Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nden Prof. Dr. Tuna Tuğcu, Prof. Pınar Yolum ve Yard. Doç.Dr. Albert Ali Salah'tan oluşan bilirkişi heyeti, OdaTv Haber Merkezi bilgisayarları ve Müyesser Yıldız ve Barış Pehlivan'a ait bilgisayarlardaki sabit disklerin imaj kopyalarını inceledi. 11 Mart 2016 tarihli raporda, delil '3' olarak nitelenen Barış Pehlivan'ın bilgisayarının sabit disk içerisindeki imaj dosyasının bozuk olduğu, bu nedenle bu sabit diskin orjinalinden yeni bir imaj çıkartılması gerektiği vurgulandı.
ODATV BİLGİSAYARINDA 21 DOSYA İNCELENDİ
Raporda, 'Delil 1' olarak nitelendirilen OdaTv bilgisayarında 21 dosyanın incelendiği belirtildi. Raporda, sabit diske o bilgisayarın kullanıcısı dışında birilerinin müdahale ettiği, bu dosyaların bu bilgisayarda yaratılmadığı ve bu bilgisayara kullanıcısı tarafından kopyalanmadığı kesin olarak söylenebileceği vurgulandı. OdaTV bilgisayarında 9 Şubat ve 11 Şubat 2011 tarihlerinde bilgisayarın 1 dakika açık kalacak şekilde başlatılıp kapatıldığı da tespit edildi. Böylece bilgisayarın kapalıyken sabit diskin başka bir Windows sistemine harici disk olarak bağlandığı, davaya konu dosyaların önce OdaTV bilgisayarı diskine kopyalanmış ve hemen ardından silinerek bu dosyaların el konulan bilgisayarda yaratılıp sonra silinmiş olduğu izleniminin yaratılmak istendiği ifade edildi. Bilgisayarın açılıp kapatılması ile gerçek kullanıcının herhangi bir uyarıyla durumu fark etmesinin önüne geçildiği kaydedildi.
ZARARLI YAZILIM DA TESPİT EDİLDİ
Ayrıca sabit diskte zararlı yazılım taraması yapıldığı, bu tarama sonucunda 1 milyon 103 bin 801 dosyanın tarandığı ve 506 dosyaya virüs bulaştığı tespitine de yer verildi. Raporda e-mail mesajları, kullanıcı dosyaları ve sistem dosyalara bulaşan zararlı yazılımların, Truva atı niteliğinde olan zararlı yazılımlar olduğu belirtildi. Bu yazılımların başka bilgisayarlara bağlanma, oradan dosya indirme, bilgisayar kayıtlarını değiştirmek, bilgisayar her çalıştığında çalışacak dosyaları yüklemek, bilgisayarlara uzaktan erişilmesi, sistemdeki donamıma (kamera) erişilebilmesi ve şifrelerin ele geçirilebilmesi gibi özelliklere sahip olduğu anlatıldı.
DOSYALARIN İNCELENEN BİLGİSAYARDA HAZIRLANMADIĞI BELİRLENDİ
'Delil 2' olarak nitelendirilen Müyesser Yıldız /Uğur'a ait bilgisayarda ise "Ulusal Medya2010.doc, Hanefi.doc, Yalçın Hoca. doc ve SY doc" dosyalarının incelendiği, bu dosyaların sistemde bulunma zamanları değiştirildiği, dosyaların sabit diskte uzun bir süre bulundukları izlenimi yaratıldığı, ayrıca bu dosyaların ilk yaratılışıyla tamamlanması arasında geçen sürenin çok kısa olması nedeniyle bu dosyaların incelenen bilgisayarda hazırlanmadığı, başka bir yerde hazırlanarak bu bilgisayara kopyalanıp tarihleriyle oynandığının düşünüldüğü belirlendi. İncelemelerde bu dosyaların bu bilgisayarda açıldıklarına dair bir bulguya rastlanmadığı kaydedildi. Ayrıca çok sayıda zararlı yazılım tespit edildiği, bu zararlı yazılımlardan bir kısmının bilgisayara uzaktan erişimi mümkün kıldığına dikkat çekildi.
SONUÇ: SABİT DİSKLER DIŞARIDAN MÜDAHALEYE MARUZ KALMIŞ
Dava dosyasına giren raporun sonuç kısmında, "Yapılan incelemeler sonucunda ortaya çıkan bulgular göstermektedir ki, rapora konu olan iki bilgisayar sabit diski (Oda Tv ve Müyesser Yıldız/Uğur'a ait) dışarıdan müdahaleye maruz kalmış, bu müdahalelerle sabit disk içerikleri kullanıcıların istemi dışında değiştirilmiş ve kimi dosyaların kullanıcılar tarafından yaratıldığı izlenimi oluşturulmaya çalışılmıştır" tespitine yer verildi.
SANIK AVUKATI RAPORU DEĞERLENDİRDİ
Davanın avukatlarından Hüseyin Ersöz bilirkişi raporuna ilişkindeğerlendirme yaptı. Ersöz, "Raporda, OdaTV Haber Merkezi ve Müyesser Yıldız'ın kişisel bilgisayarına harici olarak ve zararlı yazılım vasıtasıyla müdahalede bulunulduğu tespitleri yer aldı. Kısacası bu bilirkişi raporuyla gazetecilerin suçlanmasına dayanak dijital dokümanların, bilgisayarlarda oluşturulmamış, hiç açılmamış ve tarih/saat bilgileri üzerinde manipülasyon yapıldığı tespit edilmiştir. Bu rapor, bir yönüyle Odatv Davası'nda yargılanan gazetecilerin masumiyetini kanıtlarken, diğer yönüyle de yargılamayı bir cinayet davasına dönüştürdü" dedi. Ersöz, 13 Kasım 2011 günü Silivri Cezaevi'nde hayatını kaybeden Kaşif Kozinoğlu'nun davanın mağduru olduğunu, niçin OdaTv soruşturmasına dahil edildiği sorusunun cevap beklediğini, Kozinoğlu'nun ölümünde, yakalama kararı çıkartan savcılardan tutuklama kararı veren hâkimlere kadar herkesin sorumluluğu olduğunu da belirtti.