Güvenlik kaynakları operasyonların ve sokağa çıkma yasağının uzamasını ‘meskun mahal’ hassasiyetine bağlıyor. Terörle mücadelenin yoğun bir şekilde devam ettiği Cizre, Silopi ve Sur'daki operasyonlarda kaydedildiği belirtilen telsiz konuşmaları da basınla paylaşıldı. Teröristler arasında geçtiği kaydedilen konuşmalarda; Silopi'de durumun Dargeçit'teki gibi olumsuz olduğu ve teröristlerden 4-5 gündür haberalınamadığı, operasyonlarda verdikleri kayıpların yanı sıra bulundukları bölgelerden kaçma girişimlerinde oldukça zorlandıkları, güvenlik kuvvetlerinin çok kararlı oldukları, yağan yoğun kar ve yağmura rağmen bir dakika bile ara vermeden operasyona devam ettikleri belirtildi.
PKK'YLA MÜCADELEDE 'MESKUN MAHAL' HASSASİYETİ
Terörle mücadele uzmanlarına göre, kırsal kesimde 'teröristle mücadele meskun mahallerde yapılan mücadele ile kıyas bile edilemeyecek farklılık ve zorluklar içeriyor' Uzmanlar, "Arazide uzaktan keskin nişancılara hedef olabilirisiniz, önceden döşenmiş mayına basarsınız ki bunun arazide fark edilmesi daha kolaydır veya ilk ateşi yeseniz ve kayıp verseniz dahi ardından inisiyatifi ele alabilirsiniz. Arazi her ne kadar engebeli olsa da teknolojik üstünlüğü arazide lehinize kullanabilirsiniz. Arazide TSK her zaman teröriste karşı üstündür" diyor.
Güvenlik kaynakları "Lütfen bir an bu bölgede olduğunuzu düşünün ve kendinizi güvenlik kuvvetlerimizin yerine koyun, empati yapın" diyor ve şu bilgilerle şu soruları yöneltiyor; "
-Sivil insanların yaşadığı daracık sokaklarda,
-Yan yana yapışık binlerce evin bulunduğu bir ilçede, -Ufacık bir sokakta tuzaklanmış yüzün üzerinde EYP'li (El Yapımı Patlayıcı) bir alanda, -Belediye destekli açılmış ve içlerine EYP ile tuzaklanmış yüzlerce hendek (hepsi kum torbalarıyla takviye edilmiş) bulunan bir sokakta,
-Her eve açılmış olan ateş mazgallarından nereden ve ne zaman geleceği belli olmayan kör kurşunlar arasında,
-Girdiğiniz hemen her evde MOSSAD zihniyetiyle, aklıyla rulo edilmiş halıların, battaniyelerin, yorganların içine, hatta oyuncak bebeklerin, oyuncak kamyonların içine sinsice yerleştirilmiş EYP'lerin mevcut olduğu bir ortamda,
-En önemlisi de yıllarca teröristlerin baskısına maruz kalmış ve canından bezmiş masum sivil halkın arasında onlara zarar gelmeden nasıl teröristleri etkisiz hale getiririm diye kara kara düşündüğünüz yerlerde mi teröristle mücadele etmek daha kolay, yoksa arazide mi?
-Her an bastığınız yerde havaya uçabilir, bindiğiniz araç 'dost' veya 'müttefik' diye bildiğiniz ülkelerden geldiği apaçık olan bir roketatarla veya tuzaklanmış bir EYP ile patlatılabilir, nereden geldiğini anlamadığınız bir kurşunla vurulabilirsiniz.
-Sokak aralarına ve binadan binaya yukarıdan İHA'ların göremeyeceği tarzda gerilmiş devasa perdelerin bulunduğu bir ortamda mı yoksa arazide mi teröristle mücadeleyi tercih edersiniz? -Düşmanın en çok sevdiği ve tercih ettiği, 'dost' kuvvetlerin de en çok çekindiği ve en fazla kayıp verebileceği muharebe ortamı meskun mahallerdeki muharebedir. Ayn el Arap'ta (Kobani) kendilerine verilen dersleri çok iyi çalışıp orada pratik eden teröristler ülkemizi yangın yerine çevirmeye çalışmışlar ama başarılı olamamışlardır, olamayacaklardır."
TELSİZ KONUŞMALARI
Terörle mücadelenin yoğun bir şekilde devam ettiği Cizre, Silopi ve Sur'daki operasyonlarda kaydedildiği belirtilen telsiz konuşmaları da basınla paylaşıldı.
Teröristler arasında geçtiği kaydedilen konuşmalarda; Silopi'de durumun Dargeçit'teki gibi olumsuz olduğu ve teröristlerden 4-5 gündür haber alınamadığı, operasyonlarda verdikleri kayıpların yanı sıra bulundukları bölgelerden kaçma girişimlerinde oldukça zorlandıkları, güvenlik kuvvetlerinin çok kararlı oldukları, yağan yoğun kar ve yağmura rağmen bir dakika bile ara vermeden operasyona devam ettikleri belirtildi.
Telsiz konuşmalarından hazırlanmış diğer bazı notlarsa şöyle;
"-Teröristlerin dışarıdan destek alamadıkları için yalnız kaldıkları ve sorumluluğun kendilerine bırakıldığı yönünde talimat aldıkları,
-Bölgede silah, mühimmat, barikat ve EYP'lerin yüzde 80'inin güvenlik güçleri tarafından imha edildiği,
-Cizre'de de durumun hava şartlarının kötü gitmesi, mahalle arası geçişler için kazdıkları tünellerin su ile dolması, korucuların da operasyona katkı vermesi ve basında çıkan yoğun haberlerden dolayı morallerinin bozuk olduğu,
-Dışarıdan hiç destek alamadıkları için yiyecek ve mühimmatlarının tükendiği daha fazla dayanamayacakları,
-Ayrıca Sur'da devam eden operasyonlarda yiyecek erzaklarının kalmadığı,
-Halkın tamamen askerin yanında yer aldığı ve halkın ihbarlarından dolayı yerlerinde barınamaz duruma geldikleri,
-Dışarıdan yardımın tamamen kesildiği, yardım alamadıkları takdirde daha fazla direnme güçlerinin ve başarı şanslarının kalmadığı yönünde görüşmeler yaptıkları tespit edilmiştir."