Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde araştırmalar yapan Doç. Dr. Mesut Aygün, 3’üncü dalga yapay zekâ teknolojisini farklı boyutlarda ele alarak, “Yaklaşık 10 ila 15 yıl sonra robot yargıçlar, insan unsurunun yerini alarak hüküm vermeye başlayacaktır” şeklinde konuşarak bir öngörüde bulundu.
Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yapay zekânın hukuksal boyutlarına yönelik çeşitli çalışmalar yapan Doç. Dr. Mesut Aygün, açıklamalarda bulundu. Teknolojinin gelişmesiyle beraber yakın gelecekte robot yargıçların hüküm verme sürecinde etkili olabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Aygün aynı zamanda 3’üncü dalga yapay zekânın muhtemel sonuçlarına da değindi. Yapay zekânın tıp ve savunma sanayi başta olmak üzere adalet sektörünü de etkilediğini ifade eden Aygün, “Yapay zekâ teknolojili robot yargıçlar; derin öğrenme yeteneğiyle birlikte nedensellik bağını açıklayabilme becerisini de kazanabilirlerse, önümüzdeki süreçte hüküm verme kapasitesine erişebileceklerdir” dedi. “Yapay zekâ teknolojisi hâkimlere yardımcı bir rol üstlenmektedir”
Doç. Dr. Aygün, yapay zekâlı yazılımların içtihat ve literatür arama motorlarıyla devreye girmesiyle birlikte mahkemelerin çalışma şeklinin iyileştirilme sürecine dahil olacaklarını söyleyerek; cümlelerine şu şekilde devam etti:
“Otonominin, mahkeme ve bilimsel içtihatların taranması gibi makine öğrenmesi tekniğini kullanan çeşitli yazılımların veri tabanlarında şekil bularak hâkimlere yardımcı bir rol üstlendiği yadsınamaz bir gerçektir. Hukuk alanında 3’üncü dalga yapay zekâ teknolojisi, özellikle mahkemelerin karar verme sürecinde etkili olacaktır. Uzman sistem yapay zekâ tekniğini kullanan bu mekanizma acaba ileride tamamen insan unsurunu devre dışı bırakabilecek mi? Elbette böyle bir sistemin mükemmele yakın bir şekilde işlerlik kazanabilmesi için zamana ihtiyaç var. Çünkü her ne kadar yapay zekâ insan yaşamını pek çok yönden kolaylaştırmış olsa da insan beyninin yani doğal zekânın yerini alabilecek niteliğe henüz sahip değildir.” “Neden sonuç ilişkisini gözler önüne serebilen bir yapılanmadır”
3’üncü dalga yapay zekânın gelişiminin 2035’li yıllara kadar devam eden bir süreci içerdiğini dile getiren Doç. Dr. Aygün, “Tasarlanan bu sistem, hukuk ve ceza uyuşmazlıkları bakımından öngörülebilir, tutarlı, objektif ve adil çözümler üretebilecektir. Örneğin sadece uyuşmazlığı nitelendirmekle kalmayacaklar ilaveten uyuşmazlığın çözümünde bu sonuca nasıl ulaştıklarını da açıklayabileceklerdir. Başka bir ifadeyle, 3’üncü dalga yapay zekâ teknolojileri, neden sonuç ilişkisini gözler önüne serebilen bir yapılanmadır” diyerek düşüncelerini aktardı.