Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Sekreteri Sayın İsmet Büyükataman, İYİ Partisi Genel Sekreteri Aytun Çıray’ın MHP lideri Devlet Bahçeli’ye yönelik sözlerine ilişkin açıklamada bulundu. Çıray’ın MHP’ye üslupsuzca saldırdığını ve Devlet Bahçeli’ye kin kusmaya devam ettiğini ifade eden Büyükataman, "Türk toplumunun değer yargıları ve kültürel birikimi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, içinde yaşadığımız toplumda partilisinin hanımefendiye söylediği sözün ne anlam ihtiva ettiğini Aytun Çıray gayet iyi bilmektedir. Aytun Çıray isimli siyaset bezirganına sormak isterim: Genel Başkanı Hanımefendiye çok ağır hakaret eden partilisine cevap vermiş midir? Verdiyse ne demiştir? Vermediyse neden beklemektedir? Yoksa başka beklentileri mi vardır? Anladığımız kadarıyla Çıray, bundan bir önceki partisi olan CHP’de alıştığı komitacılık alışkanlığını yeni partisinde sürdürme kararındadır. Bu kendi meselesidir. Ancak edep sınırlarını aşmamalıdır" diye kaydetti.
"ÇIRAY DEMOKRASİ DERSİ ALMAK İSTİYORSA…”
Aytun Çıray’ın açıklamasında, “Türkiye demokrasisi” dediğini anımsatan Büyükataman, "Bilindiği üzere bu kavram, demokratik kılıfa büründürülmüş bölücü bir jargondur. Daha açık bir deyişle HDP ağzıdır. Anlaşılacağı üzere Çıray, terör örgütünün diliyle ve üslubuyla konuşmaktadır. Bir kere daha anlaşılmıştır ki İP’teki terörist sevicilik had safhadadır. Henüz genç bir parti olmasına rağmen İP’te bazı geleneklerin oluştuğu ve yerleşik bir hâl aldığı anlaşılmaktadır. Bunlar içinde en önde geleni, bölücü-Kürtçü-terörist çizgiye öykünme, taklit etme ve kopya çekmedir. Eğer Aytun Çıray demokrasi dersi almak istiyorsa, partimizin siyaset ve liderlik okuluna müracaat ederek mezkur konularda ders alabilir. Fakat bizim okulumuzda “Türkiye demokrasisi” veya “Türkiyelilik” kavramlarıyla karşılaşmayacağını şimdiden hatırlatmak isteriz. “Türk demokrasisi”nin yıkılmaz kalesi olan ve “Türk Milleti”nin yegâne teminatı olan MHP’de, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş değerleri ile kadim Türk tarihinden süzülüp gelen Türk devlet gelenekleri ve Türk millî kültürü, kendisini karşılayacaktır. Bu sebeple eğer müracaat edecek olursa, yapmayı iyi bildiği, “gömlek değiştirerek” gelmesini kendisine tavsiye ederiz. Türk siyasetinde temsil ettiği misyon, sahip olduğu dil, üslup ve nezaketi tüm çevreler tarafından kabul edilen ve saygın bir kişilik olarak toplumun bütün kesimleri tarafından itibar edilen Sayın Genel Başkanımıza karşı Aytun Çıray’ın takındığı üslup kendisinin seviyesi(zliği)ni göstermektedir. Ayrıca Aytun Çıray’ın bu çıkışları kendine ait değildir. Kameraların önünde ustası sufle vermekte, Çıray ise tekrar etmektedir. Bu iş, o kadar aleni gerçekleşmektedir ki partinin sözcüsü sıfatını taşıyan biri açıkça kopya almakta ve aldığı suflelere harfiyen uymaktadır. Konuşmanın gidişatını, kongre tarihini, sorulara verilecek cevapları ve toplantının ne zaman biteceğini kendisi tayin edemeyen bu parti sözcüsü, bir de hekim olduğundan dem vurmakta ve sıtma hastalığından bahsetmektedir. Galiba kendisi, hekimini yanı başında sürekli gezdirmektedir ki akıl tutulması yaşadığında hemen özel hekimi devreye girmektedir. Bu da akıllara, güzel bir söz getirmektedir: “Kiralanan kafaların, köleliktir kirası.” Son olarak şunu hatırlatmak isteriz ki güneşe bakmaya cesareti olmayan ama güneş iddiasında bulunanlar gölgede kalmaya, gölgeyi ışık sanmaya mahkumdur" ifadelerini kullandı.
(İHA)