Osmaniye
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Mücahit Demirtaş, AA muhabirine, asrın en büyük afetinin yaşandığını, birlik ve beraberlik içerisinde Türk milletinin alicenaplığını sahada gördüklerini söyledi.
Osmaniye'de yaklaşık 70 binanın depremde yıkıldığını aktaran Demirtaş, "Osmaniye'de yapılan koordinasyonların tamamında çok güzel çalışmalar yapıldı. 4 büyük ana depo kuruldu. Yardım malzemelerinin hem depolanması hem bir market inceliğinde istiflenip ve dağıtımının da buradan yapılmasından dolayı Osmaniye'de yardım malzemelerinin depremzedelere en doğru bir şekilde ulaştırılması temin edildi. Bunun dışında Osmaniye'nin içme suyu ve kanalizasyonlarında herhangi bir sıkıntı olmadı, ilçelerde de dahil." diye konuştu.
Demirtaş, kentte hasar tespit çalışmalarının başlatıldığını belirterek, "Şu anda yaklaşık 14 bin binada hasar tespit çalışması yapıldı. Bunların 8 bini hasarsız, 3 bin 700'ü az hasarlı, 900'ü ağır hasarlı. Depremin olduğu gün yıkılan 70 bina var. Şu an itibarıyla 152 biraz tehdit içeren acil yıkılacak binamız var. Bunların yıkılmalarıyla ilgili süreci başlattık. Şu ana kadar 7 bina yıktık. Diğerlerini de en acilinden başlamak üzere yıkılmalarını sağlıyoruz." diye konuştu.
Hasarsız 8 bin binayla ilgili koordinasyon ve bilgilendirme merkezlerinin kurulduğunu dile getiren Demirtaş, şöyle devam etti:
"Hasarsız olan binalarda evlerine rahatlıkla dönebilirler. Bu da sahadaki çadır kentlerde ya da münferit yerlerde çadır kurmuş depremzede vatandaşlarımızın evlerine dönmelerini temin edecek. Ayrıca şehir içeresinde market, cami ve dükkanların bulunduğu binaların da öncelikli olarak tespitlerini yaptırıyoruz. Yani hayatın normalleşmesiyle ilgili gerekli tedbirleri almış oluyoruz. Ayrıca yaklaşık 5 bin ailenin şu anda Osmaniye'de okullar, yurtlar, camiler, spor salonları, gençlik merkezlerinde kapalı ortamlarda barınmaları temin edildi. Yaklaşık 10-15 bin aile çadır kentlerde barınıyor. Yaklaşık 3-4 bin aile de başka şehirlere gönderildi. Osmaniye'de depremin yakıcı ve bunaltıcı kargaşası kalmadı. Yani ilk günlerin sıkıntıları şu an hafifledi. Her şey kontrol altında. Enkazdan arama kurtarmada, son bir binanın son katlarında çalışmalarımız devam ediyor."
"Yaklaşık 10 bin konut ihtiyacı öngörülüyor"
Demirtaş, mevcut çalışmalara göre yaklaşık 10 bin konut ihtiyacı öngördüklerine değinerek, "Bununla ilgili de yer tespit çalışmaları, zemin araştırmaları yapıyoruz. Mülkiyet durumlarına bakıyoruz. Kısa zamanda da inşallah depremde evlerini kaybetmiş ve hasarlı binaların hak sahiplerine, yeni konutlarımıza en kısa sürede başlayacağız." dedi.
Hasar tespit konusunda "algı operasyonları" yapılmaya çalışıldığına dikkati çeken Demirtaş, resimli bilgilendirme broşürleri hazırlattıklarını, dünya standartlarındaki tespitlerde olduğu gibi çalışma yaptıklarını vurguladı.
"Binaların performans analizi başka, hasar tespiti yapmak başka bir şey. Binaların oturulup, oturulamayacağının en erken kararının verilmesiyle ilgili bir çalışma yapıyoruz." diyen Demirtaş, binaların betonarme çerçevesi denilen taşıyıcı sistemin kontrollerinin yapıldığını anlattı.
Çalışmaların önemine işaret eden Demirtaş, "Bunun çok basit görülmesi ve emniyet hissi uyandırmamasını anlıyoruz ama yapılan iş doğrudur. Bunun bir an evvel, en hızlı şekilde yapılması da eğitim almış, uzman mühendisler tarafından gerçekleştiriyor. Vatandaşlarımızın bu konuda müsterih olmasını rica ediyoruz. Emniyetli tarafta kalmak suretiyle bunu yapıyoruz. 'Evlerinize dönün, hasarsız.' dediğimizde en emniyetli olan kısmıyla bunu söylüyoruz. Gönül rahatlığıyla evlerine dönebilirler." ifadelerini kullandı.
Demirtaş, ağır hasarlı binaların sürecine ilişkin ise "Onların ilanını yapacağız. Vatandaşların, binalarıyla ilgili itiraz süreci olacak, o itirazlar değerlendirilecek. Gözden kaçabilecek, fark edemediğimiz başkaca bir bulgu olursa bunun değerlendirilmesiyle ilgili de bir süreç tamamlanacak. Hasarlı binaların yıkımı daha sonra yapılacak." bilgisini paylaştı.