Ankara
AA muhabiri, Birinci Dünya Savaşı'na giden yolu, savaş sırasındaki gelişmeleri ve savaşın sonuçlarıyla ilgili bilgileri derledi.
Avusturya-Macaristan veliahtı Franz Ferdinand ve eşi Sophie'nin, 28 Haziran 1914'te Saraybosna'da, Sırp milliyetçisi bir genç olan Gavrilo Princip tarafından öldürülmesi, Birinci Dünya Savaşı'nın kıvılcımını yaktı.
Suikast sonrasında 28 Temmuz 1914'te Avusturya-Macaristan, Sırbistan'a savaş açtı. Çatışmanın ilerleyen günlerinde Rusya Sırbistan'ın, Almanya da Avusturya-Macaristan'ın yanında yer aldı.
Almanya'nın Fransa ve Belçika'ya savaş açması üzerine, İngiltere de Almanya'ya karşı savaş ilanında bulundu.
Bu sırada Japonya'nın Almanya'ya karşı savaş açmasıyla çatışmalar küresel boyut kazandı.
Savaşa daha sonra, Osmanlı İmparatorluğu, İtalya, Bulgaristan, Romanya ve Yunanistan gibi devletler de katıldı.
Birinci Dünya Savaşı, İtilaf Devletleri ve İttifak Devletleri olmak üzere iki grup arasında yapıldı.
"Tarihin ilk küresel savaşı" silahların tahrip gücünün üst düzeye çıkmasıyla bilinirken, 40 ülkenin ve kolonilerin katılımıyla 4 yıl sürdü.
Savaş, "Ateşkes Günü" olarak da bilinen 11 Kasım 1918'de İtilaf Devletleri'nin galibiyetiyle sona erdi.
Birinci Dünya Savaşı'nın temel nedenleri
1789'da başlayan Fransız İhtilali sonrası milliyetçiliğin Avrupa'da yayılması ve İngiltere'de ortaya çıkan Sanayi İnkılabı'nın neden olduğu sömürgecilik ve ham madde arayışı, savaşa giden yolun önünü açtı.
Balkanlar'da Avusturya-Macaristan ile Rusya arasındaki hakimiyet mücadelesi, Rusya'nın bölgedeki Panslavizm politikası, iki ülke arasında gerginliklere sebebiyet verdi.
Devletler, savaşa doğru giden süreçte hızla silahlanırken, Almanya ile Fransa arasındaki Alsas-Loren bölgesi gibi anlaşmazlıklar da Avrupa'da siyasi atmosferin gerilmesine neden oldu.
Ayrıca ülke içindeki siyasi birliklerini geç de olsa tamamlayan Almanya ve İtalya'nın bölgedeki güç dengesini değiştirmesi, savaşa giden süreçte etkili oldu.
Savaş sırasındaki bazı önemli olaylar
Birinci Dünya Savaşı sırasında birçok önemli olay da meydana geldi.
Osmanlı İmparatorluğu, savaş başladığında tarafsızlığını ilan ederek kapitülasyonları kaldırdı.
Savaş sırasında, "Goeben" ve "Breslau" isimli Alman gemileri, Osmanlı İmparatorluğu'na sığınarak "Yavuz" ve "Midilli" ismini aldı.
Bu gemilerin, Karadeniz'e devriye ve tatbikat amacıyla İstanbul Boğazı'ndan çıkması sonrası 1914'ün 29-30 Ekim gecesi Odessa ve Sivastopol'ü bombalaması üzerine, Rusya ve müttefikleri art arda Osmanlı İmparatorluğu'na savaş ilan etti.
Böylelikle 30 Ekim 1914'te Osmanlı İmparatorluğu, Birinci Dünya Savaşı'na katıldı.
İttifak Devletleri tarafında yer alan Osmanlı orduları, savaşta yedi cephede mücadele ederken, Kafkas ve Galiçya cephelerinde Ruslarla, Makedonya'da Yunanistan ve Fransa, Çanakkale'de İngiltere, Fransa ve İtalya, Filistin, Suriye ve Irak'ta da İngiltere ile savaştı.
Osmanlı İmparatorluğu'nun, İtilaf Devletleri'nin Çanakkale ve İstanbul boğazlarını geçerek kendisini savaş dışı bırakmak amacıyla başlattığı Çanakkale Savaşı'nı kazanması, dünya tarihi ve savaşın gidişatında önemli yer edindi.
Rusya'da rejim değişimi: Bolşevik Devrimi
Birinci Dünya Savaşı, Rusya'da ekonomik buhranlara yol açarken, boğazların savaş nedeniyle kapalı olması sebebiyle ülkede ekonomik kriz daha da artmaya başladı.
1916 ve 1917 kışının çok sert geçmesi, açlık, yakacak ve giyecek bulunamamasının bütün ülkeyi etkilemesinin yanı sıra 1917 yılına kadarki sürede savaş cephelerinde "Çarlık Rusya" önemli başarısızlıklarla karşı karşıya kaldı.
Bu gibi nedenlerle uzun süredir çarlık rejimine karşı, memnuniyetsizliğin de etkisiyle ortaya çıkan isyanın büyümesi, 1917'de "Şubat Devrimi" ile Çar Nikolay'ın tahttan inmesi ve "Geçici Hükümet"in kurulması, Rusya'da Romanov Hanedanı iktidarının sona ermesine neden oldu.
İlerleyen süreçte, 7 Kasım 1917'de Vladimir Lenin liderliğinde Bolşevikler, ülkede iktidara geldi.
Çanakkale Savaşı, Bolşevik Devrimi'ne doğrudan bir etki yapmasa da Ruslara yardımın gitmesini engelleyerek, "devrimin" daha erken olmasının nedenlerinden biri oldu.
Rusya, Brest-Litovsk antlaşmasıyla Birinci Dünya Savaşı'ndan çekilirken ülkede iç savaş bir süre daha devam etti.
ABD'nin savaşa girmesi
ABD, Kongrenin dönemin ABD Başkanı Woodrow Wilson'un savaş deklarasyonunu 6 Nisan 1917'de onaylamasıyla Almanya'ya savaş açarak Birinci Dünya Savaşı'na girdi.
ABD'nin savaşa katılması, Birinci Dünya Savaşı'nda İtilaf Devletleri'nin galibiyetine giden süreci hızlandırdı.
Savaşta, ABD'nin asker kaybının 116 bin olduğu tahmin ediliyor.
Savaşın sonuçları
Birinci Dünya Savaşı'nda yaklaşık 10 milyon asker, 7 milyona yakın sivilin hayatını kaybettiği, 21 milyon kişinin de yaralandığı tahmin ediliyor.
Günde ortalama 6 bin kişinin yaşamını yitirdiği savaşta 65 milyon asker seferber edildi.
Savaş, küresel boyutta ekonomik buhranlar ve değişimleri de tetiklerken, savaşı kaybeden ülkeler ağır maddi kayıplara uğradı.
Bazı monarşilerin yerlerini yeni ulus devletlere bıraktığı savaş, Avusturya-Macaristan, Osmanlı İmparatorluğu ve Rus Çarlığı gibi devletlerin yıkılmasına neden olurken, Türkiye, Çekoslovakya, Avusturya, Macaristan, Yugoslavya gibi ulus temelli devletlerin ortaya çıkışı, Avrupa'nın "siyasi haritasını" değiştirdi.
Orta Doğu'da da eski Osmanlı topraklarında bugünün Arap ve Körfez ülkeleri kuruldu.
Savaştan sonraki süreçte İtalya'da Benito Mussolini liderliğinde faşizm, Almanya'da Adolf Hitler liderliğinde Nazizm gibi ideolojiler yükseldi.
Birinci Dünya Savaşı sonrasında bozulan düzeni yeniden tesis etmek ve bir daha büyük bir savaşın yaşanmaması için 10 Ocak 1920'de Milletler Cemiyeti kuruldu.
Savaşı kaybedince ağır anlaşmalara imza atmak zorunda kalan devletlerin memnuniyetsizliği ve ekonomik sorunlar, İkinci Dünya Savaşı'na zemin hazırladı.