Istanbul
Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesinde dünyaya gözlerini açtıktan hemen sonra solunum sıkıntısı ve beslenme güçlüğü yaşayan Ebrar bebeğe yapılan tetkiklerde, doğumsal kalp anomalisi tespit edildi.
Burada 15 gün gözlem altında tutulan ve entübe edilen minik Ebrar'ın hastalığının detaylı şekilde araştırılması ve tedavi edilmesine karar verildi. Bu nedenle 21 Haziran'da ambulans uçakla İstanbul'a getirilen bebek, çocuk kardiyak yoğun bakım ünitesi bulunan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesine sevk edildi.
Şehir hastanesinde yapılan ileri incelemelerde, tıpta " Aorpa" adı verilen ve nadir görülen bir kalp rahatsızlığı olduğu tespit edilen minik Ebrar, hemen ameliyata alındı.
Başarılı geçen operasyonun ardından yoğun bakım sürecini de atlatarak normal servise çıkartılan Ebrar bebek, doğumundan beri kendisini endişe ve özlemle bekleyen annesinin şefkatli kollarına kavuştu.
Artık kalbi sağlıkla atan minik Ebrar, yakında taburcu edilecek ve Muğla'daki sıcak yuvasına gitmek üzere yola çıkacak.
"Ameliyat edilmeseydi hayatını kaybedebilirdi"
Bebeğin yoğun bakım sürecini takip eden Çocuk Kardiyak Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Erkut Öztürk, AA muhabirine, doğduktan sonra solunum sıkıntısı gibi problemler yaşayan Özyer'in, dünyaya geldiği Muğla'daki hastanede 15 gün yatırıldığını, burada yapılan tetkiklerde de konjenital kalp hastalığı olduğunun saptandığını söyledi.
Hastalığa dair ileri araştırma gereksinimi duyulması üzerine durumun bildirildiği 112 Komuta Kontrol Merkezinin kendileriyle iletişime geçtiğini anlatan Öztürk, ardından ambulans uçak ile İstanbul'a getirilen Ebrar'ın, hastanenin Çocuk Kardiyak Yoğun Bakım Ünitesi'ne kabul edildiğini aktardı.
Doç. Dr. Erkut Öztürk, Muğla'da yapılan tetkikleri yeniden yaptıklarını, bazılarını da detaylandırdıklarını anlatarak, bunun sonucunda tıpta "Aorpa" olarak isimlendirilen, sağ akciğer atardamarının aortadan çıktığı nadir bir kalp anomalisi tespit ettiklerini belirtti.
"Kabaca 500 bin ila milyonda 1 sıklıkta görülen nadir bir hastalık"
Ebrar bebeğin kalbindeki hastalığa ilişkin bilgi veren Öztürk, şunları kaydetti:
"Aorpa olarak isimlendirilen, sağ akciğer atardamarının aortadan çıktığı bu anomali; kabaca 500 bin ila milyonda 1 sıklıkta görülen nadir bir hastalık. Ana özelliği; akciğer tansiyonunun anormal olarak yükselmesi. Buna bağlı olarak, kalbin iş yükünün artması sonucu kalp yetersizliğiyle sonuçlanan, ameliyat dışında başka bir tedavi seçeneğinin olmadığı bir hastalık. Ameliyat edilmediği takdirde maalesef çok kısa zamanda bu bebekler kalp yetersizliği ve akciğer tansiyonunun getirmiş olduğu olumsuz etkilerden dolayı kaybedilmekte."
- Açık kalp operasyonu 8 saat sürdü
Anne karnında bebeklerin akciğerlerinin çalışmadığını, annenin plasentasının bunun için destek görevini gördüğünü anlatan Öztürk, bu nedenle genellikle doğum öncesi bebeklerde herhangi bir problemin görülmediğini, doğum sonrası bebeklerin akciğerleri devreye girdiğinde sorunların ortaya çıkmaya başladığını ifade etti.
Öztürk, Ebrar bebeğin de doğum sonrası nefes almada zorluk ve beslenememe gibi şikayetlerinin aniden ortaya çıktığından bahsetti.
Tespitin ardından şehir hastanesi bünyesindeki Çocuk Hastanesinin Başhekimi ve Çocuk Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ali Can Hatemi ile ekibinin Ebrar bebeğe yaklaşık 8 saat süren başarılı bir açık kalp ameliyatı yaptıklarını anlatan Öztürk, hastayı yaklaşık 4 günlük yoğun bakım sürecinin ardından normal servise çıkarttıklarını kaydetti.
- "Kalbi tamamen normal hale getirdik"
Doç. Dr. Erkut Öztürk, bebeğin taburculuğu ve sonrasında nasıl bir süreç yürütüleceği hakkında şöyle konuştu:
"Ebrar bebeği kısa zamanda taburcu etmeyi planlıyoruz. Daha sonra belirli periyotlarla ailenin isteği doğrultusunda ya bizde ya da Muğla'da bu takipler gerçekleştirilebilecek. Kalbi tamamen normal hale getirdik. Ancak bir anda toparlama eğilimi olmuyor, belli bir süreç gerekiyor. Bu da yaklaşık 3 ila 6 aylık bir süre alacak. Bu süreyi tamamladıktan sonra normal bir insanın kalp anatomisine ve fizyolojisine sahip olacak."
Gelecekte Ebrar bebeğin dikkat etmesi gereken özel bir durumun olmayacağını söyleyen Öztürk, hastalığın ilk dönemleri aile ve bebek için yıpratıcı bir süreç olsa da şu anda bu dönemi başarıyla atlatmak üzere olduklarını, bebeğin ileriki dönemde de yaşama umutla bakabileceğini sözlerine ekledi.