Moskova
Merkez üssü Kahramanmaraş olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Türkiye'ye arama kurtarma çalışmaları için ekip gönderen ülkelerden biri de Rusya oldu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in talimatıyla 150 kişilik arama kurtarma ve tıbbi yardım ekibi ile sahra hastanesi Türkiye’ye ulaştırıldı. Rus arama kurtarma ekibine özel eğitimli 7 de köpek eşlik etti.
Yoğun olarak faaliyetlerini Kahramanmaraş'ta sürdüren ekip, deneyimlerini ve gözlemlerini AA muhabirine anlattı.
"Yerel servisler ile iyi bir etkileşim organize edildi"
Rusya Acil Durumlar Bakanlığına bağlı Devlet Merkezi Hava Aracı Kurtarma Ekibi'nin ( CENTROSPAS) yöneticisi Aleksandr Kresan, depremlerin ardından Adana'ya ulaştıklarını, daha sonra Kahramanmaraş’a geçerek ivedilikle çalışmalara başladıklarını söyledi.
Kresan, Türk kurumlarıyla hızlı şekilde organize olduklarını belirterek, "İlk günden beri yerel servisler, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile çok iyi bir etkileşim organize edildi. Bu, ilgimizi çekti. Tüm sorunlarımız anında çözüldü. Böylece yerinde çalışmalara hemen başladık." dedi.
Dil konusunda hiç sorun yaşamadıklarını söyleyen Kresan, Rusça ve Türkçeyi iyi seviyede bilen gönüllülerin yanlarından hiç ayrılmadığını ve ekiple birlikte çalıştıklarını anlattı.
Kresan, her koşulda çalışmalar için gerekli ekipmana sahip olduklarını dile getirerek, "Bu süreçte 6 kişi kurtardık. Maalesef 100’den fazla kişinin de cansız bedenine ulaştık ve akrabalarına teslim ettik." diye konuştu.
Bir kişinin depremlerden 6 gün sonra enkazdan sağ çıkarıldığını anlatan Kresan, "Bu şahsın etrafında yaşananlara inanamadığını gördük. Bu kişiyi kurtardıktan sonra hastanede de ziyaret ettik ve hayatında az da olsa yer edinmeye çalıştık. Bu kişi Tanrı'nın yardımıyla hayatta kaldı, ona sağlıklı bir hayat diliyorum." ifadelerini kullandı.
Kresan, Türk, Belarus, Kırgız ve Kazak ekiplerle birlikte çalıştıklarına dikkati çekerek, "Her kurtardığımız can sadece Rusların değil, bu korkunç trajedide yer alan herkesin zaferidir." değerlendirmesinde bulundu.
Kahramanmaraş'ta kurdukları sahra hastanesinin gece gündüz çalıştığına işaret eden Kresan, bu süreçte hastanede 800’ü aşkın kişiye hizmet verildiğini söyledi.
Kresan, depremlerin yol açtığı yıkımın boyutunun kendilerini şoka uğrattığını belirterek, "Kentteki olanları gördüğümüzde doğal afetin büyük acı yarattığını anladık. Bu, bir saat içinde dindirilecek bir acı değildi. Bu afet, insanları evsiz, yemeksiz ve soğuk hava koşullarında bıraktı. En önemlisi, bu süreçte yağmacılığa izin verilmedi ve hiç kimse rahatsız olmadı. İnsanların tüm gücüyle seferber olduğunu ve yaşanan trajediyi atlatmak için elinden geleni yaptığını gördük." ifadelerini kullandı.
"Türk halkı, Rus ekibini sıcak karşıladı"
Kresan, Türk halkının Rus ekibini sıcak karşıladığını ve sürekli yardımcı olduğunu belirterek, "Bu insanlar çok nazik. Birbirimize çok yakın olduğumuzu hissettik. Yardım etmedikleri bir an bile yok. Her kent sakini bize destek vermeye çalıştı, su verdi, çalışmalar esnasında ağır malzemelerin taşınmasında yardımcı oldu." dedi.
Türkler ile Rusların her anlamda iki dost halk olduğunu vurgulayan Kresan, şu ifadeleri kullandı:
"Yüzyıllarca birbirimize karşılıklı anlayış sergiledik ancak bu şekilde Türk ve Rus halkı kendisini güvende hissedebildi. Böyle bir etkileşim, birbirimize yakın olmayı ve barışı sağlıyor. Türkiye’nin depremlerin oluşturduğu sorunları hızla çözmesini diliyorum. Bunu da Türkiye’nin yapacağından eminim çünkü Türkler çalışkandırlar. Bunu en kısa zamandan başarabileceklerine inanıyorum."
"İnsanlar, felaketin üstesinden gelebilmek için seferber olmuştu"
Rusya'da 1992'de kurulan CENTROSPAS'ta görevli sağlık uzmanı Anton Knyazev de Kahramanmaraş’ta oluşturdukları sahra hastanesinde depremzedeler için gerekli desteği sağladıklarını söyledi.
Her ailede kayıpların yaşandığını ve bu nedenle depremzedelerin her şeyden önce psikolojik desteğe ihtiyacının olduğunu anlatan Knyazev, "Çok sayıda yaralı çocuk vardı. Gece gündüz hastanemize çocuklar getiriliyordu. Bir aylık çocuklar da getirildi. Çocuklara gerekli yardım verildi." dedi.
Rus ekibi ile yerel sağlık merkezleri ve acil servis arasında oldukça iyi etkileşim kurulduğunu belirten Knyazev, Türk halkı tarafından sıcak karşılandıklarını dile getirdi.
Knyazev, "Yemek veriliyordu. Her zaman yardım teklif ediliyordu. Çok gönüllü vardı. Tercümanlar aracılığıyla dil sorununu da aştık. İnsanlar, felaketin üstesinden gelebilmek ve depremlerin yarattığı sonuçları ortadan kaldırmak için seferber olmuştu." değerlendirmesinde bulundu.
Doktor Knyazev, Türk halkının refah içinde yaşaması ve bu acının üstesinden gelmesi dileğinde bulundu.
"Türk halkının bunu bir kez daha yaşamamasını diliyorum"
Depremlerin ardından Türkiye'ye gelen Rus Kinoloji Grubu'nun başındaki İlya Zaslavskiy de arama kurtarma operasyonunda 7 köpeğin yer aldığını belirterek, "Köpeklerden 5’i hayatta kalanları, 2’si ise cenazeleri aradı." dedi.
Köpeklerin özel eğitimli olduğuna dikkati çeken Zaslavskiy, "Köpekler, koku alma duyusunu kullanıyor. Dolayısıyla yıkımlarda aldığı kokunun nerede çıktığını gösteriyor, buna dair sinyal veriyor. Sonra da hangi yönde çalışacağımızı belirliyoruz. Arama çalışmaları esnasında köpeklerimiz, hayatta kalan 8 kişi, yaklaşık 60 da cansız beden buldu." diye konuştu.
1999’de meydana gelen Gölcük depremi sonrasında da Rusya’dan Türkiye’ye arama kurtarma ekibinin gönderildiğini anlatan Zaslavskiy, bu ekipte kendisinin de yer aldığını söyledi.
Zaslavskiy, depremlerin büyük insani kayıplara ve yıkımlara yol açtığına dikkati çekerek, "Türk halkına bunu bir kez daha yaşamamasını, herkesin hayatta sağlıklı olmasını, yaralılara acil şifalar ve güç diliyorum." ifadelerini kullandı.