İsveç’te İslam karşıtı aşırı sağcı Rasmus Paludan’nın Stockholm’de Türkiye Büyükelçiliği yakınında belirlenen alanda Kur’an-ı Kerim yakmasına tepki gösteren Manisa Sivil Dayanışma Platformu (MASİDAP) tarafından yapılan açıklamada, "İsveç makamlarınca yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’i yakma girişimine izin verilmesini lanetliyor, şiddetle kınıyoruz" denildi.
Manisa Sivil Dayanışma Platformu (MASİDAP) Dönem Sözcüsü Memur Sen Manisa İl Temsilcisi Mesut Öner bir açıklama yaparak İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yapılan saygısızlığı kınadıklarını belirtti. Öner yaptığı açıklamada, "İnsanlık tarihi boyunca karanlığın temsilcisi olan cahiller sürüsü hep olmuştur. Ancak onlar hiçbir zaman muvaffak olamamıştır. Şüphesiz olamayacaklardır da. Karanlığın ve cehaletin panzehiri de hiç şüphesiz insanlığı aydınlığa çıkaran yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’dir. Allah’ın kelamı olan Kur’an-ı Kerim’in hiçbir faniye ihtiyacı yoktur. Nitekim Allahutaala yüce kitabında buyurduğu üzere, ’Hiç şüphe yok ki o Kur’an’ı biz indirdik, onu koruyacak olan da biziz (Hicr, 15/9).’ ifadesiyle Kur’an-ın ilelebet hakim olacağını bildirmiştir. Dolayısıyla İslam düşmanları ne dinimize ne de kitabımıza hiçbir zarar veremezler" dedi. "Provokasyonların bir parçası"
Kur’an-ı Kerim’e yapılacak hiçbir edepsizliğe karşı sessiz kalmayacaklarını anlatan Öner, "Toplumsal yaşamın gereği olarak herkesin ve her kurumun özgürlük alanını belirlerken, ötekinin hukukunu koruma zaruriyeti vardır. Ancak gelin görün ki; kendisini sözde demokrasi ve özgürlük havarisi olarak gören Avrupa ülkeleri, Müslümanlara karşı yapılan saldırılarda hiçbir hassasiyet gözetmemektedir. Aslında biz sizin neden rahatsız olduğunuzu çok iyi biliyoruz. Endülüs’te İslam’ın ve Müslümanların kıtanıza getirdiği aydınlık ve saadet sizi korkutuyor. Siz, İslam’ın kuşatıcı ve kucaklayıcı gücünden korkuyorsunuz. İyiliğin ve merhametin öncüsü olan, adil olmayı emreden İslam’ın adaleti, sizin terazinizin dengesini bozduğu için ürküyorsunuz. Biz sizin kimlerin mirasçısı olduğunuzu, açık denizlerde savaştan kaçan göçmenlerin çoluk, çocuk, yaşlı demeden batırdığınız botlarından biliyoruz. Lakin ne yaparsanız yapın hakikatin nurunu söndüremezsiniz. Kur’an-ın kâinatı aydınlatan ruhunun önüne geçemezsiniz. Müslümanların birliğini engelleyemezsiniz. Allah’ın ipine sıkı sıkı sarılan inanmışları yoldan çeviremeyenlerin provokasyonları her gün başka bir şekilde tezahür ediyor. Kur’an-ı Kerim yakılmasına izin verilmesini de bu provokasyonların bir parçası olarak görüyoruz" diye konuştu. "Kur’an-ı Kerim’e yapılacak her türlü saldırıya karşı mücadele edeceğiz"
Kutsal olana saldırmanın hiçbir şekilde düşünce ve ifade özgürlüğü kisvesiyle örtülemeyeceğini, aksine bunun bir nefret suçu olduğunu bildiklerini kaydeden Öner, "Ancak her nedense Müslümanların kutsalı söz konusu olduğunda bütün dünyanın, bilhassa batının nasıl üç maymunu oynadığını da görüyoruz. İsveç’in Müslümanların en büyük kutsalı olan yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’e karşı yapılacak bir saldırıya izin vermesiyle suçu himaye ettiğine de tanıklık ediyoruz. Bu tanıklığın gereğini yerine getirmek suretiyle, nereden ve kimden geldiği fark etmeksizin Kur’an-ı Kerim’e yapılacak her türlü saldırıya karşı mücadele edeceğiz. İsveç’in Müslümanlara ve ülkemize karşı düşmanca tutumu bununla da sınırlı değildir. Son zamanlarda benzer şekilde başka hadiseler de yaşanmıştır. Birtakım terör örgütlerinin hücresine dönüşen Stockholm’de, Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı haddi aşan eylemler gerçekleştirilmiş ve İsveçli yetkililer bu olaya da akıl almaz bir şekilde sessiz kalmışlardır" şeklinde konuştu.
"Biz, değerlerimize karşı yapılacak hiçbir saldırıya karşı sessiz kalmayacağız ve mücadelemizi de insanlığın izzet ve şerefine yakışır şekilde vereceğiz" diyen Öner, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Mananın maddeye hükmettiği bir medeniyetin varisleri olarak İslam’ın aydınlığında geleceği ihya edeceğiz. Bu vesileyle tekrar İsveç makamlarınca yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’i yakma girişimine izin verilmesini lanetliyor, şiddetle kınıyoruz."