Yılmaz, katıldığı AA Editör Masası'nda, gündeme ilişkin soruları cevapladı. Teslim olan terörist sayısında bir artış olup olmadığına ilişkin soru üzerine Yılmaz, son dönemde teslim olan terörist sayısında ciddi bir artışın göze çarptığını söyledi.
"23 Mart 2013'ten bugüne kadar gerek yurtiçinde gerekse de yurtdışında teslim olan teröristlerin sayısı 946 kişidir. Bine yakın terörist teslim oldu. Bu büyük bir sayı" diyen Yılmaz, bu sayının Türkiye'de hayatın normalleşmeye devam ettiği bir durumun göstergesi olduğunu ifade etti.
Türkiye'de gerilime, çatışmaya ve şiddete yol açan suni gerilimlerin ortadan kaldırıldığını belirten Yılmaz, "Huzur aynı sağlık gibi kaybedildiğinde değeri anlaşılır. Hatta huzur hava gibidir, varken hiç kıymeti bilinmez ama hava alamadığınızda havanın kıymetini bilirsiniz. Biz Türkiye'de huzuru sağladık. Çevremizde bir ateş çemberi var ama ülkemize gelen her savunma bakanı 'bu kadar ateş çemberi içerisinde ateşin size sirayet etmemesini nasıl sağlıyorsunuz?' diye soruyor. Bunu cevabı; halkın istikrar ve güvene verdiği önem, bize olan duaları" diye konuştu.
"MİLLİ MUHARİP UÇAĞIMIZI 2023'TE SEMALARIMIZDA GÖRÜRÜZ"
Bakan Yılmaz, Milli Muharip Uçak Geliştirilmesi ile Bölgesel Yolcu Uçağı projelerinde hangi aşamaya gelindiği sorusu üzerine, "Milli Muharip Uçağı ile ilgili Savunma Sanayi İcra Komitesinde karar alındı. Başlıyoruz. Daha önce tasarımları vardı. Bu özgün tasarımın ardından yola devam etme kararı aldık" yanıtını verdi.
Projesinin dışarıdan teknoloji transferiyle mi yoksa beyin gücü yoluyla mı hayata geçirileceği konusunda bir çalışma yürütüldüğüne dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:
"Şu anda Milli Savunma Bakanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığından personelinden oluşan ekip, Savunma Sanayi Müsteşarlığında çalışmaya başladı. İnşallah Milli Muharip Uçağımızı 2023'te semalarımızda görürüz. Ondan sonra süreç devam edecek. Biliyorsunuz, ABD'nin F 35'i var. Bu uçakla ilgili iyileştirmeler yıllardır devam ediyor. İsrail'den alınmış Heronlar da dahil olmak üzere, üretiliyor, teslim ediliyor. Bu süreç içerinde hala geliştirilmesi devam ediyor. Batman'a gittiğimde insansız hava araçlarının konuşlandığı yeri ziyaret ettiğim. Orada İsrailli teknik eleman vardır. 'Ne yapıyor burada?' diye sordum. 'Üretip bize sattıkları uçakları gözlemliyor, eksiklikleri merkeze bildiriliyor' dediler. Onun için bazı projeler yolda düzeltiliyor. F 35'in üzerinde de hala çalışılıyor. Yüzde 100 diye bir şey teslim edilmiyor, bir noktaya geldikten sonra Silahlı Kuvvetlere teslim ediliyor, ondan sonra o süreç devam ediyor."
Savunma Sanayi İcra Komitesi Toplantısı'nda, bölgesel yolcu uçağının ilk etapta 50 tane üretilmesiyle ilgili bir gerekliliğin ortaya çıktığını bildiren Yılmaz, söz konusu sayının Türk Silahlı Kuvvetleri ve kamu kurumlarının ihtiyaçlarına göre belirlendiğini söyledi.
Üretilecek bölgesel yolcu uçağının uluslararası bir sertifikaya sahip olacağına dikkati çeken Yılmaz, şu bilgileri verdi:
"Bazı şeyleri üretirsiniz ama sertifikaya sahip olamazsınız. Bazen sertifikaya sahip olmak, aynı Avrupa Birliğini giriş gibidir. Her türlü kriteri sağlarsınız ancak vize vermezler. Kapıda bekletirler. Endonezya böyle bir tecrübe yaşadı. Uçağı üretiminde sertifika işlemi gerçekleştirilemediğinden bu işi yarıda bıraktı. Rahmetli Erbakan Hoca, o dönemde 'biz bunu alalım da Türkiye'de devam ettirelim' diye çok istedi. Şimdi sertifikaya sahip bir uçağın, Türkiye'de lisansının alınması ve üretilmesi kararı var. 2020'lerde kendi bölgesel uçağımız da olur diye düşünüyoruz. Birçok ülke bu konuda iş birliğine açık. Biz de böyle yaparsak zamandan ve masraftan tasarruf etmiş oluruz."
"YARI UÇAK GEMİMİZİ YAPMAK İÇİN SÖZLEŞME İMZALADIK"
Milli uçak gemisi üretilmesiyle ilgili bir projenin gündemlerinde olup olmadığına ilişkin soru üzerine Yılmaz, Bakanlık görevine ilk geldiği dönemde, İngiltere Savunma Bakanının kendisine mektup göndererek, "uçak gemimizi satıyoruz ilgilenir misiniz?" diye sorduğunu belirterek, kendisinin "hayır" yanıtını verdiğini söyledi.
Yılmaz, Savunma Sanayi Fuarı'nda uçak gemisine benzeyen ve "Havuzlu Çıkarma Gemisi" olarak tabir edilen bir geminin sözleşmesini imzaladıklarını belirerek, "Uçakların inebildiği, tank ve helikopter taşıyabilen yani yarı uçak gemimizi yapmak için sözleşme imzaladık" dedi.
Türkiye'nin coğrafyasında sözüne ve ürettiği malzemeye güvenilen bir ülke olduğunu ifade eden Yılmaz, ülke olarak Avrupa gibi yüksek kalitede ama Çin gibi de düşük fiyatla ürünler ortaya koymanın avantajına sahip olunduğunu vurguladı.
Yılmaz, savunma sanayinin 2023'te, 5 milyar dolar düzeyinde ihracat hedefinin bulunduğunu anımsatarak, şu bilgileri verdi:
"Şimdi savunma sanayi ihracatımız 1,7 milyar dolar seviyesinde. Türkiye'nin 2014 yılı sonu itibariyle ihracatı 157 milyar dolar. Buna serbest bölgeler ve valiz ticaretini de eklerseniz 171 milyar dolara çıkıyor. Bu ihracatımızın ortalama kilogram değeri 1,6 dolar. Savunma sanayisine bakarsak, eğer ki Atak helikopterini ihraç ederseniz kilogramı 5 bin dolar, eğer ki Göktürk-2 uydusunun yüzde 90'ını biz yaptık. Eğer Göktürk uydusunu üretip ihraç ederseniz kilogramı 200 bin dolar. Birde biliyorsunuz, Bilkent ile Aselsan'ın ortak olduğu Galyum Nitrat Bazlı Çip Fabrikasının temelini attık. Bir yıl içinde üretime geçecek. 1 kilogram Galyum Nitrat Bazlı Çip satarsanız 10 milyon dolar. Yüksek katma değerli ürünler dediğimiz husus bu. Eğer bunu yakalarsanız, 2023'ün ihracat hedefine ulaşılır. AK Parti olarak en önem verdiğimiz hususlardan biri yenilikçi yatırımlar, inovasyon ve Ar-Ge'dir."
"SİBER SALDIRI NATO'NUN DA GÜNDEMİNDE"
Türk Silahlı Kuvvetlerinin siber saldırı konusunda hangi önlemleri aldığı ve siber saldırıya nasıl hazırlandığıyla ilgili bir soru üzerine Yılmaz, siber saldırının çağın en büyük tehdidi olduğunu, bu konunun NATO'nun da her toplantısında gündeme geldiğini belirtti.
Yılmaz, siber saldırılarla ilgili TÜBİTAK bünyesinde bir ekip oluşturulduğunu, bunun yanında Genelkurmay Başkanlığında da bir komutanlık kurulduğunu bildirerek, "Silahlı Kuvvetlerimizin bir çalışması var, TÜBİTAK'ın bir çalışması var, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı içinde bir çalışma var. Savunma Sanayi Müsteşarlığı'nda da bir daire başkanlığının oluşturulması yönünde bir talebimiz var. Bomba atıldığında bir ülkeye verilen zararın belki daha fazlası, siber saldırıyla verilebilir. Siber saldırı ciddi bir tehdittir. Sesi gözükmese de konvansiyonel silahlardan çok fazla zarar verme kapasitesine sahiptir. Türkiye bunun bilincinde, gerekli yapıları oluşturmuştur, oluşturmaktadır" dedi.
"2033 YAPILANMASI KAPSAMINDA BİRLİKLERİ TAŞINIYOR"
Büyükşehirlerin merkezinde kalan askeri birliklerin taşınmasıyla ilgili son durumun ne olduğunun sorulması üzerine Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bu konuda Türk Silahlı Kuvvetlerinin çalışması devam ediyor. 2033 yapılanması kapsamında şehir içindeki birliklerin askeri gereklilikler de dikkate alınarak şehir dışına taşınmasıyla ilgili bir çalışma yapılıyor. Şanlıurfa merkezide 4 bin dönümlük tugayımız var. Bu tugayın şehrin dışına taşınması konusunda belediye başkanı ile komutanlar mutabakata vardı. Hatırlanacağı üzere, en son 8 bin 500 dönümün üzerinde büyüklüğe sahip bir yer Esenler Belediyesine bırakıldı. Etimesgut'taki, Tuzla'daki birlikler taşınacak. Türk Silahlı Kuvvetlerinin zamanın şartlarına uyum göstermeyen yerleri oralardaki yerel idarelere devrediliyor. Bu arazilerde mümkün olduğu kadar yeşili korunacak yine kamunun hizmetine sunulacak."