Masa başında çalışan, uzun süre bilgisayar başında iş yapan veya telefon kullanan kişilerde boyunun uzun sürede sabit kalması ve bu sabit kalmaya bağlı sürekli belirli omurlara ve adale grubuna yük binmesi sonucunda boyun ağrıları oluşabildiğini belirten Dr. Naki Keleş, bu tür durumlara karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Boyun ağrısının başlangıçta sadece boyun bölgesinde oluştuğunu belirten Keleş, "İlerleyen dönemde ağır kaldırma travmanın etkisi zorlanma sonucunda ağrı kollara yayılmakta. Tek veya iki taraflı olabilmekte. Hastalığın ilerlemesiyle beraber kollarda uyuşukluk fıtığın olduğu bölgelerdeki kaslarda güçsüzlük olabilmektedir. Boyun fıtığıyla gelen hastaların tanısında manyetik rezonans dediğimiz emar bize oranında boyun fıtığı teşhisi koydurmaktadır" dedi.
BOYUN FITIĞI BELİRTİLERİ
Boyun fıtığının belirtilerini açıklayan Keleş, "Emar çekilen hastalarda omurlar arasındaki disk mesafesindeki yüksekliği disklerdeki daralması disk mesafesindeki fıtıklaşmayı boyun bölgesindeki kanal darlığının omurilikteki basıların ödemi de çok rahat görmekteyiz. Yine çektirdiğimiz röntgen grafiği ile boyundaki servikal aksın bozulup bozulmadığına, boyunda bir düzleşme olup olmadığına, boyunda kayma olup olmadığına omurlar arasındaki disk mesafesinde bir darlık var mı? Bunları da röntgen filminde değerlendirmekteyiz. Boyun fıtığı tedavisinde eğer hastada uyuşukluk, kollarda ileri derecede güçsüzlük yoksa öncelikli tedavi medikal tedavi olmaktadır. Bir medikal tedavide ağrı kesiciler adele gevşeticiler kullanmaktayız. Yine hastada nörolojik defisit dediğimiz kollarda uyuşukluğu, güçsüzlüğü yoksa ve yürüme bozukluğu yoksa fizik tedaviye yönlendirmekteyiz" diye konuştu.
BOYUN FITIĞININ TANI VE TEDAVİSİ
Boyun fıtığında erken tedavinin önemine dikkat çeken Keleş, "Fizik tedavisi sonucunda şikayetleri geçmeyen hastalarda kolunda günlük yaşantısını etkileyen, yaşam kalitesini düşüren, iş gücü kaybına sebep olan durumlarda da bu şikayetini açıklayacak emar da boyun fıtığı da tespit edildiyse ve boyunda daralma olduysa bu hastalara da uygun cerrahi işlem önermekteyiz. Özellikle boyun darlığında hastalarda yürüme bozukluğu oluşmakta. Hastaların yürümesinde dengesizlikler görmekteyiz. Bu hastalarda da erken dönemde de bir beyin cerrahisi uzmanına gittiklerinde erken tanı konulup hastalık ilerlemeden gerekli tedavilerde yapılabilmektedir. Boyun fıtığı tedavisinde mikrodiskektomi tedavisi yöntemi günümüzde geçerli yöntemdir. Omurilik ve siniri sıkıştıran fıtığın alınmasıyla omurilik ve sinir rahatlatılır. Hastanın kol ağrıları geçmektedir. Hastalar yapılan cerrahi işlemden çok iyi sonuçlar almaktadır. Ameliyattan sonra hastaların şikayetleri geçmekte, yaşam kaliteleri artmakta ve işlerine çok hızlı dönmektedir. Böylece hastalarda ameliyattan sonra iş gücü kaybı o derece azalmış durumdadır. Özellikle boyun fıtığı olan hastaları halk arasında boyun çektirme çok sık yapılmaktadır ve boyuna masaj yapılması yine boyun omurlarının yapısını bozmakta. Buna bağlı olarak boyun ağrısı şikayetler artmakta. Bu tür işlemler boyunda geri dönüşü olmayan sıkıntılara sebep olmaktadır. Onun için boyun fıtığı olan hastalar uzman olmayan kişilere gitmeden bir beyin cerrahi doktorlarına başvurmalarından yarar var. Ne kadar erken tedavi olursa boyun fıtığı tedavileri o kadar çabuk olur" şeklinde konuştu.
"AĞIR SPOR YAPMAYIN"
Hastaların yüzü koyun yatmaması gerektiğini belirten Keleş, "Günlük yaşantımızda boyun fıtığı olmaması için özellikle masa başında çalışan kişilerin günde en az 3-4 defa boyun egzersizleri yapmalarını öneriyoruz. Hastalarımıza yüzü koyun yatmasını önermiyoruz. Yüzü koyun yatan hastalarda servikallordos düzleşmekte. Bu da ağrıların omurlara dağılmalarını önlemektedir. Yine omuz hizasının yukarısına yük kaldırmalarına özen göstermelidirler. Bir de gençlerde spor yaparken özellikle halter şeklinde ağırlıkları çok fazla omuz hizasından yukarı kaldırmamalarını öneriyoruz. Buna göre aniden ağır kaldırmalar sonucunda boyun fıtıkları oluşabilmektedir" dedi.
(İHA)
