksektir. Bunlar kalıtsal olarak kansere dönüşen geni taşımaktadır. Bunun haricinde kilo ve beslenme tarzı çok önemlidir. Özellikle sebze ve meyveden uzak, fast food türü yiyecekler kalın bağırsak kanseri riskini arttırmaktadır” diye konuştu.
Zorluoğlu, “Kanser sağa sola sıçramamış ise dokunun temizlenmesiyle yüzde 80-90 hastada tam bir tedavi sağlanabilmektedir. Ama hastalığın başka organlara sıçraması durumunda tedaviye kemoterapi ve radyoterapi yöntemleri de eklenmektedir. Burada her hastaya göre farklı bir yol izlemek gerekiyor. Erken teşhis konulmuş vakalarda yüzde 90’lara kadar başarı yakalamak mümkündür” ifadelerini kullandı.
İHA