USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Sağlık

MS genellikle 20'li, 30'lu yaşlarda ortaya çıkıyor!

MS hastalığının genellikle 20’li ve 30’lu yaşlarda ortaya çıktığını belirten Türkiye İş Bankası grup şirketlerinden Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Kavaklıdere Hastanesi ve Bayındır Söğütözü Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Ömer Eray Yalap, MS hastalığı hakkında bilgi verdi.

MS genellikle 20'li, 30'lu yaşlarda ortaya çıkıyor!
30-05-2024 20:13
30-05-2024 20:17
Google News

Haber Merkezi

MS (Multiple Skleroz), vücudumuzun bağışıklık sisteminin kendi kendine aktive olup beyin, omurilik ve gözde bulunan dokulara saldırması sonucu gelişen bir nörolojik hastalık olarak tanımlanıyor.

MS hastalığının genellikle 20’li ve 30’lu yaşlarda ortaya çıktığını belirten Türkiye İş Bankası grup şirketlerinden Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Kavaklıdere Hastanesi ve Bayındır Söğütözü Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Ömer Eray Yalap, MS hastalığı hakkında bilgi verdi.

 MS HASTALIĞI GENÇ YAŞTA ENGELLİLİĞİN EN ÖNEMLİ NEDENLERİNDEN BİRİ!

Dünya’da iki milyona yakın MS hastası olduğunu aktaran Bayındır Kavaklıdere Hastanesi ve Bayındır Söğütözü Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Ömer Eray Yalap, “MS hastalığı büyük oranda 20’li ve 30’lu yaşla ortaya çıkmakla birlikte, kadınlarda erkeklere oranla 2-3 kat daha sık görülüyor. Güneş ışınlarına daha az maruz kalan Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika’nın kuzey bölgelerinde daha sık gelişiyor. Ayrıca,  MS hastalığı genç yaşta engelliliğin en önemli nedenlerinden biri olarak gösteriliyor.” dedi.

UZUN SÜRELİ YÜZ, KOL VE BACAK UYUŞMALARI MS’İN HABERCİSİ OLABİLİR!

Bilinenin aksine aşıların MS riskini artırmadığını dile getiren Nöroloji Uzmanı Dr. Ömer Eray Yalap, “Genetik yatkınlık, Epstein Barr virüs (EBV) enfeksiyonu, D vitamini eksikliği-güneşe az maruz kalma, sigara kullanımı gibi durumların MS riskini artırdığı düşünülse de, hastalığın nedeni henüz tam olarak bilinmiyor. Tek veya iki taraflı görme kayıpları, yüzde-kollarda veya bacaklarda bir günden uzun süren uyuşmalar, kuvvet kayıpları, denge bozuklukları, çift görme, aşırı yorgunluk ve idrar/gaita kaçırma gibi nörolojik semptomlar MS hastalığını düşündürebilecek yakınmalar arasında yer alıyor.” diye konuştu.

MS HASTALIĞINDA ERKEN TANI VE TEDAVİ KRİTİK ROL OYNUYOR!

MS hastalığı tanısında en önemli tetkikin beyin ve omurilik manyetik rezonans (MR) görüntülemeleri olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Ömer Eray Yalap, “Eğer MR incelemeleri sonunda nöroloji doktoru MS hastalığından şüphelenmişse, ileri inceleme olarak ‘VEP’ adı verilen görme testi, detaylı kan tetkikleri ve beyin omurilik sıvısı incelemesi için ‘lomber ponksiyon’ adı verilen bir işlem önerebilir. Lomber ponksiyon (belden iğne ile girilerek beyin sıvısı örneği alma işlemi) ile elde edilen beyin omurilik sıvısında  MS hastalığına yönelik çeşitli incelemeler yapılıyor. MS hastalığında erken tanı ve tedavinin atak sıklığını ve uzun vadeli engelliliği azalttığı, hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırdığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Başlangıçta ‘miyelin’ adı verilen sinir kılıf proteininde kayıp ile seyreden MS, tedavi edilmez ise beyin hücrelerinde kayba ve zamanla engelliliğe yol açabiliyor. Bu nedenle MS’in erken tanı alması ve tedavi edilmesi çok büyük önem arz ediyor. MS şüphesi olan hastaların en kısa sürede bir nöroloji doktoruna muayene olmaları gerekiyor.” ifadelerinde bulundu.

MS HASTALIĞINI KONTROL ALTINA ALMAK MÜMKÜN

Uzm. Dr. Ömer Eray Yalap, MS hastalığının tedavisi ile ilgili şunları aktardı: “MS hastalığını tamamen ortadan kaldıran bir tedavi yöntemi bulunmasa da günümüzde hastalığı kontrol altına almak, atak sıklığını ve engellilik gelişim riskini azaltmak mümkün oluyor. MS tanısı konulan hastalarda, hastalığın şiddetine göre çeşitli tedavi yöntemleri bulunuyor. MS ilaçları tablet şeklinde, cilt altı veya kas içi iğne uygulaması şeklinde ya da belirli periyotlarda damardan ilaç uygulanması şeklinde olabiliyor. İlaç tedavisinin yanında düzenli egzersiz özellikle yüzme, Akdeniz usulü diyet, sigaranın bırakılması, sıcak ortamlardan kaçınılması gibi yaşam tarzı değişiklikleri de hastalığın seyrine olumlu etki gösteriyor.”

Bayındır Sağlık Grubu Hakkında:

Bayındır Sağlık Grubu’nun temeli, 1992 yılında o zamanki adıyla Bayındır Tıp Merkezi ile hizmet vermeye başlayan Bayındır Hastanesi’ne dayanmaktadır. İş Bankası grup şirketlerinden olan Bayındır Sağlık Grubu, kısa sürede sağlık alanında referans kurumlardan biri haline gelmeyi başarırken, bunda tam zamanlı çalışan deneyimli hekim kadrosunun yanı sıra, hedeflenen nitelikli hizmet anlayışını sağlamak için kurum tarafından özümsenen temel değerler de önemli rol oynamaktadır. Etik değerlere saygılı, kanıta dayalı tıp ve hasta odaklı hizmet anlayışına sahip Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi ile başlayan bu anlayışını kısa sürede Bayındır Kavaklıdere Hastanesi, Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi’nin yanı sıra, İstanbul’da Fenerbahçe, Beşiktaş, Şirinevler, İş Kule, Tuzla ve İzmir Alsancak olmak üzere 6 farklı lokasyonda bulunan Bayındır Diş Kliniklerinde de başarıyla uygulayarak, vermekte olduğu sağlık hizmetinin etki alanını

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
Bursa Gazete Manşetleri
PUAN DURUMU TÜMÜ