Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rus televizyon kanalının Nazizm’in tarihi ile ilgili bir belgesel programında Ukrayna’daki süreçle ilgili açıklamalarda bulundu. Ukrayna’da Nazi ideolojisine karşı mücadele ettiklerini ve Sovyetler Birliği’nden beri dış güçlerin Ukrayna’da Nazizm’in ortaya çıkarılması için çaba gösterdiğini belirten Lavrov, "Dış güçlerin etkisi olmasaydı hiçbir şey olmazdı. Sadece Nazileri yüceltmek açısından değil, Nazizm’i mevcut Ukrayna hükümetinin teorisi ve pratiğine dönüştürmek açısından da. Bu dava Sovyetler Birliği’nin ilan edildiği dönemden itibaren sürüyor" dedi.
Ukrayna yönetimlerinin ABD’nin etkisi altında kaldığını da savunan Lavrov, "Amerikan cephesi Ukrayna’nın ’anti Rusya’ haline gelmesini hedefledi. Ukrayna liderleri ABD’nin bu kozlarına ve eylemlerine boyun eğdi. Ukrayna’nın eski Devlet Başkanı Leonid Kuçma, hiç kimsenin Ukrayna’nın anti Rusya’ya dönüşeceğini hayal edemediği dönemde ’Ukrayna Rusya değil’ kitabını yazdı. 1990’ların sonlarında AGİT’te ortak bir ekonomik ve insani alan ile tüm Avrasya kıtasında (Atlantik’ten Pasifik Okyanusu’na kadar) bir güvenlik alanı inşa edilmesi gerektiğine dair yapılan tüm görüşmeler boş laftan ibaret kaldı. Batı bu güzel sözlerin ardında ’ya bizimlesiniz ya da Rusya’ kavramını destekledi. Azak gibi gönüllü ve milliyetçi taburlardan, alaylardan bahsettiniz. 2014 yılında darbe gerçekleştirildiğinde Azak zaten aşırılık yanlısı bir örgüt olarak biliniyordu" ifadelerini kullandı.
"Neonaziler ile savaşıyoruz"
Lavrov, "Ukrayna topraklarında Neonazi oluşumlarına müsamaha göstermeyeceğiz. Kötü bir şey hissetmediğimiz Ukraynalılara karşı değil, Neonaziler ile savaşıyoruz" şeklinde konuştu. Ukrayna’da sürdürdükleri operasyonları işaret ederek Nazi destekçisi yöneticilerin ortadan kaldırılacağını da ima eden Lavrov, "Ukrayna halkı Neonazi yöneticilerden kurtarılacak, Slav kardeşlerinin yanında iyi komşuluk, dostluk ve refah içinde yaşamayı hak ediyorlar" diye konuştu. Açıklamalarında ABD ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkileri de eleştiren Lavrov, AB’nin bağımsızlığını yitirdiğini öne sürerek, "ABD ve Avrupa birlikte oynuyor. AB’nin neredeyse hiçbir bağımsızlığı kalmadı. Washington Brüksel’i kendi altında ezdi. Avrupa Birliği’nde neredeyse hiç bağımsız ses kalmadı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ara sıra da olsa cılız sesle AB’nin ’stratejik özerkliğini’ hatırlamaya çalışıyor" ifadelerini kullandı.