Yurt içinden ve dışından 200’den fazla aile şirketinin yöneticileri ve genç varislerinin buluştuğu 1’inci Hizmetkâr Liderlik Zirvesi, görkemli bir törenle son buldu. Değer Danışmanlık tarafından İstanbul’da hafta sonu düzenlenen “Aile şirketlerinin gençleri buluşuyor” temalı zirvede, güçlü bir Türkiye için güçlü aile şirketlerinin olması gerektiğine vurgu yapıldı. Zirvede aile şirketlerinin 1’inci kuşak liderleriyle, 2’nci kuşak liderleri ve lider adayları tecrübe paylaşımında bulundu.
Zirvede önemli bir adım da atıldı. Son günlerde spekülatif bir şekilde artan dolarla mücadelesini anlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Gelin dolarınızı, euronuzu TL’ye çevirin. Bizi yıkmak, bizi mahkum etmek isteyenlere karşı dövizi hemen TL’ye çevirelim. Zarar etmezsiniz bu millidir, bunda bereket vardır. Yalnızlığımı biliyorum ama mücadelemi sürdüreceğim, kararlıyım” sözlerinin gündeme oturması sonrası hafta sonu İstanbul’da düzenlenen 1’inc Hizmetkâr Liderlik Zirvesi’nde katılımcıların çoğunluğu Erdoğan’a destek verilmesi gerektiği fikrine vardı.
TÜRK LİRASI MİLLİ VE BEREKETLİ
Erdoğan’ın yalnız bırakılmaması gerektiği ve milli dava uğruna dövizle ticaret yapmamayı öneren toplam bütçeleri yaklaşık 8 milyar dolar olan patronların büyük bölümü, kendilerinin de bundan sonrasında ticaretlerini dolar ya da euroyla yapmama konusunda fikir birliğine vardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ileri sürdüğü davanın milli olduğunu belirten Kopuz Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kemal Kopuz, “Benim hiçbir zaman ne dolarım, ne eurom olmuştur. Ben bu ülkenin parasıyla çalışırım. Ne dolarla ne de euroyla ticaret yapmadım. Bugünden sonra herkesten aynı hassasiyeti bekliyorum. Erdoğan’ın da dediği gibi bu millidir ve bereketlidir” ifadelerini kullandı.
SONUÇ BİRDİRGESİNE DE GİRDİ
Zirvenin sonuç bildirisini dile getiren Değer Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İlhami Fındıkçı şunları söyledi: “Zirveye katılan 100 aile şirketi sahibi iş adamı, ülkemizdeki ekonomik sıkıntının aşılması konusunda dövizden TL’ye geçmek yönünde bir fikir birliğine vardı. Aile şirketleri, hizmetkâr liderlik anlayışıyla yönetilirlerse şirketin sürdürülebilirliği daha rahat olur. Bu anlamda ülkemizin yetiştirdiği çok önemli hizmetkâr lider örnekleri var. Aile şirketlerimizin bu örnekleri iyi analiz etmesi gerekir. Aile şirketlerinde etik, ahlak ve aile kültürü göz önünde bulundurulmalı. Tüm bunlar aile şirketinin kurumsallaşması sürecinde şirket anayasasına yazılmalı.”
(İHA)
