Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Mertsoylu, kanser alanında son yıllarda yaşanan en büyük gelişmelerden birinin kişileştirilmiş tedavi yaklaşımları olduğunu kaydetti.
Medical Park Adana Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Mertsoylu, kanserde kişileştirilmiş tedavinin önemi hakkında bilgilendirmede bulundu. Prof. Dr. Mertsoylu, “Birçok kanser alt tipinde neredeyse onkoloji rutinine girmiş olan özel moleküler ve genetik testlerle iki şeyi hedeflemektedir. Birincisi hastaya özel bir tedavi yöntemi olup olmadığıdır. İkinci olarak ise önleyici amaçlı verilmesi planlan kemoterapinin gerekip gerekmediğidir. Örneğin, kemoterapi gerektiğini düşündüğümüz erken evre meme kanserinde yapılan bazı testlerle hastanın kemoterapiden fayda görüp görmeyeceğini anlayabilir, birçok hastayı kemoterapiden ve kemoterapinin oluşturacağı olumsuz sonuçlardan artık kurtarabilmekteyiz” şeklinde konuştu.
“Herkesin kanseri kendisine özel bir hastalıktır”
Kişileştirilmiş tedavi yaklaşımlarından birinin de hedefe yönelik tedaviler ve immunoterapiler olduğunu ifade eden Mertsoylu, “Herkesin kanseri kendisine özel bir hastalıktır. Evresi ve patoloji raporu tamamen aynı olan iki hasta çok farklı yöntemlerle tedavi edilebilir. Bir hasta da nadir görülüp tespit edeceğimiz bir mutasyonu hedefleyen hap şeklinde bir ilaç kullanabilirken, başka bir hasta immünoterapi ve veya kemoterapiden daha fazla fayda görebilmektedir” açıklamalarında bulundu. “Alk hedefleyici tedavi ile elde edilen başarı, kanserle mücadelede devrim niteliğinde”
“Hedefleyici tedavilerde geldiğimiz en son noktayı gösteren en son örnek alk mutasyonu pozitif akciğer kanserinde kullanılan bir ilacın elde ettiği başarıdır” açıklamasında bulunan Prof. Dr. Mertsoylu, şunları söyledi:
“Dünyanın en büyük onkoloji toplantısı olan ve ASCO 2024’de 5 yıllık sonuçları yayınlanan çalışmada metastatik evre IV solid kanserde bugüne kadar elde edilen en iyi yaşam sürelerine ulaşılmıştır. Hatta beyin metastazı olan ve eskiden çok ölümcül seyreden hastalarda bile oldukça iyi sonuçlar elde edilmiştir. Bu kadar kötü seyirli bir hastalık grubunda 5 yılın sonunda hastaların çoğu hastalıklarında ilerleme olmadan hayatlarına devam etmektedir.”
Mertsoylu, eskiden yaşam süresi aylar ile belirtilen bir hastalıkta Alk hedefleyici tedavi ile elde edilen başarının kansere karşı mücadelede devrim niteliğinde bir sonuç olduğunu vurgulayarak, “Bu durum akciğer kanserinin kronik bir hastalık haline gelmesine katkı sağlamıştır. Artık bazı hasta gruplarında vücuda dağılmış kansere rağmen elde edilen yaşam süreleri bazı kronik böbrek yetmezliği ve kalp yetmezliği hastalarının yaşam süresinden daha uzundur” dedi. “Genomik inceleme genetik değişiklikleri tespit etmeye yardımcı oluyor”
Günümüzde yapılan ve giderek daha sık kullanılan hastaya özel yapılan ayrıntılı genomik incelemenin, hastalığın gelişmesine neden olabilecek tüm genetik değişiklikleri tespit etmeye yardımcı olduğunu dile getiren Prof. Dr. Mertsoylu, “Bu testler yaygınlaştıkça kanseri giderek daha iyi tanımakta ve hedefe yönelik tedaviler geliştirerek hemen hemen tüm kanserlerde alk pozitif akciğer kanserinde elde edilen başarıya benzer sonuçlar elde etmek için çalışmalar devam etmektedir” diye konuştu. “Kanser tedavisinde ilerlemeler kapsamlı çalışmalar sayesindedir”
Gelişmelerin çok umut verici olduğunu ancak tüm ileri evre tüm kanser hastaları için bu başarılı sonuçları elde etmenin uzun ve zorlu süreçler gerektireceğinin altını çizen Prof. Dr. Mertsoylu, “Günümüzde tüm kanser hastalarının ancak yüzde 5 civarının hedefleyici tedaviden, yüzde 15-20 civarının ise immonoterapiden fayda görebildiğini düşünürsek yolumuz daha çok uzun. Bu ilaç gelişimleri için de en önemli konu yeni yapılacak ve yapılmakta olan klinik çalışmalardır. Klinik çalışmalar kanserin biyolojisi, yayılma mekanizmaları, direnç gelişme üzerinde önemli bilgiler sağlar. Bu bilgiler kanserin daha iyi anlaşılması ve tedavi stratejisi geliştirmede çok önemlidir. Ülkemizde de Sağlık Bakanlığı’nın onay ve teşviki ile birçok ilde ve birçok merkezde yürüyen onkoloji alanında klinik çalışmalar yapılmaktadır. Klinik çalışmaya katılmak hem daha ülkemizde geri ödemeye alınmamış güncel standart tedavilere ulaşmak hem de yıllar sonra kullanıma girecek bir ilaca erken ulaşmak için imkân sağlar. Kanser tedavisinde ilerlemeler büyük ölçüde bu kapsamlı çalışmalar sayesindedir” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Mertsoylu, “Sonuç olarak bu hastalık ile mücadele eden biriyseniz, doktorunuzdan kişileştirilmiş tedavilerin size uygunluğu, yapılabilecek ayrıntılı ileri genetik incelemeler ve katılabileceğiniz ulaşılabilir klinik çalışmalar hakkında bilgi alabilirsiniz. Tüm hastalarımıza ve yakınlarına sağlıklı, mutlu bir ömür diliyorum” diyerek sözlerini sonlandırdı.