İstanbul
Anadolu Ajansının İstanbullunun trafik çilesine ilişkin hazırladığı "İstanbul'un Ulaşım Sorunu" başlıklı dosya haberinin bu bölümünde, şehirde yaşayanları özellikle sabah ve akşam saatlerinde adeta canından bezdiren ve "ömür törpüsü" olarak nitelendirilen trafik sorununun çözülmesi için yöntem olarak sunulan motosiklet kullanımının yaygınlaştırılması ele alındı.
Skuter toplu ulaşım araçlarına alternatif olabilirMetrobüsler "lastik tekerlekli şoförsüz metroya" dönüştürülerek yolcu kapasitesi iki katına çıkarılabilirYeni köprü ve tüneller trafiği katlanılabilir düzeye indirirTrafiğe bir yılda 624 bin yeni araç çıktıTrafik İstanbulluların ömrünün 3,5 yılını çalıyorBozulan ruh sağlığı trafikte şiddet olarak kendini gösteriyorİstanbul trafiği ruh ve beden sağlığını bozuyorİstanbullular "Asrın Projesi" Marmaray'ı tercih ediyorUlaşımın yükünü alan metro ve tramvaylardaki arızalar İstanbulluları bıktırdıMetrobüsler megakenti taşımakta yetersiz kalıyorİstanbullular, gece saatlerinde toplu taşımayla ulaşım sağlamada zorluk çekiyorİETT otobüslerindeki sefer iptalleri ve arızalar İstanbulluları bezdirdiEğitmen Akçay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul trafiğinin genelde çok kalabalık ülkelerin büyük şehirlerindeki trafikten çok farkı olmadığını söyledi.
İstanbul'un milyonlarca insanın yaşadığı çok büyük ve eski bir metropol olduğunu, bu kadar araca bu kadar yolun yetmediğini belirten Akçay, "Çünkü araçlar büyük. Bu araçları küçültmenin yolu belki motosiklet ve bisiklet kullanımını arttırmaktan geçiyor. Trafikte 1 arabanın yerine 4 motosiklet ya da 6 bisiklet yer işgal edebiliyor. Bunları biraz yaygınlaştırmak İstanbul'daki trafik sorununu büyük ölçüde çözecektir." dedi.
Akçay, motosiklet kullanımının yakıt ve yollardan, asfaltların ömründen tasarruf sağladığına değinerek, bu araçların otomobillere göre hava kirliliğini daha az azalttığını kaydetti.
D-100 kara yoluna motosiklet şeridi önerisi
Kentte motosiklet sayısının hiç küçümsenmeyecek oranda olduğunu ancak henüz trafiğin tam oturmadığını anlatan Akçay, "Bizim hep önerilerimiz oluyor. Motosiklet yolu bunlardan bir tanesi olabilir. Örneğin, D-100 kara yolunu herkes bilir. Ortası betonla ayrılmış, çok kalabalık bir yoldur. Orada en solda, o betonun yerine 1-1,5 metre genişliğinde bir motosiklet şeridinin açılması bile cezbedici olacaktır." diye konuştu.
İnsanları motosiklet kullanmaya yöneltecek imkanların sağlanması gerektiğine işaret eden Akçay, bunların duran trafikte ilerlemesi için araçların sağa ve sola çekilmesinin sağlanabilmesi gerektiğini vurguladı.
Motosikletlerin trafikte ilerleyemediği durumlarda küçüklük avantajını kullanıp aralara girdiğini ifade eden Akçay, şöyle devam etti:
"Araç sürücüsü motosiklet sürücüsüne, motosiklet sürücüsü araç sürücüsüne empati yapsa aslında trafiğimiz çok daha iyi hale gelebilecek. Çünkü bizim ihtiyacımız olan şey trafikte olumlu davranışlar sergilemek. Siz olumlu bir şey yapın ki size de olumlu bir şey yapsınlar. Bu felsefe aslında çok geçerli. Ne yazık ki bizim insanımızın biraz sabırsızlığı, biraz atikliği bunun önüne geçiyor. Oysaki İstanbul gibi bir metropolde şunun 10 katı daha fazla motosiklet olsa araba sayısı da bir o kadar azalacağı için insanlara katbekat fazla yol kalacak."
Motosiklet İleri Sürüş Eğitmeni Akçay, Avrupa'nın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de nüfusa göre az, sayı olarak yeterli motosiklet olduğunu, bunlar için biraz daha özenli trafik kuralları oluşturması durumunda insanların arabalarını garajda bırakıp motosikletleriyle işe gidip gelebileceğini söyledi.
İstanbul'da motosiklet kullanıcısı olarak büyük oranda kuryelerin olduğunu anlatan Akçay, "İçlerinde çok iyi sürücüler de var ama küçük bir azınlık gerçekten motosikleti amacı için kullanmıyor. O yüzden onlar bir kaos yaratıyorlar." ifadelerini kullandı.
Akçay, motosiklet kazalarının medyada daha ön planda tutulması nedeniyle bazı ailelerin korkuttuğunu belirtti.
Güvenli motosiklet sürmenin Türkiye'de mümkün olduğunu aktaran Akçay, "Trafik düzenlemesi olursa ve yeterince eğitim verilirse İstanbul trafiği motosiklete doğru kayar. Dolayısıyla trafikte müthiş bir rahatlama yaşanır." değerlendirmesini yaptı.
Akçay, kask, koruyucu mont, pantolon, ayakkabı ve eldivenin de fiyatının çok yüksek olduğunu, motosiklete özendirmek için bu ürünlerden Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) alınmaması gerektiğini anlattı.
Motosiklet yolu olursa insanların daha rahat ve kolay ulaşım sağlayabileceğini vurgulayan Akçay, "Motosiklet hız limitleri, araba hız limitlerine eşitlenirse bu büyük bir çözüm sağlayacaktır. Bunun için de sanıyorum birtakım çalışmalar var. Umuyorum olumlu sonuçlanacaktır." dedi.
"B sınıfı ehliyetle kurs olmadan 125 cc motosiklet kullanılmamalı"
Türkiye'de şu anda B sınıfı ehliyetle 50 cc motosiklet kullanılabildiğini dile getiren Akçay, bu ehliyetle 125 cc motosiklet kullanılmasının bazı riskleri beraberinde getirdiğine değindi.
Akçay, "Bunun yapılabilmesi için de belli kurumlarda bu işin kursunun alınması gerekiyor. 'Bende B sınıfı ehliyet var. Çıkayım, işte 125'lik motosiklet kullanayım.' diye bir şey yok." ifadelerini kullandı.
Otomobil ile motosiklet kullanımının birbirinden çok farklı olduğunun altını çizen Akçay, paket getiren kuryelerin trafik kurallarına uygun motosiklet kullanmaları için tüketicilerin biraz daha sabırlı olması gerektiğini bildirdi.
"Sokaklar köpeklerin yeri olmamalı"
Motosiklet sürücülerinin doğayı ve hayvanları çok sevdiğini de aktaran Akçay, şu ifadeleri kullandı:
"Köpekler bizim en büyük dostlarımız. Onlarla birlikte olmayı gerçekten çok seviyoruz ama sokaklar köpeklerin yeri olmamalı. Yani sokakta başıboş dolaşan hayvanlar olmamalı. Çünkü onlar zarar görüyorlar. Bu sadece motosiklet için değil. Bu hayvanlara kamyon da çarpabiliyor, araba da çarpabiliyor fakat kamyon ve araba çarptığında zayiatı sadece o zavallı sokakta yaşamaya mahkum edilmiş köpek çekiyor, yaralanıyor ya da ölebiliyor. Ancak motosikletle bir köpeğe çarpıldığı zaman hem o zavallı hayvan zarar görüyor hem de motosiklet sürücüsü büyük zarar görüyor."
Akçay, motosiklet kullanımının artması için bunlar için kentte park yeri yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.