Okulların kapanmasıyla beraber yaz tatiline giren çocuklar, internetle daha fazla vakit geçirmeye başladı. Küçük yaşta sanal ortamla tanışmak, bilgisayar oyunları bağımlısı olmaları, gençlerimizin ve küçüklerimizin gerçeklerden uzak ve dünyaya kapalı bir şekilde yetişmesine sebep olabiliyor. Aynı zamanda aile gözetimi olmadan internet kullanımı da, müstehcen içeriklerle erken yaşta tanışmalarına, kumar, uyuşturucu gibi kötü görsel ve içeriklere maruz kalarak kötü alışkanlıklara sahip olmalarına, vahşet içerikli görüntüler ve çeşitli savaş oyunlarıyla şefkat, merhamet gibi insani duygularını kaybetmelerine ve toplumda sorunlu, sosyal ve psikolojik problemleri olan yetişkinlere dönüşmelerine, terör ve uyuşturucu gruplarının doğrudan hedef alanlarına girmelerine sebep olmakta.
Özellikle internet konusunda Kamu Denetçiliği Kurumu’na (KDK) birçok aile ve eğitimciler tarafından şikayet başvuruları yapıldı. Kurum bu konuyu değerlendirerek gelen şikayetlerle ilgili incelemelerde bulundu. Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, bu konudaki düşüncelerini ve yapılması gerekenleri İhlas Haber Ajansı’na aktardı. Türkiye’de özellikle ilk, ortaokul ve lise çağında yaklaşık 18 milyon öğrenci bulunduğunu dile getiren Başdenetçi Malkoç, bu rakamın Yunanistan ve Gürcistan gibi pek çok ülkenin nüfusundan daha fazla olduğunun altını çizerek, “Çocuklar çalıştılar, bir yıl boyunca alın teri döktüler ve karnelerini alarak tatile girdiler. Bir kısmı belki köylerine gitti, bir kısmı tatil beldelerine gitti büyük bir kısmı ise evde kalıyor. Bazı veliler, öğretmenler ve ailelerden kurumumuza, çocukların tatillerde internet ortamındaki zararlı akımlara karşı korunmaları yönünde çok sayıda başvuru oldu. Bizim kurum olarak yapabileceklerimiz ilgilileri, yetkilileri uyarmak” dedi.
“ÇOCUĞA AİLE İÇİ EĞİTİM VERİLMELİ”
Şeref Malkoç, "Çocuklarımız evde, kapıyı anahtarla kapatıyoruz ama bu çocuklar internet üzerinden dünyayı dolaşabiliyorlar. Bu esnada çok zararlı unsurlarla ve insanlarla karşılaşabiliyorlar, terör ve uyuşturucu gruplarıyla tanışıp ağına düşebiliyorlar. Cinsel tacizlerle muhattap olabiliyorlar. Çocuklarımız interneti kullanabiliyorlar bu güzel bir şey ama düzgün kullanılması gerekir. Burada yapılması gereken şeylerden birincisi ailelerin çocuklarıyla yakından alakadar olmaları, ikincisi çocuklarımızı sosyal medya kullanımında belirli bir disipline alıştırmak ve üçüncüsü aileler çocuklarıyla oturup konuşmalı ve aile içi eğitimi vermeli. Bu şekilde çocuklarımızı hem kazanmış hem de kötü alışkanlıklardan korumuş oluruz. KDK olarak bize yapılan müracaatları değerlendiriyoruz ve devletin ilgili birimleriyle de görüş alışverişinde bulunuyoruz” şeklinde konuştu.
"VALİLİKLER, BELEDİYELER VE EMNİYETE ÖNEMLİ GÖREV DÜŞÜYOR"
İnternet kafelerde saatlerce vakit geçiren çocuklara da değinen Malkoç, bu alanda valiliklere, emniyete ve belediyelere çok önemli görev düştüğünü belirterek, “Valilikler kendilerine kanunda verilen yetkileri kullanırsa önemli ölçüde tedbir alınmış olur. Aynı şekilde belediyeler kendilerine verilen denetim görevlerini yaparsa ve emniyetteki ilgili arkadaşlar da bunun üzerinde titizlikle durursa çok faydalı olacağına inanıyorum. Biz kamuoyunu duyarlı hale getirmek ve toplumu bilinçlendirmek için kurumumuza başvuran öğretmenlerimize ve velilerimize teşekkür ediyoruz. Biz bir an önce bu konuyu inceleyip bir karara dökmemiz gerekiyor, bu kapsamda sivil toplum kuruluşlarına (STK) da görevler düşüyor. Örneğin son 15 günde uyuşturucuyla mücadelede inanılmaz yayınlar yapıldı ve etkisi hemen görüldü. Türkiye, anayasasının 41’inci maddesinde toplumun temelinin aile olduğunu belirten bir ülkedir, çocuklarımızı korumak adına burada herkese görev düşüyor” diye konuştu.
(Yağmur Yıldız - Nurullah Geylani/İHA)
