Tusk, üye ülkelerin sınır kontrolü konusunda bir uzlaşmaya varamaması durumunda da AB'nin proje olarak çökeceğini savundu.
İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük mülteci akınıyla karşı karşıya kalan AB'de 2015 yılı içerisinde sadece Almanya'da 1 milyondan fazla iltica başvurusu yapıldı.
Son olarak Avusturya mülteci akınıyla başa çıkabilmek için hafta sonu geçici sınır kontrollerini devreye soktuğunu açıklamıştı.
Şu ana kadar 7 AB üyesi ve AB üyesi olmayan Norveç, sınırlarda pasaport kontrollerinin yeniden başlayacağını açıklamış durumda.
Schengen anlaşmasının altında 28 ülkenin imzası bulunuyor ve anlaşma gereği bu ülkelerin vatandaşları Schengen Bölgesi'nde serbest dolaşım hakkına sahip.
Kasım 2015'te Başbakan Ahmet Davutoğlu, Brüksel'de Avrupa Konseyi Donald Tusk'la görüşmüş ve göçmen krizi konusunda ortak eylem planı üzerinde anlaşıldığını açıklamıştı.
TÜRKİYE İLE ANLAŞMA BELİRSİZLİĞİ
Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Avrupa Komisyonu Jean Claude Juncker'in mültecilerin kıtaya gelişini düzenlemek için yürürlüğe koymak istediği AB-Türkiye eylem planı üzerindeki belirsizlikler de devam ediyor.
AB, Türkiye'ye 3 milyar euro’luk finansal destek, AB üyelik sürecinin hızlandırılması ve vizesiz dolaşım için yol haritasının belirlenmesi karşılığında Türkiye'den insan kaçakçılığıyla daha etkin mücadeleyi talep ediyordu.
Ancak son olarak İtalya, 3 milyarlık ödeneğin üye ülkelerden değil AB bütçesinden alınması gerektiğini söyleyerek plana karşı çıktığını açıklamıştı.
İtalya Başbakanı Matteo Renzi, Türkiye'ye verilecek kaynağın nasıl kullanılacağı konusunun da daha net hale getirilmesi gerektiğini ifade etmişti.