Batılı ülkelerin peş peşe tahliye kararı verdiği Ukrayna'da büyükelçilikler boşaltılırken, BBC muhabiri Zhanna Bezpiatchuk Kiev'de veya ülkenin diğer büyük şehirlerinde panik belirtisi olmadığını bildiriyor. Ancak Bezpiatchuk Ukraynalıların Rusya'dan gelen tehdidi giderek daha ciddiye almaya başladıklarını ve kendi acil durum önlemlerini aldıklarını belirtiyor. Kiev belediye başkanlığı, önlem olarak başkentin üç milyon sakini için acil tahliye planı hazırladı.
Rus Ria yayın organı, Ukrayna Parlamentosu'nun milletvekillerine yurt dışına çıkış yasağı getirdiğini yazdı. Haber, Yaşam Partisi lideri ve parlamento başkan yardımcısı Vadim Rabinoviç'in Facebook paylaşımına dayandırıldı. 'Verkhovna Rada' adıyla bilinen Ukrayna Parlamentosu'nda 450 milletvekili bulunuyor.
Ukrayna'yı kuzey, doğu ve güneyden kuşatan Rus ordusunun tatbikatları sürerken, Moskova'nın desteklediği Rus yanlısı ayrılıkçılar İngiliz askerlerinin Ukrayna ordusuyla birlikte ateş açtığını ileri sürüyor.
Ukrayna'ya tanksavar füzesi NLAW gönderen İngiliz ordusu aynı zamanda askeri eğitmenleri de Doğu Avrupa ülkesine yolladı. Ria'daki habere göre, kağıt üstündeki Lugansk Halk Cumhuriyeti İngiliz eğitmenlerin Ukrayna askerleriyle birlikte NLAW atışları yaptığını iddia ediyor. Dmitrovka bölgesinde gerçekleştiği savunulan atışlara ilişkin herhangi bir kanıt sunulmadı.
8 YIL ÖNCESİNİ HATIRLATAN RÖPORTAJ
Rus medyasının propaganda savaşına hız verdiği görülüyor. Resmi televizyon Rossiya 1'in tanınmış sunucusu Dmitry Kiselyov, Donbas'taki Rus yanlısı ayrılıkçılarla cephe hattında röportaj yaptı.
Putin'in medyadaki sözcüsü olarak bilinen Kiselyov, Ukrayna ordusunun Donbas'ta binlerce sivili işkence edip vahşice öldürdüğünü söyledi. Kiselyov'a konuşan Rus yanlısı ayrılıkçılardan biri ise, mikrofona "Ukraynalı milliyetçiler 'Geleceğiz ve hepinizi keseceğiz. Çocuklarınızı tellere asacağız' diyor" ifadesini kullandı.
Rus medyasındaki propagandanın yaygınlaşması, Kırım Yarımadası'na el konulan 2014 yılındaki gerilimi hatırlatıyor. Söz konusu dönemde Dmitry Kiselyov Russia Today'da benzer yayınlar yapmıştı.
Ayrıca sunucunun Rossiya 1 televizyonunda her hafta sonu hazırladığı Haftanın Haberleri adlı program, Kremlin'in Ukrayna'ya yönelik dezenformasyon kampanyasında anahtar role sahip. Rusçası Vesti Nedeli olan program, ülkenin en çok izlenen yayınlarından biri.
ABD BÜYÜKELÇİLİĞİ TAŞIDI
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, "Rus kuvvetlerinin yığılmasındaki hızlanma nedeniyle büyükelçilik operasyonlarımızı geçici olarak Kiev'den Lviv'e taşıdık." dedi.
LAVROV: GÖRÜŞMELERİN DEVAM ETMESİ İÇİN TEK BİR YOL VAR
Ukrayna'yı işgal etmesinden korkulan Rusya, gelinen noktayı Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov aracılığıyla değerlendirdi.
Moskova'nın müzakerelerin sürmesini istediğini belirten Lavrov, halihazırda görüşmelerin devam etmesi için tek bir yol olduğunu söyledi.
Lavrov ayrıca, Rusya'nın Batılı ülkelerden talep ettiği güvenlik garantilerinin kilit maddelerinde ABD ve NATO ile anlaşma şansı olduğunu aktardı.
Dışişleri Bakanı, Rusya lideri Vladimir Putin'le yaptığı görüşmenin ardından söz konusu açıklamaları yaptı.
İSRAİL: ÜLKEYİ TERK EDİN
Ukrayna ile İsrail arasındaki uçak sefer sayılarının arttırıldığını duyuran İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid, Ukrayna'daki İsrail vatandaşlarına seslendi. Lapid, Ukrayna ile Rusya arasında bir savaş çıkması halinde uçağa binmenin ve ülkeyi terk etmenin 'çok zorlaşacağını' belirterek durum hala nispeten normalken İsrail'e dönmelerini istedi.
Bakan Lapid, İsrail vatandaşlarının dönüşü için Kiev'deki İsrail elçiliğininin personel sayısının yükselttiğini ve gerekli olması halinde Lviv'de bir misyonluk açabileceklerini belirtti.
ABD ve İngiltere daha önce Ukrayna'daki vatandaşlarına çağrı yaparak ülkeyi terk etmelerini istemişti.
RUS ORDUSU ATEŞ AÇACAK
Üst düzey bir Rus askeri yetkili, kara sularına izinsiz girecek tüm yabancı gemi ve denizaltılara ateş açacaklarını söyledi. ABD ordusu, Pasifik Okyanusu'ndaki Rus sularında bir denizaltı ile operasyona giriştiği haberlerini Cumartesi günü yalanlamıştı.
ALMANYA ŞANSÖLYESİ KİEV'DE
İşgal tehdidi altındaki Ukrayna, Fransa lideri Emmanuel Macron'un ardından bu kez Almanya Başbakanı Olaf Scholz'u ağırlıyor. Macron'dan birkaç gün sonra Kiev'e uçan Scholz'un bu hafta içinde Moskova'yı ziyaret edip Vladimir Putin'le buluşması bekleniyor.
Ukrayna, Almanya Başbakanı Scholz'un Kiev ziyareti öncesinde Berlin'den bir kez daha ağır silah talebinde bulundu. Alman ana muhalafet partisi de bu talebe destek verdi.
Ziyaret öncesinde açıklamalarda bulunan Ukrayna'nın Berlin Büyükelçisi Andrey Melnyk, Alman hükümetinden ülkesine ağır silah yardımı yapılmasını istedi. Bild TV'ye konuşan Melnyk, Ukrayna'nın olası bir Rus saldırısına karşı kendini koruyabilmesi için 12 bin tanksavar füzesi ile bin hava savunma füzesine ihtiyaç duyduğunu dile getirdi.
BBC YAYINI KRİZE YOL AÇTI
BBC yayınına katılan Ukrayna'nın İngiltere Büyükelçisi Vadim Prystaiko'nun açıklamaları yeni bir kriz çıkardı. Büyükelçi Prystaiko, BBC'ye verdiği demeçte Ukrayna'nın NATO'ya katılma hedefi konusunda 'esnek' olmaya istekli olduğunu söyledi.
Büyükelçi Prystaiko, "Şu anda NATO üyesi değiliz ve savaştan kaçınmak için birçok taviz vermeye hazırız" dedi.
Bunun üzerine Ukrayna lideri Vladimir Zelensky'nin sözcüsü devreye girdi, Kiev yönetiminin NATO ve Avrupa Birliği'ne katılma isteğinin anayasada öngörüldüğünü ve ülkenin mutlak önceliği olmaya devam ettiğini söyledi.
Sözcü Sergii Nykyforov, "Bu seçilen yol hem Anayasa'da yer alıyor, hem de yetkililerin ve toplumun tam onayını yansıtıyor" diye konuştu ve şu ifadeleri kullandı: "Sayın Büyükelçi 'esneklik' kelimesini kullandı. Bence ona tam olarak ne düşündüğünü açıklama fırsatı vermeye değer".
Büyükelçi Vadim Prystaiko ise yeni bir açıklama yaptı, daha önceki açıklamalarını netleştirme fırsatını memnuniyetle karşıladığını kaydetti ve BBC haberinin bir yanlış anlaşılmanın sonucu olduğunu söyledi.
Sözlerini düzelten Prystaiko, "NATO'da olmadığımız için İngiltere ve ABD ile ikili anlaşmalar gibi farklı yollar bulmalıyız. Şu anda hayatta kalmamızı sağlayacak başka düzenlemeler arıyoruz" diye konuştu. Ukrayna'nın NATO üyesi olma hedefini değiştirip değiştirmediği sorulduğunda, "Hayır, değiştirmedi" dedi.
KREMLİN: YERLERDE SÜRÜNÜYOR
Dünyanın korkuyla izlediği askeri tatbikatlarına devam eden Rusya, ABD ile mevcut ilişkilerin yerlerde süründüğünü açıkladı. Putin'in sözcüsü Dmitry Peskov, Moskova-Washington hattında son günlerde artan diplomasi trafiğine rağmen ilişkilerin fazlasıyla kötü olduğunu vurguladı.
Birkaç yıl önce taraflar arasında hiçbir diyaloğun olmadığını hatırlatan Peskov, günümüzde ise Biden-Putin görüşmelerine rağmen ilişkilerin dibe vurduğunu söyledi.
Son haftalarda ABD ve Rusya'nın devlet başkanlarının yanı sıra dışişleri bakanları da sürekli görüşmeler gerçekleştiriyor. Güney batı komşusu Ukrayna'yı üç taraftan kuşatan Rusya, sınır hattında 130 bini aşkın asker bulunduruyor. Washington yönetimine göre, muhtemel bir işgal her an başlayabilir.
48 SAAT
Ukrayna, Rusya ile önümüzdeki 48 saat içinde bir görüşme yapmak için davette bulundu. Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Rusya'nın sınırdaki askeri takviyelerin açıklanması yönündeki talebe henüz yanıt vermediğini söyledi: "Bundan bir sonraki adım, önümüzdeki 48 saat içinde kendilerinden bir toplantı talep etmek olacak."
Ukrayna, bu toplantıyı Rusya'nın planlarının şeffaf şekilde anlatılması için talep ediyor. Kuleba'ya göre Ukrayna, cuma günü, Rusya'nın da üyesi olduğu AGİT'in imzaladığı güvenlik anlaşması olan Viyana Sözleşmesi kapsamında Moskova'dan bazı soruların yanıtlarını talep etti.
ANLAŞMA MÜMKÜN MÜ?
Ukrayna'daki iktidar değişikliğinin ardından başlayan çalkantıya Kırım'ı ilhak ederek yanıt veren Rusya, ayrıca ülkenin doğusundaki Donbas'ta Rus yanlısı ayrılıkçıları destekledi. Kağıt üstündeki iki ayrı devlet kuran Rus yanlısı ayrılıkçılarla Ukrayna ordusu arasında yıllardır süren çatışmalarda 14 bini aşkın insan hayatını kaybetti.
Ukrayna’nın doğusu için barış anlaşması yıllardır geciktirildi. Ancak, Rusya’nın Ukrayna sınırına asker yığarak işgal korkularını körüklemesiyle, yeniden gündeme geldi. Rusya, Ukrayna, Fransa ve Almanya'dan üst düzey yetkililer, 2015 yılında Belarus'un başkenti Minsk'te imzalanan anlaşmanın uygulanmasının yollarını arıyor.
Anlaşma, Ukrayna güçlerinin Rusya’nın desteklediği ayrılıkçılarla savaşta yenilmesinin ardından yapılmıştı ve Ukrayna'nın isyancı bölgelere geniş bir özerklik teklif etmesini öngörüyordu. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky defalarca dörtlü zirve çağrısı yaptı. Ancak Kremlin, Ukrayna yükümlülüklerine uymayı kabul edene kadar bunun bir anlamı olmadığını söylüyor.
DOĞU'DAKİ ÇATIŞMA
Peki anlaşmanın kilit noktaları ve uygulanması konusunda tartışmalı tarafları neler?
2014'ün Şubat ayında Kremlin'e yakınlığıyla bilinen cumhurbaşkanının Kiev'de görevden alınmasına Rusya, Ukrayna'nın Kırım Yarımadası'nı ilhak ederek ve ülkenin çoğunlukla Rusça konuşulan doğu sanayi bölgesi Donbas’ta ayrılıkçı bir isyanı destekleyerek yanıt verdi.
Ukrayna askerleri ve gönüllü taburlar, ağır toplar, zırhlar ve savaş uçaklarıyla, isyancılara karşı şiddetli ve yıkıcı çatışmalara giriştiler. Ukrayna ve Batı, Rusya'yı ayrılıkçıları asker ve silahlarla desteklemekle suçladı. Moskova, doğuda savaşan Ruslar’ın gönüllü olduğunu söyleyerek suçlamaları reddetti.
Çatışmanın ortasında, Malezya Havayolları’na ait bir yolcu uçağı, 17 Temmuz 2014'te Ukrayna’nın doğusu üzerinde vuruldu ve uçaktaki 298 kişinin tamamı öldü. Yürütülen uluslararası soruşturma, uçağın isyancıların kontrolundaki bir bölgeden ateşlenen bir füze tarafından imha edildiği sonucuna vardı. Soruşturmaya göre füze sistemi, Rusya'daki bir askeri üsten Ukrayna'ya getirilmişti; ancak Moskova herhangi bir müdahaleyi kesin bir dille reddetti.
Fransa ve Almanya liderleri, 2014'ün Haziran ayında Fransa'nın Normandiya kentinde Rusya ve Ukrayna ile bir araya gelerek ateşkes müzakerelerine başladı. Bu görüşme, uluslararası arenada Normandiya formatı ismiyle anıldı.
ÇATIŞMALAR VE MÜZAKERELER
2014'ün Ağustos ayında Ukrayna birliklerinin ağır yenilgisinin ardından, Kiev’den temsilciler ve isyancılar Eylül ayında Minsk'te ateşkes imzaladı.
Minsk I olarak adlandırılan anlaşma, ateşkesin Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı tarafından izlenmesini, yabancı savaşçıların geri çekilmesini, mahkum ve rehine takasını, isyancılara af çıkarılması ve isyancı bölgelere sınırlı özyönetimi içeriyordu.
Anlaşma hızla çöktü ve geniş çaplı çatışmalar yeniden başladı. 2015 yılının Ocak ve Şubat aylarında, Ukrayna birlikleri Debaltseve savaşında bir başka ağır yenilgiye uğradı.
Fransa ve Almanya, hızla bir başka barış anlaşmasının yapılmasına yardımcı olmak için harekete geçti. 12 Şubat 2015'te Ukrayna, Rusya ve isyancıların temsilcileri yeni bir ateşkes, askerler ve isyancılar arasındaki temas hattından ağır silahların geri çekilmesi ve siyasi bir çözüm için hükümler öngören anlaşmaya imza attılar. Rusya, Ukrayna, Fransa ve Almanya liderleri de anlaşmayı destekleyen bir bildiri imzaladı.
MİNSK ANLAŞMASININ HÜKÜMLERİ
Minsk II olarak adlandırılan anlaşma, ateşkesin AGİT tarafından izlenmesini, ağır silahların ve yabancı savaşçıların temas hattından çekilmesini ve mahkum takasını içeriyordu.
Anlaşma Ukrayna'yı ayrılıkçı bölgelere özel statü vermeye zorlayarak, kendi polis güçlerini oluşturmalarına ve yerel savcı ve hakimlerin atanmasında söz sahibi olmalarına izin verdi. Anlaşma ayrıca, Kiev'in ayrılıkçılar için kapsamlı bir af çıkarmasını ve isyancı liderlerle yerel seçimler düzenlemenin ayrıntılarını müzakere etmesini gerektiriyordu.
Anlaşma, Ukrayna'nın isyancı bölgelerde Rusya ile sınır kontrolunu ancak isyancıların kendi kendilerini yönettikten ve AGİT tarafından denetlenen yerel seçimler yaptıktan sonra yeniden kazanabileceğini şart koşuyordu.
Kremlin için bir başka kazanım da, belgenin Rusya için herhangi bir yükümlülük içermemesi, Rusya'nın çatışmaya taraf olmadığı konusunda ısrar etmesi ve meseleyi Ukrayna'nın içişlerinin bir parçası olarak görmesiydi.
Birçok Ukraynalı anlaşmayı ulusal çıkarlara ihanet ve ülkenin bütünlüğüne bir darbe olarak gördü. Kamuoyundaki yaygın bunalım, anlaşmanın uygulanmasını etkili bir şekilde engelledi.
PUTİN'DEN ŞARKILI MESAJ
Minsk Anlaşması geniş çaplı savaşların sona ermesine yardımcı oldu ancak iki taraf da birbirini suçlarken, çatışmalar sık sık devam etti. Taraflar ateşkesi yenileyen birçok müzakerede bulundu ancak hepsi hızla ihlal edildi.
Ukrayna, Rusya'yı birliklerini çatışma bölgelerinden çekmemekle suçladı. Moskova, bölgedeki askeri varlığını yalanladı ve Ukrayna'da Batılı askeri eğitmenlerin konuşlandırıldığına dikkat çekti.
Ancak Rusya Ukrayna'nın doğusuna herhangi bir askeri müdahaleyi reddetse de isyancılara siyasi ve ekonomik destek teklif etti. Moskova, bölgenin 700 binden fazla sakinine vatandaşlık verdi.
Rusya, Ukrayna, Fransa ve Almanya liderleri, 2019 Aralık ayında Paris'te en son bir araya geldiklerinde Minsk anlaşmasına bağlılık sözü verdiler ancak somut bir ilerleme kaydedemediler.
Ukrayna lideri Zelensky, yeni bir dörtlü zirve için bastırdı ancak Kremlin, Kiev anlaşmanın yükümlülüklerine uymayı kabul edene kadar bunun hiçbir amaca hizmet etmeyeceğini savundu.
Ukrayna yakınlarındaki Rus askeri yığınağıyla ilgili gerilim bir yandan artarken, Fransa ve Almanya, doğudaki çatışmayla ilgili dörtlü müzakerelere aracılık etme çabalarını yoğunlaştırdı ve bunu daha geniş çaplı krizdeki gerilimi azaltmanın olası bir yolu olarak gördü.
26 Ocak'ta Paris'te bir araya gelen dört ülke temsilcileri ilerleme kaydedemedi ancak Minsk anlaşmalarının ortak bir yorumu üzerinde anlaşmak amacıyla 10 Şubat’ta Berlin'de oturum düzenlemeyi kabul etti. Berlin'deki buluşmadan da bir sonuç alınamadı.
Ukrayna'ya göre, Minsk anlaşmaları 'Rus namlularının altında' imzalandı. Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba, Moskova'nın anlaşmayı Kiev’in Batı yanlısı emellerini engellemek için kullanmayı hedeflediğini söyleyerek, "Bu olmayacak" dedi.
Ukrayna lideri Zelensky daha diplomatik konuşsa da, Minsk anlaşmasının hiçbir noktasından hoşlanmadığını kaydetti. Rus mevkidaşı Putin'in Zelensky'ye yanıtı ise alaycı ve kaba olarak yorumlandı. Putin, Rus folklorundan olduğu iddia edilen ancak Sovyet döneminden bir şarkıda geçen, "Beğen ya da beğenme, buna katlanmak zorundasın, güzelim" ifadelerini kullandı. Putin, "Bunu yerine getirmek zorundasın. Başka türlü çalışmaz" dedi.