BEÜ Farabi Kampüsü'ndeki Sezai Karakoç Kültür Merkezi'nde düzenlenen konferansta konuşan Ayşe Yanık, beden ve ruh sağlığının bir bütün olduğunu ve insanın ruhsal durumuna göre bedenin şekil aldığını söyledi. Ruhsal olarak hasta olan bir kişinin bedeninin de hasta olabileceğini ve bunun çok önemli hastalıklara yol açabileceğini ifade eden Yanık, şöyle konuştu:
"Siz ruhtaki rahatsızlığınızı bedende gösterirsiniz. Bunun da en son noktası, stresin en son noktası kanserdir. Çağın gribi, çare bulunamayan dünyanın en büyük sektörü. Bizler de bu sektörün ne yazıkki başrol oyuncularıyız. Ancak bununla kişisel hayatınızı düzenleyerek ve farkındalık yaşayarak karşı çıkabilirsiniz. Türkiye'deki uyku hapı ve anti depresan kullanımını duysanız inanamazsınız. Nerdeyse her evde bir anti depresan var. Doğru beslenmiyoruz, abur cubur tüketiyoruz, iyi uyuyamıyor ve en önemlisi mutlu değiliz. Bana göre neredeyse herkeste maskeli depresyon olduğuna inanıyorum. Dışarıda çok mutlu görünen ama tek başına kaldığında o derin hüzne kapılan insanlarız."
Hayatta bir insanı mutlu edebilecek kişinin sadece kendisi olduğunu ifade eden Yanık, "Evlilik terapileri için gelen kadınlar hep aynısını söylüyor. 'Kocam beni mutsuz ediyor' diyorlar. Kocanızın işi sizi mutlu etmek değil. Mutluluk beraber sağlanacak bir şey, bir paylaşım. Eşiniz dışarıda çalışıyorsa tabii ki siz de çocuklara bakacaksınız. Eğer paylaşmıyorsanız sadece tüketiyorsanız mutsuz olmama şansınız yok. Mutsuz olacaksınız. Bana göre iyi beslenme, iyi uyku ve mutluluk dediğimiz şey, uzun yaşamanın ve hastalıkların tek sırrı. Çünkü bu bağışıklık sistemidir. Stresle baş etmenin temel yolu kendini tanımaktır. Hepinizin reçetesi ayrıdır. Kimi spor yapmayı kimisi yoga yapmayı sever. Herkes sevdiği şeyi yapmalı" diye konuştu.
DHA
