Santralın bulunduğu Orhaneli Karıncalı’daki basın açıklamasında Akademik Odalar Birliği adına konuşan Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun, TBMM’de Bursa milletvekillerinden 10’unun kabul oyu verdiği yasal düzenlemenin, başta Orhaneli civarı olmak üzere Bursa'da yaşayanların sağlığını tehdit eder nitelikte olduğunu söyledi.
Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun, Tabip Odası Başkanı Dr. Güzide Elitez, Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri Melike Baysal, Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, Doğader Başkanı Caner Gökbayrak ile Bursa Akademik Meslek Odaları’nın temsilcileri ile Bursa Milletvekilleri Erkan Aydın ve Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Orhaneli Belediye Meclisi’nin CHP’li üyeleri, İYİ Partililer ve yöre halkı ile bir grup partilinin katıldığı basın açıklaması, ilk aşamada Bursa Valiliği’nin bir genelgesinin yanlış yorumlanması nedeniyle jandarma tarafından engellenmek istendi. Orhaneli Termik Santralı’na 5 kilometre kala durdurulan, akademik meslek odalarının temsilcilerini taşıyan Bursa Barosu ve beraberindeki araçlar, yanlışlık daha sonra düzeltilince Karıncalı’ya hareket etti. Heyet burada Bursa Milletvekilleri Erkan Aydın, Nurhayat Altaca Kayışoğlu ile vatandaşlarla buluştu.
Bursa Akademik Odalar Birliği adına basın açıklamasını BAOB Dönem Sözcülüğü’nü yürüten Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun okudu. Altun şunları söyledi:
“Bilindiği gibi, 1992 yılında elektrik üretmeye başlayan ve 2015 yılında özelleştirilen Orhaneli Termik Santralı, özelleştirme sonrasında baca gazı filtrelerini çalıştırmaması nedeniyle havayı gözle görünür bir biçimde kirletmeye başladı.
Santral ilk açıldığında; desülfürizasyon ünitesi ve baca gazı filtresi bulunmaması nedeniyle, aralarında Bursa Barosu, Bursa Tabip Odası, Yıldırım Ziraat Odası, Bursa Gazeteciler Cemiyeti, Çağdaş Gazeteciler Derneği ile diğer kurum ve kişilerin bulunduğu 19 davacı tarafından dava edilmişti. Bursa Barosu Çevre Komisyonu tarafından açılan dava kazanıldı ve santralın elektrik üretimi aralıklarla durduruldu.
Santral çevresinde yapılan geniş çaplı bir araştırmada da bölgede yaşayanların akciğerlerinin olumsuz etkilendiği, solunum işlevlerinde azalma meydana geldiği saptandı.
Kazanılan davalar ve yürütülen araştırmaların sonuçları açık olduğu halde, Orhaneli Termik Santralı özelleştirme sonrasında baca gazı filtrelerini çalıştırmadan elektrik üretmeye başladı.
Çevre Müdürlüğüne özelleştirme sonrasında yapılan sayısız şikayetler, 2013 yılında çıkartılan 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun geçici 8. maddesi uyarınca sonuçsuz kaldı. Çünkü geçici 8. maddeye göre, özelleştirilen termik santrallere çevre mevzuatı açısından gerekli koşul ve izinleri sağlaması amacıyla 31 Aralık 2019 tarihine kadar süre tanındı. Ayrıca bu tarihe kadar çevre kirliliğine yol açsalar bile söz konusu santralların elektrik üretim faaliyetinin durdurulamayacağı ve idari para cezası verilemeyeceği karar altına alındı.
Hal böyle olunca, bütün itirazlarımıza rağmen Orhaneli Termik Santrali bacasından kara/sarı dumanlar görmek ne yazık ki olağanlaştı.
Gelir Vergisi Kanunu'nun içine gömüldü
31 Aralık 2019 yaklaşırken, termik santralları satın alan şirketler sürenin uzatılmasını talep ettiler ve Hükümet termik santrallerin baca gazı filtresi olmadan 2 yıl daha faaliyetini sürdürmesine izin veren bir maddeyi, Şubat 2019'da, Maden Kanunu ve Bazı Kanunlar Hakkında Değişiklik Öngören Torba Yasa Tasarısı kapsamına aldı. Ancak çevre örgütlerinin ve meslek örgütlerinin yoğun uğraşısı sonucunda madde tasarıdan çıkarıldı.
Gelin görün ki, söz konusu madde 17 Temmuz 2019'da kabul edilen ‘Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’ içerisine eklenerek şirketlerin süre uzatma talebi ‘üç yıl’ uzatılarak kabul edilmiş oldu.
Yasa TBMM'ye getirilmeden önce, Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu, özelleştirilen termik santrallerin çevre yükümlülüğünden muaf oldukları süreyi uzatmayı hedefleyen kanun teklifinin geri çekilmesi gerektiğini açıklamıştı.
Bursa Milletvekillerinden 10’unun kabul oyu vermiş olduğu bu madde, başta Orhaneli Termik Santralı çevresinde olmak üzere Bursa'da yaşayanların sağlığını tehdit eder niteliktedir.
Havası en kirli kentlerden birisi olan Bursa, bu maddenin yürürlüğe girmesiyle birlikte Orhaneli ve çevresinde yaşayanlar için üç yıl daha yüksek düzeydeki hava kirliliği sorununu çözemeyecektir.”
Bursa Milletvekili Erkan Aydın, 36 aylık süre uzatımının komisyondan geçirilmek üzereyken fark ettiklerini ve bunun olmaması gerektiğini anlattıklarını söyledi. Aydın, “Ancak gece yarısı ne olduysa, iktidar milletvekillerinin oylarıyla geçirildi. Bu tesisin filtresinin çalıştırtılmaması sadece dağ yöresini ilgilendirmiyor. 3 milyonluk Bursa’yı ilgilendiriyor. Bursa’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan 3 baraj kuş uçumu 2’şer kilometre mesafede. Kanser vakalarında gözle görülür bir artış var. Gelin her birlikte bu yanlıştan dönelim. Takipçisi olalım” dedi.
Bursa Milletvekili Av. Nurhayat Altaca Kayışoğlu “Doğamıza, geleceğimize sahip çıkmak için nerede olmamız gerekiyorsa oradayız” dedi.
Tabip Odası Başkanı Dr. Güzide Elitez, basın açıklaması yapmalarının yeterli olmadığını, sorunun çözümü için yöre halkının toprağına, suyuna, havasına sahip çıkması gerektiğinin altını çizdi. Elitez “Kanser olmak istemiyorsanız, çocuklarınızın sağlıklı büyümesini istiyorsanız konunun takipçisi olmalısınız” diye konuştu.
Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala da, santrala yakın yaşayanlarda başta solunum işlevlerinde azalma saptadıklarını kaydetti ve “Bizim saptadığımız bulgular, eğer filtre çalıştırılmazsa başta çocuklarınız olmak üzere herkesi daha kötü etkileyecek bir potansiyeli karşımıza çıkartıyor” dedi.
Basın açıklaması sırasında gazeteci gibi davranarak soru soran ve santral işletmecisi şirketin elemanları olduğu sanılan bazı kişiler, yöre vatandaşları ve CHP’lilerin tepkisine neden oldu. Yaşanan gerilimi jandarma ekibi yatıştırdı.