Sanık Bülent Diler, olay günü tesadüfen karşılaştığı eski eşinin, babasının baskısıyla çocuklarını bir yıldır göstermediğini öne sürdü. Seda Camgöz’ün babası Hüseyin Camgöz ise buna karşı çıkarak, "Sanık üzerinde sürekli bıçak taşıyordu. Daha önce de kızıma bıçak çekmişti" dedi. Yalova’da bir dershanenin halkla ilişkiler biriminde çalışan Seda Camgöz, 6 Mayıs sabahı işe geldikten sonra, kahvaltılık almak için dışarı çıkınca, bir şirketin bölge müdürü olan eski Bülent Diler tarafından yol ortasında 9 bıçak darbesiyle ağır yaralandı. Ambulansla hastaneye kaldırılan Seda Camgöz, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Boşandıktan sonra kendisini tehdit ettiği Seda Camgöz’ün şikayeti üzerine, Aile Mahkemesi tarafından hakkında ’Evden uzaklaştırma kararı’ verildiği belirlenen Bülent Diler yakalandı ve cinayet suçundan tutuklandı.
YAYIN YASAĞI KABUL EDİLMEDİ
Yalova Ağır Ceza Mahkemesi’nde, ’canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, tasarlayarak öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle hakkında dava açılan Bülent Diler’in yargılanmasına bugün başlandı. Duruşmada, taraf olarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adına avukat Seyhan Ayten katıldı. Sanık avukatı Ruşen Arslan duruşmada davaya gizlilik kararı ve yayın yasağı getirilmesini talep etti, ancak bu istek reddedildi.
"BİRLİKTE PSİKYATRİSTE GİDELİM DEDİM"
Sanık Bülent Diler, olayın çocuğunu kendisine gösterilmemesinden kaynaklandığını ileri sürdü. Bir yıl içinde çocuğunu en fazla 10 kez gördüğünü, eski eşinin babasının baskısı nedeniyle çocuğunun gösterilmediğini söyleyen Diler, şu iddialarda bulundu: "Barışacaktık. İşyerine gittim, kafede buluştuk. Babası barışacağımızı anlayınca, ’Onunla bir daha görüşürsen seni de çocukları da dışarı atacağım’ demiş. Eşim de güvenemediğini, bir daha olursa dönecek yeri olmadığını söyledi ve geri adım attı. Bir keresinde çocuğumu pedagoga götürdüm. Pedagog çocuğun kardeşi ve annesinin de gelmesinin daha iyi olacağını söyledi. Eşim babasının tepki göstereceğinden dolayı gelemeyeceğini söyledi. Biz medeni insanlarız konuşarak çözebiliriz diyordum. Ben psikiyatriye gittim. Beraber gidelim de dedim." Cinayeti tasarlamadığını, olay günü tesadüfen karşılaştıklarını ileri süren Bülent Diler, "Şirket arabasında GPRS var. Olay günü 09.23’te evden çıktım. 09.25’te olayın olduğu yerde durmuşum. 9.30’da feribota binecektim. Bunu tasarlamam mümkün değil. Eğer tasarlasaydım eşimin işe giriş-çıkış saatlerini biliyordum, başka zamanlarda yapabilirdim" dedi. Bülent Diler, boşandığı eşinin babası tarafından tehdit edildiği için bıçak taşıdığını belirterek, "Sadece kendimi savunmak için taşıyordum. Olay olmasaydı çalıştığım şirket kabul etmişti. Pazartesi günüİzmit’e taşınıyordum. Daha önce babası birkaç kere daha tehdit etti. Boğazıma sarıldı" diye konuştu. Diler, cezaevinde Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gördüğünü de söyledi.
ESKİ DAMADINI SUÇLADI
Duruşmada ifade veren Seda Camgöz’ün babası Hüseyin Camgöz de sanığın çocuklarıyla görüştürülmediğinin doğru olmadığını söyledi. Sanık Bülent Diler’in uzun süre ortalıkta görünmediğini kaydeden Camgöz, "Olaydan önce sanığın annesi torunumu alacaktı. ‘Son bir şans daha versin vermezse çok kötü şeyler olacak’ dedi. Ne olacak beni mi, kızımı mı öldüreceksiniz dedim. Benim yanımda, ‘Babanın görmek istemeyeceği fotoğrafları Facebook’a mı koyayım, yoksa getireyim mi’ dedi. Benim yanımda kızıma ağza alınmayacak laflar söylüyordu. Sanık üzerinde sürekli bıçak taşıyordu. Daha önce de kızıma bıçak çekmişti" dedi.
TANIKLAR OLAYI ANLATTI
Cinayete tanık olanlardan Özge Çınar da olayın yaşandığı yerin yanında dükk?nda olduğunu belirterek, "Çığlık sesini duyunca dışarı çıktım. Kanlı bir vaziyetteydi kadın. Bu sırada iki kere bıçakladığını gördüm" diye konuştu. Tanık Emrah Çubukçu ise dükk?nında oturduğunu bu sırada da selamlaşmak için Seda Camgöz’ün geldiğini belirterek, şunları anlattı: "Günaydın demek için dükkana geldi. Geldikten 1 dakika sonra kapı önünde sanık arabayla gelerek sert fren yaptı. İçeri geldi kafa selamı verdi ve Seda ile dışarı çıktılar. Dışarıda alçak sesle konuşuyorlardı. Seda, ‘Seninle konuşacak bir şeyim yok’ diyordu. Onlara bakmadığım sıra Seda Hanım’ın sesiyle irkildim. Dükk?nda bulunan sopayla kapıya doğru gittim. Ben de o da birbirimize hamle yaptık ama temas olmadı. Sonra aracına doğru geçti. Bu sırada polis geldi." Mahkeme heyeti, sanığın tedavi gördüğü Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ve Yalova’da özel bir hastaneden bilgi alınması ve daha sonra Adli Tıp Kurumu’na dosyaların gönderilerek sanığın cezai ehliyeti olup olmadığının sorulmasına karar vererek duruşmayı erteledi.
"CEZA İNDİRİMİ UYGULANMASIN"
Duruşmanın ardından Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Yalova Barosu, Yalova Kadın Meclisi, Yalova Kanser Hastaları Derneği, Engelliler Derneği ve Yalova Platformu tarafından Yalova Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı. Yapılan açıklamada sanığa ceza indirimi uygulanmaması istendi.
