Jeofizik Mühendisleri Odası tarafından, Kahramanmaraş merkezli depremler ve depremlerde oluşan yıkımların nedenleri hakkında bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Saat 15.00’te Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin Karaköy’deki binasında yapılan açıklamaya, Jeofizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şevket Demirbaş, Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Prof. Dr. Emin Candansayar ve Prof. Dr. Bülent Kaypak katıldı. Burada konuşan Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, depremin jeofizik mühendisliğinin uzmanlık alanı olduğunu ancak gözardı edildiğini söyleyerek, yapıyı yapan kişilerin deprem bilimi, yapı jeofiziği ve yapılaşma jeofiziği okuması gerektiğini belirtti.
“Türkiye’de belediyeler hiçbir şey yapmadı sözü asla doğru değil”
Basın açıklamasında konuşan Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, “Bütün bu yapılaşmanın yıkılmasının sorumlusu yalnız bugünkü değil, 1950 yılından beri gelen yönetimlerdir. Çünkü hepsinin tutumu aynı oldu. 2007 yılında Türkiye’de belediyeler hiçbir şey yapmadı sözü asla doğru değil. Özellikle İstanbul Belediyesinde İstanbul’un 1/5000’lik yer yapısı haritası yoktu, bunlar yapıldı. İstanbul’un jeofizik davranış haritası yoktu, bunlar yapıldı. İstanbul’da incelikli çalışmalar yapıldı. Semt semt yapı nitelikleri belirlendi. Kentsel dönüşüm konusunda yapılacaklar tasarlandı” dedi.
“İnşaat mühendislerinin, ‘Jeofiziğin bizim yapılarda ne işi var?’ demesini hayretle karşılıyoruz”
Depremin jeofiziğin bir uzmanlık alanı olduğunu söyleyen Ercan, “Başka hiçbir dalın birincil uzmanlık dalı deprem değildir. Onun için bazı inşaat mühendislerinin jeofiziğin ne işi var burada, bizim yapılarda demesini biz hayretle karşılıyoruz. Çünkü yapı incelemelerinde kullanmış olduğu tüm düzenekler jeofizik düzeneklerdir. Hasarsız yapı diye bir şey yok, jeofizik yöntemlerle yapı incelemeleri var. Bu işten bir ekmek payı ya da pastayı vermeme gibi bir mücadele olamaz. En büyük mücadele halkın yaşam hakkını bir mühendis olarak saklı tutmak ve korumaktır. Jeofizik mühendisleri yapı denetim kuruluşu kurabilme yetkisinde olan kişilerdir, bunlara da bu hak tanımıyorlar. Her yapının mutlaka yer yapı güvenlik belgesi olması gerekir. Yani ne demek bu? Yerin Jeofizik mühendisleri tarafından davranışlarının belirlenmesi, taşıma gücüdür, salınım dönemidir, titreşimcik ölçümleriyle çalkalanma durumu gibi. Bir de yapının oturma yönü, mesela Rönesans’ın yıkılmasının ana nedeni yönseme etkisidir. Japonya ve Amerika’daki güzel örnekleri biz Türkiye’de yapabiliriz. Artık yeter yani. Sonra meslek çıkarı için bu bir pastadır olayını bırakalım artık. Biz Jeofizik Mühendisleri Odası olarak yapıların sadece inşaat mühendisleri ve mimarlar tarafından yapılmasını destekliyoruz. Yapıyı yapan kişi deprem bilimi, yapı jeofiziği ve yapılaşma jeofiziği okumazsa başımıza ne gelir?” diye konuştu.
“İnşaat Mühendisleri Odası, jeofizik mühendisliğini rencide eden bir açıklamayı sitesine koymuş”
Prof. Dr. Emin Candansayar ise, İnşaat Mühendisleri Odasının "Jeofizik Microtremor Tekniği ile Mevcut Binaların Deprem Etkilerine Karşı Riskleri Belirlenemez" başlığıyla internet sitelerinde paylaştığı açıklamaya ilişkin konuştu. Candansayar, “Yapı yer incelemesinde jeofizik mühendisliği bölümleri olmazsa olmazdır. Bu konuda mesleklerin birbirleriyle çatışmasının hiçbir anlamı yok. Maalesef çok üzülerek bildiriyoruz, İnşaat Mühendisleri Odası, jeofizik mühendisliğini rencide edecek şekilde, iş olmayacak bir şekilde bir açıklamayı web sayfasına koymuş. İnşaat Mühendisleri Odasının bunu bir an önce düzeltmesini bekliyoruz. Biz hiçbir zaman tek başına jeofizik mühendisleri bir yapıya girilip girilmeyeceği konusunda karar verebilir demedik. Böyle bir şey bilimsel olarak da mümkün değil” dedi.
“Bütün belediyelerin jeofizik mühendisi istihdam etmesi gerekiyor”
Prof. Dr. Emin Candansayar konuşmasının devamında, “Burası bir deprem ülkesi. Deprem ülkesi olduğu için yapı yer incelemeleriyle ilgili jeofizik mühendisleri mutlaka olması gerekiyor. Yapı yer incelemelerinin raporlarını da belediyeler kontrol ettiği için bütün belediyelerin jeofizik mühendisi istihdam etmesi gerekiyor. Biz jeofizik mühendisleri deprem konusunda uzman mühendisleriz. Deprem yapı etkileşimi konusunda uzman mühendisleriz. Bu ülkede depreme dayanıklı yapı tasarımı yapılması için mutlaka jeofizik mühendislerinin inşaat mühendisleriyle birlikte çalışması gerekiyor. Biz bunu söylüyoruz. Bu konuda da istihdamın olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Basın toplantısında ayrıca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve diğer belediyelerden şu ana kadar jeofizik mühendisi istihdamı konusunda bir talep gelmediği yönünde de açıklamada bulunuldu. Bununla birlikte, hiçbir belediyenin Jeofizik Mühendisleri Odasını arayıp bilgi istemediği de belirtildi.