Mersin Şehir Hastanesi’ndeki görüntülerinin medyaya yansımasının ardından konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Köker, "Öncelikle Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’ndan ve devletimizden Allah razı olsun, böyle güzel bir hastane yaptırdıkları için" ifadelerini kullandı.
Habere konu olan olay gününe ilişkin bilgiler veren Köker, "23 Nisan tarihinde bir trafik kazası geçirdim ve bu hastaneye gelişimin nedeni de buydu. Kaza sırasında ayağım kırıldı ve alçıya aldılar. Olayın olduğu günde alçıyı çıkarmak için hastaneye geldim. Orada oturduğum esnada bu haberi yapanlar yanıma geldi ama ben onların haberci olduğunu hiçbir şekilde bilmiyordum. Ben hastanenin kendi yönetiminin, halk üstünde hastanenin durumu nedir, nasıl bir şeyler yapılabilir şeklinde bir anket yaptırdığını düşünerek bu röportajı yaptım. Zaten çekimler cep telefonuyla çekildi, hiçbir şekilde kamera kullanmadılar. Ben kendilerine işin sonunda sorduğumda, biz haberciyiz dediler. Konuya başlarken ilk baştan havadan sudan konuşuldu. Ondan sonra konuya girildiğinde o zaman ben Cumhurbaşkanımıza ve devletimize teşekkür ettim, Allah razı olsun dedim. Onların hiçbiri bu haberin içinde yok. Onlar şu an görüntülerde kesilmiş durumda. Bu haber asparagas bir haberdir" diye konuştu.
Bu haberden dolayı tüm Türkiye’ye rezil olduğunu söyleyen Köker, "Hiç kimsenin yüzüne bakacak halim kalmadı. Sosyal medyadan bana yapılan hakaretlerin artık haddi hesabı yok. Bunu artık kaldıramıyorum. Ben bu oyunun kurbanıyım. Hastaneyle ilgili ilk başta önce bana normal soru sordular, hastaneyle ilgili ne düşünüyorsunuz diye. Bir süre ’daha sessiz bir yere geçelim’ dediler. Sessiz alanda cep telefonuyla çekim yaparken, arkadaş göğsünden mikrofonu çıkardı. Ben halen adamların haberci olduğunu bilmeden bu konuşmayı yaptım. Hastaneye çekiyorlar sandım. İşin sonunda, her şey bittikten sonra haberci olduklarını öğrendim" şeklinde konuştu.
"BU BİR İTİBARSIZLAŞTIRMADIR, BEN DE BU OYUNA ALET EDİLDİM"
Görüntüleri ilk izlediğinde şok geçirdiğini kaydeden Köker, şöyle devam etti:
"Tamamen benim söylediklerimle farklı verilmiş. Görüntüler tamamen farklı. Hastaneyle ilgili söylediğim güzel yerler kesilmiş. Asparagas bir haberdir yani. Bu bir itibarsızlaştırmadır, bende bu oyuna alet edildim. Ben sadece saf ve temiz bir şekilde hastane yönetimi yapıyor diye konuştum. Orada yürümeyi kendim tercih ettim. Hiçbir şekilde golf arabası veya tekerlekli sandalye kullanmayı tercih etmedim. Merdivenlerden inince zaten mesafe kısaydı gideceğim yere o anda bastonları elime aldım. Onu da bir sinirle yaptım. Hiçbir şekilde haber ekibiyle birlikte çalıştığım, para aldığım yalandır. Bununla ilgili de sosyal medyada çok büyük tepkiler alıyorum. Benim vatan haini olduğum bile söyleniyor. Böyle bir şey yok. Ben Cumhurbaşkanımızın arkasında olan birisiyim, tam destek veren birisiyim. Hiçbir şekilde böyle bir şey yoktur. Bir kaza geçirdim ve gerçekten de ayağım kırıldı. O gün alçımı çıkarmaya gitmiştim. Hiçbir şekilde bu işin içerisinde değilim. Kullanıldım, bunu da kabul ediyorum.”
Hastane ile ilgili hiçbir sıkıntıları olmadığını, çok memnun olduğunu aktaran Kemal Alp Köker, Cumhurbaşkanı’na da hastane için teşekkür etti.
"MÜTHİŞ BİR İTİBARSIZLAŞTIRMA OPERASYONUNUN OYUNCAĞI OLMUŞUZ"
Gencin babası Hasan Basri Köker ise haberi televizyonda izleyince şok olduğunu belirterek, "Müthiş bir itibarsızlaştırma operasyonunun oyuncağı olmuşuz. Biz 20 senedir. Reisin arkasında olan bir aileyiz. İnanç olarak, düşünce yapısı olarak bu partinin birer neferiyiz. Bizi Mersin’de herkes bilir. Biz bu şehir hastanesinin yapılmasını destekleyebilmek için nelerin içerisinden geldik geçtik. Biz bu hastane için Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyoruz. Dünya çapında bir şey. Ben dünyanın üçte birini gezmiş bir insanım. Ben kanser tedavisi de gördüm burada. Devletimizden Allah razı olsun. Ama benim oğlumun konuşmalarını siz kesin, biçin işine geldiği gibi bir manipülasyon yapın. Sonra da bunu itibarsızlaştırma operasyonuna çevirin" diye konuştu.
Eksikliklerin ve eleştirilerin elbette olabileceğini, NASA’da bile eksikliklerin olduğunu ifade eden Köker, şöyle devam etti:
"İnsan ufak tefek şeyleri eleştirebilir. Ama bu ufak tefek şeylerin eleştirilmesini itibarsızlaştırma operasyonuna dönüştürmek doğru değil. Bu çocuğun 3-4 gündür psikolojisi bozuldu. Bunu yapmaya ne hakları var? Bizler bu tür şeylere alışkın değiliz. Bize bunları yaşatanları Allah’a havale ediyoruz. Çocuk orada iyi niyetli bir şekilde bir şeyler konuşmuş. Cumhurbaşkanımıza teşekkürlerini de iletmiş. Bunları yayınlamayın, sonra da kendisine göre kesin biçin."
(İHA)