Çiftçilik yapan ailesi Çankırı’nın Orta ilçesinde yaşayan kendisi ise öğretmenlik yaptığı şehir merkezinde yaşayan Tuğba Açıkgöz (30), geçen salı sabahı evinde ölü bulundu. Boynuna bağladığı eşarpla kendisini astığı belirtilen Açıkgöz, doğduğu ilçede toprağa verildikten sonra savcılık harekete geçti. Olaya ilişkin “cinayet” şüphesini aile ile paylaşan savcılık, soruşturma kapsamında çok sayıda kişinin bilgisine başvurdu.
BAĞIRMA SESLERİ DUYULMUŞ
Tuğba Açıkgöz’ün ablası M. Açıkgöz ifadesinde “Kardeşim intihar edecek biri değildi. Edindiğimiz bilgilere göre, erkek arkadaşı M. M. psikolojik sorunları olan biriymiş. Bu kişi daha önce de eski karısına şiddet uygulamış. Kardeşimi de darp etmiş tehdit etmiş. Kardeşimin vücudunda morluklar olması, parmaklarında kırıkların olması bu durumu doğruluyor. Komşuları, o gece Tuğba’nın dairesinde bağırma seslerinin geldiğini söyledi. Ben bu olayın intihar olduğunu düşünmüyorum” dedi. Bir diğer kardeşi T. Açıkgöz ise “Kardeşim, ölü bulunduğu gün yani Salı günü annemin yanına gitme planı yapmış. Yine, cuma günü de arkadaşları ile buluşma planı yapmış. İntihar edecek olan insan sosyal davranmaz, içine kapanır. M. M. isimli şahsın kaçma şüphesi var, tutuklanmasını istiyoruz” dedi.
‘YALNIZ ÖLECEKSİN’ DEMİŞ
ERKEK ARKADAŞINDAN BASKI GÖRÜYORDU
Açıkgöz ile bir süre aynı evde kalan üniversite öğrencisi G. D. ise “Ben, M. M.’nin psikolojisinin bozuk olduğunu düşünüyorum. Daha önceden Tuğba’yı darp ettiğini ve ara ara kavga ettiklerini biliyorum” dedi. Tuğba Açıkgöz’ü 3 yıldır tanıdığını söyleyen ve ev arkadaşlığı da yapan C. Ç. ise, Açıkgöz’ün, erkek arkadaşı M. M.’den büyük baskı gördüğünü ve kendisinden korktuğunu ifade etti.
PARMAKLARI KIRIK BİRİ DÜĞÜM ATAMAZ
Dosya takip eden bir kaynak ise olaya ilişkin ciddi çelişki ve şüphelerin olduğunu belirterek “Baş örtüsü kullanmayan saçı açık bir kadının evinde pazardan satılan eşarbın bulunması, yine parmakları kırık bir kişinin düğüm atıp kendini asmamı garip... M. M., pazartesi günü Tuğba'yı en son gören kişi. M. ifadesinde Tuğba'yı gece evine bıraktığını; bırakmadan önce dışarıda birlikte yemek yediklerini söylüyor. Ancak Tuğba gece yemek yapmış. Masada da iki tabak bulunuyor. Gece, Tuğba’nın evinden gürültüler duyuluyor. M. eve hiç gitmediğini söylüyor ancak normalde haftanın 7 günü orada kalıyor. Salı günü ölüm saati 10.00 görünüyor normalde. Ancak saat 10.00’da ailesi ile kahvaltı yapmaya gidecekti. Annesi ulaşamayınca saat 11.24’te arkadaşını arıyor. Arkadaşı da ulaşamıyor. Saat 11.57’de M.’ye ulaşılıyor. M., Tuğba'dan haberi olmadığını şu anda Ankara'da havaalanı yolunda bulunduğunu söylüyor. Ancak aradan 20-30 dakika geçtikten sonra eve geliyor. Bu kadar kısa sürede eve ulaşması dikkat çekici. Yine, Tuğba’nın kendini astığı söylenen su borusu Tuğba'nın boyu kadar ayakları yere değiyor. Tuğba'nın yakın arkadaşları, olaydan bir- iki gün önce, erkek arkadaşı M.’nin kendisini tehdit ettiğini darp ettiğini belirtiyor. Bu sebeple M.’den ayrıldığını ancak bu kişinin bir türlü ayrılığı kabul etmediğini söylüyor” diye konuştu.
Avukat Alper Sarıca ise “Eşarbın üzerinde ve evde parmak izi incelemesi yapılması gerekir. Yine M.’nin telefonunun sinyal verdiği baz istasyonu kayıtlarının, ölüm saatinde nerede olduğu ile ilgili savunmasıyla örtüşüp örtüşmediği değerlendirilebilir. Evden kavga sesleri duyulduğu bilgisi var. Çevrede bu konuda kolluk araştırması yapılıp görgü tanıkları dinlenebilir. M.’nin geliş gidiş yolu üzerindeki MOBESE ve işyeri kamera kayıtlarına bakılabilir” diye konuştu