Taş ocaklarının kurulmasına karşı çıkan 8 mahallenin muhtarı ve yöre halkı, taşıdıkları dövizlerle Gözne’de bir araya gelerek, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) sürecinde olan 4 taş ocağının kurulması ile doğa katliamı yaşanacağını ileri sürdü.
Gözneyi Sevenler Derneği Başkanı Hayrettin Zengin, mahallelerine taş ocakları açılmasını istemediklerini belirterek, bu konuda çaba sarf ettiklerini söyledi. Zengin, “Burada illaki patlama olacaktır ve en ufak patlamadan Gözne halkının suyu kesilecektir. Zaten şu an mevcut olan taş ocağından dolayı sular kesik” dedi. Bu mahallelerde yaklaşık 45-50 Yörük vatandaşın keçisinin bulunduğunu söyleyen Zengin, “Mera sahası kalmadı, başka yerlerdeki taş ocağı açılmayan yerler de vatandaşa özel ağaçlandırma bölgesi olarak tahsis edildi. Davar güdecek yer kalmadı. Mahalle aralarında davarlarını otlatıyorlar. Burada taş ocağı açılacak yerlerde ayrıca zeytin ağaçları yok olacak, katran, andız ağaçları yok olacak. Andız pekmezi yapamayacağız, her taraf toz olacak. Şu an bile orada çalışma olunca toz geliyor” diye konuştu.
Ayvagediği Yardımlaşma Derneği Başkanı Osman Kepir ise taş ocağından 10 mahallenin olumsuz etkileneceğini savunarak, “Meralarımızın, çevremizin ve hemşerilerimizin sağlığına kast eden bu taş ocağını bölgemizde istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
"Dinamit değil, kuş sesi duymak istiyoruz"
Mahalle muhtarları da Toroslar’da dinamit değil, kuş sesi duymak istediklerini vurguladılar. Bu mahallelere giden su kanallarının da taş ocağı nedeniyle etkileneceği ifade edilirken, temiz suya erişimin en temel hak olduğunu savunan muhtarlar, Mersin’in tüm dinamiklerinden destek beklediklerinin altını çizdiler.