Zira konuk takımda, kalitesi ve tekniği yüksek birçok oyuncu vardı.
İlk yarıda 2. golü getirecek pozisyonları cömertçe harcansan, yani skoru 2-0 yapamazsan, ikinci devrede de gole davetiye çıkarırsan, böyle olur!
Evindeki maçta; yüzde 34 topla oynarsan, yani topu altın tepside sunarsan, kaliteli ayaklar sana 19 şut atar.
Tam 35 orta yapar ve eninde sonunda bazıları da böyle gol olur.
MAHKUM OYUNA HAYIR!
İlk devredeki mücadeleyi ve akılcı ani atak taktiğine evet.
Fakat ikinci yarıdaki mahkum oyuna hayır!
Böyle oyunla, bırak kazanmayı, beraberlik alman bile mucizelere kalır!
REKOR BEKLERKEN...
45 bin kişilik yeni statta, rekor sayıda taraftar beklenirken, açıklanan 32 bin 677 taraftar sayısı herkesi çok şaşırttı!
Stat yüzde 90 dolu gibi görünürken, yani en az 38 bin taraftar beklenirken, bu rakam bana çok tuhaf geldi!
Bu nasıl iştir?
Umarım, vardır bir açıklaması!..
MUHTEŞEM ŞOV
"Kimse yokken Teksas vardı" pankartını açan Teksas'ın 50. yılını kutlamak için yaptığı koreografi tek kelimeyle nefisti!
Yeşil-beyazlı taraftarlar, yenen beraberlik golüne kadar Timsah'ı çok iyi destekledi.
Fransız teknik adam Paul Le Guen, Malatya'da 4 atan kadroyu bozmazken, kupanın flaş ismi Jorquera'yı da 2 maç sonra 21'e aldı.
Timsah, oyuna çok iştahlı ve ofansif bir anlayışla başladı.
Nitekim Delarge, Kembo'nun getirip ortaladı topta, Fernando'dan seken topu ağlara gönderdi.
Kongolu kanat oyuncusu, 5. maçında 4. golüne imza attı.
Kaleci Harun 2 müthiş kurtarışla devrenin 1-0 bitmesinde başrolü oynarken, Stancu 2 net pozisyonda Muslera'yı geçemedi.
Stancu biraz daha dikkatli olsa ve daha iyi vurabilse, tabela en az 2-0 olurdu.
İkinci yarıda Bursaspor, sağlı sollu ataklarla etkili gelen Galatasaray karşısında savunmada kalıp, ani ataklarla 2. golü bulmayı amaçladı.
Ancak Stancu ve Batalla'nın birlikte ürettiği tek pozisyon dışında hücumda bir şey yapamadı.
Ayrıca kaleci Harun daha ne kadar gol kurtaracaktı ki?
GOLE KADAR HAMLE YOK!
Tudor, 2 bekini çıkarıp 2 ofansif isim Yasin ve Feghouli'yi 64'te sokup, savunmada büyük risk aldı.
Timsah, bu yoğun baskıyı; ayağa paslarla ileriye çıkıp kıramayınca, 73'te Harun'un yumrukladığı topta ceza sahası dışından yediği golle beraberliğe düştü.
Sakatlanan Barış çıkınca, defansın sağı iyiden iyiye otobana döndü!
İlginçtir;
1-1'e kadar Yusuf veya başka bir hamle gelmedi.
Beraberlikten sonra Yusuf Erdoğan girse de, bence ofansif-ani atak- hamlesi geç kaldı!
Sonuçta, aradaki kalite ve tecrübe farkı son yarım saatte çok net ortaya çıktı!
TAKIMINA GÜVENOYU
Teksas, bu yenilgiye rağmen, takımı tribüne çağırıp alkışladı.
Güvenini ortaya koydu!
Bu noktada, koskoca takım, evindeki ilk yenilgiyle dağılacak değil ya!
Önemli olan, bu eksikler giderilmeli, hatalardan gereken dersler çıkarılmalı.
Taraftarlar da her maça en az bu kadar ilgi göstermeli!
Fakat, bazı bedavacı kombineciler, maç seçerse, statta 30 binin üzerinde taraftara senede 4-5 maç dışında çıkılması ne yazık ki çok zor görünüyor!