Antalya
Lisede aynı sınıfta eğitim gördükleri Sıdıka Aras ile mezun olduktan sonra evlenen Hamdi Aras'a, 10 yıl önce kronik böbrek yetmezliği teşhisi konuldu.
Sıkı diyet ve ilaç tedavisiyle yaşamını sürdüren Aras, üç yıl önce Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Merkezinde kadavradan organ nakli sırasına alındı.
Hastalığı ilerlemesine rağmen bağış çıkmayınca Aras'ın eşi, 43 yıllık hayat arkadaşına böbreğini vermek için gönüllü oldu. Hastanede yapılan tetkiklerde dokular uyumlu çıkınca Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı başkanlığındaki ekip, Sıdıka Aras'ın böbreğinin birini eşine nakletti.
Aynı hastane odasında tedavileri süren ve birbirlerine destek olan Aras çiftçi, organ bekleyen hastaların yaşama tutunabilmesi için bağış çağrısında bulundu.
"Bağışlar artık yaygınlaşsın istiyorum"
Hamdi Aras, AA muhabirine, böbrek rahatsızlıkları nedeniyle hayatının zor olduğunu söyledi.
Böbreğini vererek büyük fedakarlık yaptığı için eşine minnettar olduğunu dile getiren Aras, "Daha önce bir rahatsızlığım onun sayesinde tespit edilip, kurtulmuştum. İkinci kez hayatımı kurtardı. Lisede tanıştık, sınıf ve sıra arkadaşı olduk. Nakilden sonra kendimi çok iyi hissediyorum, eşimin emanetini taşıyorum. Onu çok seviyorum, benim her şeyim. Biz hayatta her şeyimizi paylaştık, eşim böbreğiyle bana ikinci yaşam şansı verdi, can oldu." diye konuştu.
Organ bağışı çağrısında bulunan Aras, "Her bağış bir hayat demek. Yakınlarının ölümü acı ama organlarını bağışlamak çok yüce bir şey. Bağışlar artık yaygınlaşsın istiyorum." dedi.
"Kimse benim başıma gelmez demesin"
Sıdıka Aras ise şikayetlerine rağmen doktora gitmek istemeyen eşini zorla hastaneye götürdüğünü söyledi.
Eşinin hastalığının ilerlememesi için çok dikkat ettiklerini anlatan Aras, "Son günlerde biraz kötüleşti hemen böbreğimi vermek istedim. Güzel de oldu, ameliyat başarılı geçti. Hep güzel düşündük, sonuç da güzel oldu." dedi.
Kalan ömürlerini sağlıklı geçirmek istediklerini ifade eden Aras, şöyle konuştu:
"Hastayken eşimin yorulmaması gerekiyordu, hep halsizdi. Yapamadığımız şeyleri yapmak, görmediğimiz yerleri gezmek istiyoruz. Uzun yıllardır eşimle oturup karşılıklı kahve içemedik. Bunun özlemini gidereceğiz. Lisede karşılaştık, tanıştık aşık olduk. Eşim böbrek hastası olunca hiç düşünmeden böbreğimi verdim. İkimiz de sağlıklıyız. Tek böbrekle de yaşayabiliyorum, hiç eksiklik hissetmiyorum, yaşamım devam ediyor. Herkes çekinmeden organını bağışlayabilir. Kimse benim başıma gelmez demesin."