HLC Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Merkezi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. C. Özerk Demiralp, meme büyütme ameliyatının plastik cerrahide en sık yapılan ameliyatlardan olduğunu belirterek, “Bu operasyon için en uygun adaylar, bedenine göre göğüsleri küçük olan ya da çok az göğüse sahip olan kadınlardır. Operasyonda silikon protezler kullanılmaktadır. Ameliyat öncesi hastanın isteğine göre uygun protez, plastik cerrah ile birlikte belirlenir. Protezin büyüklüğü, hastanın vücut anatomisi, cildin esnekliği gibi faktörlere göre planlanmaktadır. Protez, meme dokusunun altına, fasya veya kas altına ya da ’dual-plan’ adı verilen teknik ile birleştirilerek yapılabilmektedir. Kesi yeri meme başında ya da meme altında olabilir. Memeye istenilen şekli verecek bu protezler, FDA tarafından onaylanmış olduğundan vücuda herhangi bir zararı yoktur. Küçük memeli ve sarkıklığı fazla olan kadınlarda bu ameliyata ilaveten meme dikleştirme operasyonunun da planlanması şarttır” dedi.
AMELİYAT ÖNCESİ VE SONRASI YAPILMASI GEREKENLER
Ameliyat öncesi ve sonrasında yapılması gereken hakkında bilgi veren Dr. Demiralp, “Doktorunuzla yapacağınız görüşmede ameliyatı neden istediğinizi ve beklentilerinizi net olarak ifade etmeniz ve detaylandırmanız gerekmektedir. Ayrıca aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçlar ameliyattan önce mutlaka kesilmelidir. Eğer ailede meme kanseri olan varsa bunu doktorunuzla paylaşınız ve daha önce çektirdiğiniz mamografi ya da ultrasonunuz varsa yanınızda getirmeyi unutmayınız. Sigara içiyorsanız ameliyattan üç hafta önce bırakınız. Ameliyat yaklaşık olarak 1,5-2 saat sürer. Ameliyattan sonra hastanede kalmanıza gerek yoktur. Ağrılar, ilaçlarla rahatlıkla kontrol altına alınabilir. Bir hafta antibiyotik kullanılması gerekir. Erken dönemde meme, ödemin etkisiyle son halinden daha büyüktür. Dikişler ise kendiliğinden yok olacağından alınmasına gerek kalmayacaktır. 3 gün sonra kontrole gelen hastaya cerrahı önerilerde bulunulurr. Araç kullanımı 1 hafta, kol hareketini artıran sporlar 2 ay süre ile ertelenmelidir. Meme şekli 1-2 ay sonra ödemin de geçmesiyle son şeklini alır. Kontrollerin 1., 3., 6. ayda ve bir yıl sonrasında yapılması gerekir” diye konuştu.
Meme büyütme operasyonlarından sonra büyük bir komplikasyonla karşılaşılmadığını ifade eden Dr. Demiralp, “Fakat kanama, enfeksiyon, izin fazla kalması gibi bütün ameliyatlarda karşılaşılabilecek problemler ortaya çıkabilir. Bu ameliyata yönelik en sık karşılaşılan komplikasyon, meme protezi etrafında kapsül oluşmasıdır. Her hastada protez etrafında bir zar oluşur. Zarın şiddeti, hastanın yara iyileşme potansiyeline ve enfeksiyon varlığına göre değişebilir. Bunun ortadan kaldırılması için basit müdahaleler yapılır, eğer ilerlemişse ikincil bir operasyon düşünülebilir. Meme başı duyusunun azalması veya kaybolması ise başka bir komplikasyondur. Bu his kaybı geri dönüşümlü olabilir. Sonuçta meme büyütme ameliyatı ömür boyu iri ve estetik açıdan güzel göğüslere sahip olmanızı sağlayacaktır” dedi.
MEME KÜÇÜLTME AMELİYATI
Meme küçültme ameliyatlarına da değinen Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. C. Özerk Demiralp, “3-4 saat süren meme küçültme ameliyatı, steril hastane koşullarında genel anestezi altında yapılır. Meme, ameliyattan önce yapılmış olan işaretlemelere göre küçültülür ve doğal bir şekil verilir. Meme kenarlarında önceden tespit edilmiş fazla dokular var ise bunlar laser liposuction yöntemi ile düzeltilir. Uygulanacak yönteme göre kalacak iz değişiklik gösterecektir. Bu iz genellikle meme başının çevresinde ve buradan aşağıya doğru uzanan 4-5 cm’lik ve meme katlantı çizgisine uyacak ters-t şeklindedir. Bunlar erken dönemde belirgin olup, geç dönemde hastanın yara iyileşmesine göre fark edilmeyecek düzeyde azalmaktadır. Operasyonun sonunda içerideki kirli kanın pasif olarak dışarıya çıkmasını sağlayacak birer adet dren konur. Drenler, genelde ikinci günde çıkarılır. Hasta, ameliyattan sonra bir gün hastanede yatırılır, sonraki gün rahat bir şekilde taburcu olur. Enfeksiyon ihtimalini azaltmak için operasyondan sonra 4-5 gün antibiyotik kullanılması önerilir. Ağrılar, ilaç ile giderilir ve bir hafta içinde tamamen ortadan kalkar. Meme kası kola bağlandığı için kol hareketlerinin yaklaşık 2-3 hafta süreyle kısıtlanması gerekmektedir. Yürüyüş, koşu gibi zorlayıcı olmayan aktiviteler bu süreden sonra yapılabilir. İkinci aydan sonra tüm sporlar rahatlıkla yapılabilir. Ameliyat sonrası kontroller 3. gün, 1., 3., 6. ay ve 1. yılda yapılır” şeklinde konuştu.
MEME DİKLEŞTİRME AMELİYATI KİMLERE YAPILIR?
Doğum, emzirme, kilo alıp verme gibi nedenlerle sarkmış olan memelerin de ameliyatla dikleştirildiğini belirten Dr. Demiralp, “Meme sarkıklığı, meme başının meme altı çizgisinin konumuna göre dört bölümde incelenebilir. Meme başı, meme altı çizgisinin hizasında ya da 1 cm kadar altında ise hafif; meme altı çizgisinden 1-3 cm kadar aşağıda ise orta, 3 cm’den daha altta yerleşmişse ağır pitoz (sarkıklık) durumu vardır. Yalancı pitozda ise meme başı, meme altı çizgisinin üzerinde yerleşmiş ancak meme altı dokuda sarkıklık oluşmuştur” dedi.
Bu ameliyatın memelerinde sarkıklık oluşmuş bütün kadınlara yapılabileceğini söyleyen Dr. Demiralp, “Sarkıklığı olan ama yakın zamanda hamilelik düşünen kişilerde ameliyatı emzirmenin sonuna bırakmak, meme şeklinde değişmeler olacağı için daha doğru sonuç verecektir. Sarkıklığın düzeltilmesine ek olarak memede dolgunluk da isteyen kadınlara meme implantı (silikon) ile büyütme işlemi de yapılır” ifadelerini kullandı.
Meme dikleştirme ameliyatı sonrası nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatan Dr. Demiralp, “Ameliyat genel anestezi altında yapılır ve uygulanacak işleme göre yarım saatten 3.5 saate kadar sürebilir. Ameliyattan sonra birinci gün ağrı kesiciler ile giderilebilecek düzeyde bir ağrı mevcut olup, ikinci günden sonra ağrı yavaş yavaş kaybolur. Silikon implant kullanıldıysa kol hareketlerinin yaklaşık 1 hafta süreyle engellenmesi gerekir. Ağır egzersizler 3 ay boyunca yasaklanır. Yüzme gibi kolun kullanıldığı sporlar 2 ay ertelenir. Hastalara ameliyattan sonra yaklaşık 4 hafta kullanacağı sporcu sütyeni önerilir. İleri boyutta meme sarkıklığı oluşmuş ve buna uygun ameliyat yapılmış ise her ne kadar meme dokuları korunmaya çalışsa da yüzde 8-10 arasında süt verememe ihtimali mevcuttur” diye konuştu.
“Meme dikleştirme ameliyatının sonuçları uzun ömürlüdür” diyen Demiralp, “Ameliyattan sonra hamile kalınırsa meme şeklinde değişim olması kaçınılmazdır. Bu gibi durumlarda emzirme bitişinden itibaren küçük dokunuşlarla eski şekli elde edilir. Yıllar geçtikçe yer çekiminin etkisiyle meme dokusunda mutlaka sarkma görülecektir. Meme dikleştirme ameliyatı plastik cerrahinin en çok talep edilen, sonuçları en tatminkâr ameliyatlarındandır. Ameliyattan önce 40 yaş altında meme ultrasonu, 40 yaş üstünde mamografi ile meme dokusunun değerlendirilmesi çok önemlidir. Ameliyat sonrası kişi sosyal ve psikolojik olarak kendiyle ve çevresiyle daha uyumlu olacaktır” dedi.
Meme başı problemlerinin ise farklı şekilde olabildiğini kaydeden Op. Dr. C. Özerk Demiralp, “Meme başı estetikleri, meme başı veya meme ucunun hiç gelişmediği ya da meme içine doğru çökük olduğu durumlarda yapılır. En sık görülen problem ’inversiyon’ denilen, meme başının içeriye dönük çökük olmasıdır. Meme başı çökmesi genellikle genetik bir sorun olmakla beraber meme gelişiminin geri kaldığı durumlar da bunu tetikler. Diğer meme başı problemlerinden biri meme başının etrafındaki koyu renkli kısmın normalden geniş veya iki meme arasında asimetri yaratmasıdır. Bu durum geniş olan tarafın küçültülmesi ile kolaylıkla düzeltilebilir. Ayrıca meme başı genetik olarak veya meme kanseri sonucu olmayabilir. Bu gibi durumlarda etraf dokulardan meme başı yapılmaktadır” dedi.