İlçede bir çay bahçesinde dinlenen Kökerer, AA muhabirine, emekliliğinin ardından 3 sene kadar önce bir arkadaşının vesilesiyle spora başladığını söyledi.
Bu süreçte Frederic Gros'un yazdığı "Yürümenin Felsefesi" kitabını okuduğunu belirten Kökener, "O günden sonra, 'Yürüme aktivitesini yapabilir miyim?' diye düşündüm. İstanbul'un bütün ilçelerini birbirine bağlayarak yürüdüm." dedi.
Yürümenin kendisi için bir felsefe haline geldiğini dile getiren Kökerer, "Türkiye'yi dört etapta yürüyebilir miyim?' diye düşünerek çalışmalarımı yaptım. Yalova'dan başlayarak Artvin'e kadar birinci etabını yürümeye çalışıyorum. Yalova'dan İzmit, Düzce, Sakarya, Bolu, Zonguldak, Bartın, Karabük, Kastamonu ve Sinop'a geçtim, Samsun'a geldim. 16 gündür yürüyorum. Yürüyüşümün Artvin olan ilk etabını bitirmeyi planlıyorum." diye konuştu.
Kökerer, otoban veya ana yollar yerine daha ıssız yollardan yürümeyi tercih ettiğini anlatarak, şöyle devam etti:
"Kastamonu'dan çıkmak üzereyken suyum azdı. Tarlanın birinden birisi, 'Nereye gidiyorsun?' diye sordu. Yürüyerek Sinop'a gideceğimi söyledim ve 'Su var mı?' diye sordum. Sonra bana bir rüya gördüğünü, rüyasında kalabalığın içinde birini gördüğünü söyledi ve tarlanın ortasında ağlamaya başladı. Bu duruma şaşırdım ve kendisini teselli ettim. Başımdan böyle ilginç olaylar geçiyor."
Ailesinin yürüyüşüyle alakalı tedirgin olduğunu ancak kendisini desteklediğini vurgulayan Kökerer, "Aileme bu fikrimi söylediğimde, tek başıma yürüyeceğim için tedirgin oldular ancak beni destekliyorlar. Kızım da etabımı bitirip yanına gitmemi bekliyor. Annemin de hayır duaları var ve bu destekle yürüyorum. Duaları ile kazasız belasız bitireceğim inşallah. Bir süre dinlendikten sonra da diğer etaplar için hazırlık yapacağım." ifadesini kullandı.
Kökerer, daha sonra yürüyüşüne Ordu'ya doğru devam etti.