Kış aylarında daha çok tüketilen, kuşaklardır ilçede usta aşçılarca titizlikle hazırlanan, geçtiğimiz yıllarda Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından tescillenen helva ve tescili henüz alınamayan boza, ilçede yaşayan göçmen bir aile tarafından yıllardır üretiliyor. İshak Soydan’ın 1913 yılında Yugoslavya’dan Pazaryeri’ne göç ettiğini ve çok zor şartlarda 1936’da ilçede 90 metrekare bir dükkân kiralayarak başladığı helva ve boza üretimi 5 kuşak 86 yıldır aynı yerde aynı lezzetle devam ediyor. "Boza kültürünü Türkiye’ye Balkan göçmenleri ile getirilmiştir"
Ailenin 4’üncü kuşak temsilcisi olan İsmail Soydan, 4 masa ve 20 sandalye ile hizmet vermeye devam ettiklerini belirterek, "Pazaryeri’nde 85 yıldır aynı dükkânda boza ve helva üretiyoruz. Başta, Bursa, İstanbul, Ankara, Eskişehir, Kütahya başta olmak üzere çevre illerdeki market ve kuruyemiş tezgâhlar da bozamız ve helvamız yerini aldı. Boza kültürünü Türkiye’ye Balkan göçmenleri ile getirilmiştir. Kış aylarının önemli içeceklerinden birisi olmuştur. Bozanın çok yararlı bir içecek olduğunu, çocuklarda kemik yapısının güçlenmesine yardımcı olduğunu, anne sütünü artırdığını ve bağırsakların çalışmasını kolaylaştırır" dedi. “Büyük dedemizden aldığımız gibi devam ediyoruz”
İşyerlerinin 5’inci kuşakta da inşallah devam edeceğini anlatan İsmail Soydan, "Kaliteden ödün vermedik, büyük dedemizden aldığımız gibi devam ediyoruz, 4’üncü kuşak olarak hizmete sunuyoruz. Üretimimiz ilçe merkezindeki bir atölyede oluyor. Meşakkatli bir iş, günlük 3 tona yakın boza üretimimiz oluyor. Sezonu da açtık, bereketli maşallah. Satışlarımız da çok iyi" dedi.
Öte yandan besin deposu olarak bilinen bozanın üretiminde su, darı ve mısır haricinde hiç bir kimyasal madde bulunmadığı söyleyen Soydan, bozanın A, B, C ve E vitaminleri sayesinde vücut direncini soğuk algınlığına karşı koruduğunu anlattı.