Küçükçekmece’de çöken 3 katlı binayla ilgili değerlendirmelerde bulunan Arel Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Fatih Alan, "Bilhassa 2000 yılı öncesi yapıları tek tek kontrol edip çürükse yıkmamız, sağlamsa da plaket vermemiz gerekiyor. Çünkü çok az çıkıyor. Laboratuvarlara da birçok bina örneği geliyor, incelemesini yapıyoruz. Yüzde 95 gibi büyük bir rakamda binalar depreme dayanıksız çıkıyor. Bu ne demektir? Deprem bile gerekmeden yıkılabilen binalarımız var. İstanbul’da hemen hemen her sene 2-3 tane böyle olay yaşamaktayız. İstanbul’umuzda 2 bin 3 bin binanın böyle olduğunu tahmin etmekteyiz. Bunlar saatli bomba gibi ne zaman patlayacağı belli olmayan fakat zamanı gelince de böyle facialara sebep olan bir durumla karşılaştırıyor" dedi.
Küçükçekmece Kartaltepe Mahallesi Belediye Caddesi’nde çöken 3 katlı binayla ilgili Arel Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Fatih Alan değerlendirmede bulundu. Prof. Dr. Alan, "Kesin değerlendirmeler olacaktır. Tahmini değerlendirmeler yaptığımızda, Vali Bey 1988 yapımı olduğunu söyledi. Bu ne demektir? 1998, 2007 ve 2018 deprem yönetmeliğine tabi olmayan bir binadır. 3 tane deprem yönetmeliği geçmiş üzerinden. Bu bina, bunlara göre kontrol edilip, dayanıklılığı tespit edildi mi? Biz deprem yönetmeliğine göre, binaları kontrol ediyoruz. Karotlar alıyoruz, acaba bu binada o var mı? Zemin etüt raporunun yapıldığını sanmıyorum. 2000 yılının öncesinde zemin etütleri pek yapılmıyordu. Zemine göre statik hesaplar değişmektedir. 2000 yılı öncesi yapılarda, devlete bağlı yapı denetim firmaları yoktu. Bir denetimsizlik söz konusu olabilir. Binada bakım yapılmadıysa, diyelim ki altını su bastıysa, taşıyıcı dediğimiz kolonlardaki demirler korozyona uğramış olabilir. Betonda kalitesini kaybetmiş olabilir. Dükkan katlarında duvarların olmaması, yukarıdaki katlara göre zayıf katları oluşturmaktadır" şeklinde konuştu. "İstanbul’umuzda 2 bin 3 bin binanın böyle olduğunu tahmin etmekteyiz"
"Bunların projeleri incelendiğinde de acaba üstüne sonradan bir kat çıkıldı mı, kaçak kat olayı var mı yok mu bunun kontrol edilmesi gerekiyor. Her zaman için mühendislik hizmeti alınarak, kontrol edilerek bütün önlemler alınıp ondan sonra insanların oturmasını istemekteyiz. Bilhassa 2000 yılı öncesi yapıları tek tek kontrol etmemiz gerekiyor. Eğer çürükse yıkmamız, eğer sağlamsa da plaket vermemiz gerekiyor. Çünkü çok az çıkıyor. Bizim laboratuvarlara da birçok bina örneği geliyor incelemesini yapıyoruz. Yüzde 95 gibi büyük bir rakamda binalar depreme dayanıksız çıkıyor. Bu ne demektir? Deprem bile gerekmeden yıkılabilen binalarımız var. İstanbul’da hemen hemen her sene 2-3 tane böyle olay yaşamaktayız. İstanbul’umuzda 2 bin 3 bin binanın böyle olduğunu tahmin etmekteyiz. Bunlar saatli bomba gibi ne zaman patlayacağı belli olmayan fakat zamanı gelince de böyle facialara sebep olan bir durumla karşılaştırıyor. 2019 yılında 5,8 büyüklüğünde deprem olduğunda bu tip binalar daha çok etkileniyor. Kontrol ettirmedikleri için farkına varmıyorlar. 4-5 sene sonra binalar böyle yıkılabiliyor" ifadelerini kullandı.