nadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan 6 sayfalık bilirkişi raporunda, mahkemeheyetinin davaya konu trafik kazasına ilişkin sanıkların bir kusurunun bulunup bulunmadığı, ihlal ettikleri bir trafik kuralı varsa bunların neler olduğunun bildirilmesi amacıyla rapor düzenlenmesini istediği aktarıldı. �
İddianame, olay sonrası tutulan trafik kazası raporu, olay yeri inceleme raporu ve sanıkların ifadelerine yer verilen bilirkişi raporunda, olaya ilişkin MOBESE görüntüleri ile dava konusu trafik kazasına ilişkin haberlerin incelendiği belirtildi.
Bilirkişi raporunun değerlendirme bölümünde, dava konusu trafik kazasının 2 Haziran 2013'te Ataşehir ilçesi Çamlıca Bağlantı yolu Ankara istikameti üzerinde meydana geldiği anlatıldı.
Mahkeme heyetiyle birlikte 14 Ekim 2015'te olay yerinde keşif ve inceleme yapıldığı belirtilen bilirkişi raporunda, inceleme sırasında tanıkların dinlenildiği ve olayın meydana geldiği karayolunun incelendiği bildirildi.
Bilirkişi raporunda, kazanın meydana geldiği yerin 2 şeritli, 7 metre genişliğinde, asfalt kaplamalı bölünmüş yol olduğu, trafik kazası raporuna göre de yerleşim yeri dışında bulunan bir karayolu olduğu vurgulandı.
Oto korkulukları bulunan yolda yaya kaldırımının yer almadığı belirtilen bilirkişi raporunda, "Söz konusu yolda emniyet şeridi ve yol şerit çizgisi vardır. Bu karayolunda yaya geçişine izin verilmemektedir. Olay anında gün durumu gece, hava durumu açık ve yol yüzeyi kurudur" görüşüne yer verildi. Bilirkişi raporunda, MOBESE kayıtlarına göre, kazanın meydana geldiği karayolunda kaza anına kadar trafiğin normal seyrinde devam ettiği belirtilerek, araç trafiğinin yayalara çarpma sonrası durduğunun gözlendiği aktarıldı.
Dava dosyasına sunulan video görüntülerinin de incelendiği aktarılan raporda, şunlar kaydedildi:
"Kaza anında ikisi yol kenarında, ikisi yol üzerinde dört kişinin bulunduğu gözlenmiştir. Kazanın trafik akışının devam ettiği esnada meydana geldiği, diğer deyişle araçların akışları devam ederken yola iki yayayın çıkmış oldukları, bu yayaların ikinci şerit üzerinde bulundukları esnada kendilerine bu şeritte seyir halinde bulunan Cengiz Aktaş idaresindeki 34 TFJ 79 plakalı taksinin ve sol şeritte seyir halindeki plakası belli olmayan bir aracın çarptığı görülmüştür.
Daha sonra bu araçların arkasından gelen sürücü Mehmet Görkem Demirbaş idaresinde 34 ZG 9430 plakalı aracın önündeki taksinin sol arka kısmından çarparak sol bariyerlere doğru savrulmasıyla takla atarak devrildiği ve bu şekilde kazaya karıştığı anlaşılmaktadır."
"AYVALITAŞ VE KARTAL ASLİ KUSURLU"
Kaza sonrası yolun sol şeridinde iki yaralı yayanın bulunduğunun MOBESE kayıtlarının analizi sonucu hazırlanan raporun resim kayıtlarından belirlendiği aktarılan bilirkişi raporunda, "Bu olayın meydana gelmesinde yayaların kullanmasının çok tehlikeli ve yasak olduğu bariyerli karayoluna, kontrolsüz ve gerekli güvenlik önlemlerini dahi almadan çıkarak, yol üzerinde bulunmalarının araçların yayalara çarpmalarına neden olduğu kanaatine varılmıştır" denildi.
Raporda, Karayolları Trafik Kanunu'na göre kazanın meydana geldiği bu tip karayollarında yayaların yol üzerine çıkarak geçiş yapmaları ve yol üzerinde bulunmalarının trafik güvenliği açısından kesinlikle yasak olduğu vurgulanarak, şu bilgilere yer verildi:
"Kazaya uğrayan yayalar Mehmet Ayvalıtaş ve Seyit Kartal'ın hiç bir önlem ve tedbir almadan bulunmaları yasak olan ve izin verilmeyen tek istikametli 2 şeritli karayolunda bulundukları için kazanın meydana gelmesinde asli ve tamamen kusurlu oldukları kanatine varılmıştır. Sanıklar Mehmet Görkem Demirbaş ve Cengiz Aktaş'ın çok ani gelişen bu olayda kazayı önleyecek ve yayalara çarpmamak için yapması gerekli önlemler açısından herhangi bir kusurlarının olmadığı sonucuna varılmıştır."