28 Şubat döneminde Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir’in imzasıyla ordudan ihraç edilen Emekli Albay Arif Çelenk, "Onlara göstereceğimiz merhamet, gelecekteki bu millete yaptığımız en büyük ihanet olacaktır. 14 sanık hakkında verilen karar, bugünkü yapılanları görünce onlar için az bile" dedi.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 28 Şubat davasında "darbeye teşebbüs" suçundan 14 sanığa verilen müebbet hapis cezalarını onamasının ardından o günün mağdurları da duygularını paylaştı. 28 Şubat döneminde Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir’in imzasıyla ordudan ihraç edilen 28 Şubat Platformu Başkanı Emekli Albay Arif Çelenk, "12 Aralık 1996 yılında Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararı ile ordudan atıldım. İlahiyatçı olarak din işleri görevlisi olarak orduda görev yapıyordum. Ancak, dindar diye ordudan atıldım. Eşim başörtülü ve irticai konulara daha hassas diyerek gösterilen gerekçelerle görevime son verildi. Ordudan bizi atanlara karşı bir noktada bugünkü yapılanları görünce onlar için az bile diyorum. Türkiye’nin geleceği adına bu zihniyetteki kişilerin ya ıslah olması veya kendilerine gelmesi noktasında da iyi bir fırsat doğduğunu düşünüyorum. Daha ötesi de, bu dünyada çektikleri cezaların yanında ahirette de bunların cezalarını çekeceğini unutmamak gerekiyor" dedi.
103 sanıktan bir kısmı hayatını kaybettiği için davalarının düştüğünü, geriye kalan 14 sanığa ise müebbet hapis cezası verilmesini değerlendiren Çelenk, "Geçtiğimiz günlerde yargı bu 14 kişinin rütbelerinin sökülerek tutuklanmasına ve cezalarını çekmek üzere cezaevine gönderilmesine karar verdi. Bu 14 kişiden o dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Emekli Orgeneral Çevik Bir ve Genelkurmay Harekat Başkanı Emekli Orgeneral Çetin Doğan başta olmak üzere tutuklanarak cezaevlerine girmeye başladı. Yaşları 80’i aşan bu kişiler için keşke 28 Şubat yaşanmasaydı. Keşke, 10 binlerce öğrencimiz okullardan uzaklaştırılıp Türkiye’nin geleceği karartılmasaydı. Vatanını ve milletini seven, PKK ile mücadele eden 5 bini aşkın asker ordudan tasfiye edilmemiş olsaydı. Bu generallerin ismi de vatan haini olarak tarihe geçmemiş olsaydı. Ancak bunları istemesek de oldu. 28 Şubat’ın üzerinden 20 yılı aşkın zaman geçmesine rağmen, bu generallerden hiçbirisi ve taraftarları, pişmanlık emaresi göstererek ‘hakikaten yanlış yapmışız’ hiç demediler” diye konuştu.
O dönem ’İrtica PKK’dan daha tehlikelidir’ manşeti attırılarak PKK’nın masumlaştırıldığını söyleyen Arif Çelenk, "Belki de bugün HDP’nin meclise girmesinde en büyük kozu o günün generalleri oynuyordu. Çevik Bir denen kişiye, yaşından dolayı ‘bugün içeri atıp da ne yapacaksınız. Elinize ne geçecek’ diye kişilere sesleniyorum. Bu Çevik Bir, gazetelere ‘28 Şubat’ı İsrail’in emriyle yaptık’ diye manşet attırıyordu. İsrail’in emri ile 28 Şubat’ı yapan bir generale bugün nasıl güvenebilirsiniz. O günkü cuntacı zihniyete ben bugün nasıl üzülebilirim. Tutuklanmalarından dolayı milletim adına seviniyorum. Zulmeden, bu milletin milli iradesini yok sayan, iktidardaki partiyi alaşağı eden kimselere bugün göstereceğimiz merhamet, gelecekteki bu millete yaptığımız en büyük ihanet olacaktır" şeklinde konuştu.
Türkiye’de bir ilkin gerçekleştiğini kaydeden Çelenk, "İlk defa 60’dan bu yana gelenek haline gelen ve 10 yılda bir yapılan cuntacı zihniyetin ayaklanmasına karşı artık bu millet zincirini kırdı. Bu millet 15 Temmuz’da kendini gösterirken, yargı bağımsızlaştı, siyasi irademiz güçlendi, devletimiz güçlendi. 28 Şubat’ın o günkü kahramanları, yargı kararı ile ömürlerinin sonuna kadar hapiste kalacaklar. Milli irade ile dalga geçip balans ayarı yaptık diyen kişiler, bugün rotbalansları bozulduğu için ebediyen hangara çekildiler. Allah onlara ve onlar gibilere fırsat vermesin. Ordudan atılan bizler, dün onlara karşı nasıl mücadele ettiysek, adaletin sağlanması için elimizden geleni bugüne kadar bırakmadıysak. Tıpkı askeriyedeki cuntacı zihniyet gibi, 28 Şubat’ın yargı, sermaye ve medya ayağının da ortaya çıkarılarak bu milletin daha başı dik olarak gelecekteki demokratikleşme adına çok güzel işler yapmasının önü açılabilir" dedi.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 28 Şubat davasında "darbeye teşebbüs" suçundan 14 sanığa verilen müebbet hapis cezalarını onamasının ardından o günün mağdurları da duygularını paylaştı. 28 Şubat döneminde Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir’in imzasıyla ordudan ihraç edilen 28 Şubat Platformu Başkanı Emekli Albay Arif Çelenk, "12 Aralık 1996 yılında Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararı ile ordudan atıldım. İlahiyatçı olarak din işleri görevlisi olarak orduda görev yapıyordum. Ancak, dindar diye ordudan atıldım. Eşim başörtülü ve irticai konulara daha hassas diyerek gösterilen gerekçelerle görevime son verildi. Ordudan bizi atanlara karşı bir noktada bugünkü yapılanları görünce onlar için az bile diyorum. Türkiye’nin geleceği adına bu zihniyetteki kişilerin ya ıslah olması veya kendilerine gelmesi noktasında da iyi bir fırsat doğduğunu düşünüyorum. Daha ötesi de, bu dünyada çektikleri cezaların yanında ahirette de bunların cezalarını çekeceğini unutmamak gerekiyor" dedi.
103 sanıktan bir kısmı hayatını kaybettiği için davalarının düştüğünü, geriye kalan 14 sanığa ise müebbet hapis cezası verilmesini değerlendiren Çelenk, "Geçtiğimiz günlerde yargı bu 14 kişinin rütbelerinin sökülerek tutuklanmasına ve cezalarını çekmek üzere cezaevine gönderilmesine karar verdi. Bu 14 kişiden o dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Emekli Orgeneral Çevik Bir ve Genelkurmay Harekat Başkanı Emekli Orgeneral Çetin Doğan başta olmak üzere tutuklanarak cezaevlerine girmeye başladı. Yaşları 80’i aşan bu kişiler için keşke 28 Şubat yaşanmasaydı. Keşke, 10 binlerce öğrencimiz okullardan uzaklaştırılıp Türkiye’nin geleceği karartılmasaydı. Vatanını ve milletini seven, PKK ile mücadele eden 5 bini aşkın asker ordudan tasfiye edilmemiş olsaydı. Bu generallerin ismi de vatan haini olarak tarihe geçmemiş olsaydı. Ancak bunları istemesek de oldu. 28 Şubat’ın üzerinden 20 yılı aşkın zaman geçmesine rağmen, bu generallerden hiçbirisi ve taraftarları, pişmanlık emaresi göstererek ‘hakikaten yanlış yapmışız’ hiç demediler” diye konuştu.
O dönem ’İrtica PKK’dan daha tehlikelidir’ manşeti attırılarak PKK’nın masumlaştırıldığını söyleyen Arif Çelenk, "Belki de bugün HDP’nin meclise girmesinde en büyük kozu o günün generalleri oynuyordu. Çevik Bir denen kişiye, yaşından dolayı ‘bugün içeri atıp da ne yapacaksınız. Elinize ne geçecek’ diye kişilere sesleniyorum. Bu Çevik Bir, gazetelere ‘28 Şubat’ı İsrail’in emriyle yaptık’ diye manşet attırıyordu. İsrail’in emri ile 28 Şubat’ı yapan bir generale bugün nasıl güvenebilirsiniz. O günkü cuntacı zihniyete ben bugün nasıl üzülebilirim. Tutuklanmalarından dolayı milletim adına seviniyorum. Zulmeden, bu milletin milli iradesini yok sayan, iktidardaki partiyi alaşağı eden kimselere bugün göstereceğimiz merhamet, gelecekteki bu millete yaptığımız en büyük ihanet olacaktır" şeklinde konuştu.
Türkiye’de bir ilkin gerçekleştiğini kaydeden Çelenk, "İlk defa 60’dan bu yana gelenek haline gelen ve 10 yılda bir yapılan cuntacı zihniyetin ayaklanmasına karşı artık bu millet zincirini kırdı. Bu millet 15 Temmuz’da kendini gösterirken, yargı bağımsızlaştı, siyasi irademiz güçlendi, devletimiz güçlendi. 28 Şubat’ın o günkü kahramanları, yargı kararı ile ömürlerinin sonuna kadar hapiste kalacaklar. Milli irade ile dalga geçip balans ayarı yaptık diyen kişiler, bugün rotbalansları bozulduğu için ebediyen hangara çekildiler. Allah onlara ve onlar gibilere fırsat vermesin. Ordudan atılan bizler, dün onlara karşı nasıl mücadele ettiysek, adaletin sağlanması için elimizden geleni bugüne kadar bırakmadıysak. Tıpkı askeriyedeki cuntacı zihniyet gibi, 28 Şubat’ın yargı, sermaye ve medya ayağının da ortaya çıkarılarak bu milletin daha başı dik olarak gelecekteki demokratikleşme adına çok güzel işler yapmasının önü açılabilir" dedi.