Moskova
Rusya, Ukrayna savaşının başladığı 24 Şubat 2022’den bu yana tarihin en kapsamlı yaptırımlarına maruz kalırken, ülke ekonomisindeki yeni koşullara uyum süreci bir yıl geçmesine karşın çeşitli zorluklarla devam ediyor.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Batılı ülkeler, geçen yıl başlayan Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya’ya yönelik başta finans ve enerji alanları olmak üzere yüzlerce farklı kalemde yaptırımı devreye aldı.
Yaptırımların ilk etkisi Rus rublesinin dolar karşısında hızla değer kaybetmesiyle hissedilirken, Rus ekonomisi 2022’nin ilk yarısında yüzde 3,6 küçülürken, yıl sonu itibarıyla da yaklaşık yüzde 2,5 daraldığı tahmin ediliyor.
Başta Rusya Merkez Bankası’nın aldığı önlemler sayesinde, Rus rublesi değer kayıplarını telafi ederek, dolar karşısında çıktığı 120 bandından 60 rubleye kadar geriledi.
Alınan önlemler arasında bankadan nakit döviz çekimine yönelik sert kısıtlamalar, ihracatçı şirketlere döviz gelirlerinin yüzde 80’ini satma zorunluluğu ve yurt dışına para transferlerinde çeşitli kısıtlamalar başı çekiyor.
Rusya’da yaptırımların son bir yılda etkilediği en önemli alanlardan birisi de ithalat ve ihracat oldu.
Rusya Federal Gümrük Servisi, yaptırımların ardından ithalat ve ihracat istatistiklerini yayınlamayı durdururken, ülkede yapılan çeşitli araştırmalara göre ithalatın 2022’nin ilk 11 ayında bir önceki yıla kıyasla yaklaşık yüzde 13 düştüğü tahmin ediliyor.
Söz konusu dönemde, ihracatın yüzde 23 arttığı tahmin edilirken, özellikle doğrudan yabancı yatırımların durma noktasına geldiği ve yüzlerce şirketin ayrılmasıyla ekonomide oluşan boşluğun, yüksek seyreden petrol ve doğal gaz fiyatları sayesinde telafi edildiğine vurgu yapılıyor.
Batılı şirketlerin boşluğu doldurulmaya çalışılıyor
Savaşın başlamasının ardından başta McDonald’s, IKEA, Zara ve H&M olmak üzere yüzlerce Batılı şirket, yaptırım baskısı nedeniyle Rusya’dan çekilme kararı aldı. Apple, Sony, Spotify gibi teknoloji şirketleri Rusya’daki faaliyetlerini kısıtlarken, başta Rus şirketleri olmak üzere Rusya’nın dost kabul ettiği şirketler, pazarda oluşan boşluğu doldurmaya çalışıyor.
Tekstil ve beyaz eşya alanlarında Çinli ve Türk şirketler faaliyet alanlarını genişletmeye yönelik adımlar atarken, Yandex ve VK gibi Rus internet şirketleri de Google gibi rakiplerin yerine yeni ürünler geliştiriyor.
McDonald’s yerine açılan Vkusno i Toçka restoranları ülkede hızla popülerlik kazanırken, McDonald’s döneminde yaşanan doluluk oranlarını yakalamayı başardı.
Batılı şirketlerin ayrılma kararının en çok etkilediği sektörlerin başında ise otomotiv geldi.
Renault, Nissan ve Mercedes gibi Batılı otomobil şirketleri Rusya’dan çekilme kararı alırken, bu şirketler Rusya’daki tüm varlıklarının Rus devletine devretti. Rusya'da otomobil satışları, ekimde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 62,8 azalarak 45 bine geriledi.
Rusya’da ünlü Moskviç marka otomobillerin seri üretimi, Fransız şirketi Renault’un çıktığı tesiste başlarken, diğer markaların da tesislerinde benzer adımların atılması planlanıyor.
Doğrudan ithalatı artık mümkün olmayan ürünlerin temini için ülkede ayrıca paralel ithalat serbest bırakıldı. Rusya Federal Gümrük Servisi (FTS) Başkanı Vladimir Bulavin, paralel ithalat yöntemiyle 2022’nin mayıs-ekim döneminde 17 milyar dolar değerinde ürün ithal edildiğini açıklamıştı.
Rusya enerji ihracatında alternatif pazarlar yaratıyor
Batılı ülkeler, Rusya’ya yönelik yaptırımların en kapsamlılarından bazılarını Rus enerji sektörüne uyguluyor.
Avrupa Birliği (AB) ülkeleri Aralık 2022'de, Rusya'dan deniz yoluyla taşınan petrole varil başına 60 dolar tavan fiyat uygulanmasında anlaşmaya varmıştı. Rus dizeline ve gaz yağına da varil başına 100 dolar, daha ucuz sıvı yakıt ve açık renkli petrol ürünlerine varil başına 45 dolar tavan fiyat getirilmişti.
Rusya ise söz konusu adımlara karşılık tavan fiyat uygulamasına katılan ülkelere petrol satmayacağını duyurmuştu.
Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, 13 Şubat’ta yaptığı açıklamada, mart ayında petrol üretimini günlük 500 bin varil azaltacaklarını söyledi.
Başta Çin ve Hindistan olmak üzere Rus petrolü almaya devam eden çok sayıda ülke, olası yaptırım risklerine işaret ederek Rusya'dan indirim talep ediyor.
Rusya Maliye Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, ocak ayında Ural petrolünün varil fiyatının ortalama 49,48 dolar olduğu belirtilirken, geçen yılın ocak ayında ortalama 85,64 dolardan işlem gören Ural petrolünün varil fiyatının 1 yılda yaklaşık yüzde 42 ucuzlaması dikkati çekti.
Doğal gazda ise Rusya’nın yaklaşık yarım asırdır en büyük müşterisi olan Avrupa’daki hakim konumu değişti.
Rusya’nın Avrupa gaz piyasasındaki hakimiyeti azaldı
Ülkenin doğal gaz üretimi 2022'de 673,8 milyar metreküp düzeyinde gerçekleşirken, ihracat ise yüzde 25,1 azalarak 184,4 milyar metreküpe düştü.
Avrupa'ya Rus gazı sevkiyatlarında kullanılan ana hatlardan Kuzey Akım boru hattında faaliyetler gerekli bakımların yapılamadığı gerekçesiyle Ağustos 2022’de dururken, inşaatı tamamlanan Kuzey Akım 2 hattı ise Ukrayna'daki savaş nedeniyle faaliyete alınmamıştı.
Her iki hatta da Eylül 2022'de patlamalar yaşanmış, doğal gaz sızıntıları meydana gelmişti.
Gazprom'un Avrupa'ya doğal gaz sevkiyatında kritik role sahip bir başka boru hattı olan Yamal-Avrupa da artık yaptırımlar nedeniyle atıl duruma düşerken, şirketin, Ukrayna'nın, Sohranovka adlı doğal gaz dağıtım noktasından sevkiyatları da Mayıs 2022’de durmuştu.
Söz konusu giriş noktasının kapanmasıyla şirketin Ukrayna üzerinden Avrupa'ya gönderdiği doğal gaz miktarı Mayıs 2022’de kıyasla yaklaşık yüzde 60 azalmış durumda.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Eylül 2022'de yaptığı açıklamada, Rusya'nın Avrupa doğal gaz ithalatındaki payının yüzde 40'tan yüzde 9'a düştüğünü bildirmişti. Rusya, pazar payının önemli oranda düştüğü Avrupa'yı başta Çin olmak üzere Asya piyasasına gerçekleştireceği doğal gaz sevkiyatlarıyla telafi etmeyi planlıyor.
Rusya'nın doğal gazını dış piyasalara ihraç edebilmek için ortaya koyduğu son alternatif ise Türkiye'de bir doğal gaz merkezi kurulmasına yönelikti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 12 Ekim'de, "Yakıt ve doğal gaz kaynaklarımız için ana rotayı Türkiye üzerinden sağlayarak, Avrupa için Türkiye'de doğal gaz merkezi kurulabilir." ifadesini kullanmıştı.
Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak da AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, yerini TürkAkım'ın aldığı Güney Akım projesinin 4 hat üzerinden yılda 63 milyar metreküp kapasiteyle tasarlandığını ve bu potansiyelin Türkiye üzerinden Avrupa'ya Rus gazı gönderilmesinde kullanılabileceğini söyledi.
Avrupa'daki boru hatlarıyla gaz ihracat piyasasını önemli oranda kaybeden Rusya için sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ihracatı stratejik öneme sahip.
Bankacılık sistemi ve ikili ticarette dönüşüm hız kazandı
Rusya’nın yaptırımlar nedeniyle köklü bir değişime gittiği süreçlerden birisi de ülkedeki döviz kullanımına yönelikti.
Özellikle Çin’le gerçekleştirdiği ticarette son 10 yıldır dolar kullanımını azaltmaya çalışan Rusya, Batılı ülkelerin yaptırımları ile birlikte 2022'de bu adımlarını ekonominin tüm alanlarında atmaya başladı.
Rusya Merkez Bankası verilerine göre, ülkenin ithalat ve ihracatında doların payı 2022’nin üçüncü çeyreğinde yılın ilk çeyreğine kıyasla yüzde 51,7’den 33,9’a geriledi. Avronun payı da yüzde 35,1’den 18,7’ye düşerken, yuanın payı yüzde 0,4’ten 14,1’e çıktı.
Avrasya Ekonomik Birliği nezdinde yapılan ticarette de başta ruble olmak üzere ulusal para birimlerinin payı 2022’de bir önceki yıla kıyasla 3,5 puan artarak yüzde 74’e yükseldi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Eylül 2022’de yaptığı açıklamada, ülkesindeki dolarsızlaşma sürecinin kaçınılmaz olduğunu ve buna yönelik adımlar atmaya devam edeceklerini söylemişti.
Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina da Eylül 2022’de yaptığı açıklamada, Rusya’da yaptırımlar nedeniyle dolar ve avro kullanımının azaldığına işaret ederek, “Dolar ve avro, dondurulma riskleri nedeniyle çok sayıda kişi için zehirli hale geldi. Bu paraları basanlar da bizim aktif bir şekilde bu paraları kullanmamızı istemiyorlar.” dedi.
Rusya Maliye Bakanlığı ülke rezervlerinin önemli bir kısmının bulunduğu Ulusal Refah Fonu’nda "dost olmayan” ülke para birimlerinin payını istikrarlı bir şekilde düşüreceğini duyurmuştu.
Buna göre, fonda yuanın azami pay sınırını yüzde 30’dan 60'a, altının azami pay sınırı da yüzde 20’den 40’a yükseltildi. Fonda artık dolar bulundurulmazken avronun da yıl sonuna kadar payının yüzde sıfıra düşürülmesi planlanıyor.
Rus yetkililer, Sberbank ve VTB gibi en önemli bankaların SWIFT’ten çıkarılması nedeniyle “dijital ruble” ve kripto paralara yönelik çeşitli düzenlemelerle ilgili çalışmalarını da hızlandırdı.
Dijital rubleye yönelik testlerin bu yıl başlaması beklenirken, Rus hükümeti de kripto paraların uluslararası ödemelerde kullanılabilmesi için çeşitli yasa tasarıları üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.