Rus uçağının düşürülmesi ve ardından Putin’in sert açıklamaları sonrası ‘Kışa girerken gaz kesilir mi?’ soruları gündeme geldi. Bu krize yönelik kısa vadede bir B planımız hatta herhangi bir alternatifimiz yok.
RUS uçağının düşürülmesi ve ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in sert açıklamaları ile Türkiye-Rusya ilişkileri bir kez daha tartışma konusu. İki ülkeyi birbirine bağlayan en önemli faktör ise enerji. Türkiye, en büyük tedarikçisi konumundaki Rusya’dan yıllık doğalgaz ihtiyacının yarıdan fazlasını karşılıyor. Türkiye, Ukrayna üzerinden gelen ve Trakya’dan giriş yapan Batı Hattı ile Karadeniz’in altından gelip Samsun’dan karaya çıkan Mavi Akım üzerinden Rusya’dan doğalgaz alıyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) 2014 Doğalgaz Sektörü Raporu’na göre 2014 yılında doğalgaz ithalatı yüzde 54.76’lık payla en fazla Rusya’dan yapılırken, miktar olarak ise yaklaşık 50 milyar metreküplük doğalgaz ihtiyacının 26 milyar metreküpü Rusya’dan karşılandı.
ELEKTRİK ÜRETİMİ
Türkiye’de elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 48’i doğalgaz ile yapılıyor. Yani ısınma amaçlı doğalgaz ithalatı enerji başlığının sadece bir boyutu, elektrik üretimi ve sanayi açısından da doğalgaz oldukça önemli bir kaynak konumunda. Geçtiğimiz yılki gaz tüketiminin sektörel dağılımına bakıldığında, yaklaşık yüzde 48’ini elektrik üretimi, yüzde 25’ini sanayi, yüzde 20’sini konut ve yüzde 6’sını resmi daire ve ticarethaneler oluşturuyor. Türkiye, Rusya’nın dışında İran ve Azerbaycan’dan doğalgaz, Nijerya ve Cezayir’den LNG alıyor.
NÜKLEER ENERJİ
Diğer yandan, Ankara-Moskova gerilimi nedeniyle ortak enerji projelerinin akıbeti belirsiz hale gelirken, Türkiye’nin doğalgaza olan bağımlılığını azaltmak için başvurduğu alternatif enerji kaynaklarından biri olan nükleer enerjide ise adres yine Rusya. Mersin Akkuyu’da faaliyete geçmesi planlanan ilk nükleer santral yatırımını Rusya Devlet Nükleer Şirketi Rosatom yapıyor. Ancak Mersin Akkuyu Santrali için planlanan süreçler öngörülerin gerisinde kalırken, ilk üretimin daha önce ertelenen 2020’den en erken iki yıl sonra 2022’de gerçekleştirilebileceği haberlere yansımıştı. Rusya-Türkiye enerji ilişkilerinde son dönemde öne çıkan başlıklardan biri de “Türk Akımı” Projesi. Rus gazını Ukrayna yerine Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşımak için geliştirilen projenin gelişimiyle alakalı bir süredir sıkıntılar yaşanıyordu.
‘TÜRK AKIMI’ BELİRSİZLİĞİ
RUSYA Devlet Başkanı Putin’in dün yaptığı sert açıklamalarla, Rus gazını Karadeniz’in altından geçerek Türkiye’ye ulaştıracak ‘Türk Akımı’ projesinin geleceği daha çok belirsizlik kazandı. Rusya, Türk Akımı projesinin birinci hattıyla ilgili anlaşma taslağını Türkiye’ye mayısta göndermişti. Türk Akımı Projesi’nde somut adımların atılması için Ankara ve Moskova arasında hükümetlerarası anlaşmanın imzalanması gerekiyor. Diğer yandan, projede kaç boru hattı olacağı, hattın fizibilitesi ve Rusya’nın projeyi finanse etme sorunları da masada duruyor. Türkiye’nin Rusya’dan mevcut kontratlarına bağlı olarak beklediği doğalgaz indirimi Türk Akımı’nda yaşanan pürüzlere takılırken, iki ülke arasındaki son krizin ardından Türkiye’nin doğalgaz indirimi talebinin karşılanması daha da zorlaştı. Türkiye, Rusya’dan aldığı doğalgazın fiyatında en az yüzde 10.25 oranında indirim istiyor. Bu talebini mahkemeye taşıyan Türkiye, Rusya’nın en az yüzde 10.25 indirimi kabul etmesi halinde konunun tahkime gerek kalmadan çözülebileceğini belirtiyor. Unutulmaması gereken önemli bir faktör ise Türkiye’nin Gazprom’un Avrupa’daki en büyük ikinci müşterisi olması, yani Türkiye’nin de tüketiminden gelen bir gücü var.
KUZEY AKIMI’NA YÖN ÇEVRİLİR Mİ?
DOĞALGAZ sektör temsilcileri, Türk Akımı konusunda “Rusya’nın ister istemez bir onur kırıklığı oldu. Şimdi bu tedavi edilmeden, Türk Akımı ile ilgili tarafların masaya gelip görüşme süreci başlatması eşyanın tabiatına aykırı. Türkiye tamir etmek için adım atmayacak olursa, Rusya’nın tekrar masaya gelip bunu ticari bir gelişme halinde sürdüreceğini zannetmiyorum. Ayrıca Rusya’nın Türk Akımı’nı Kuzey Akım-2 Doğalgaz Boru Hattı Projesi’ne çevirmekten hiçbir şey kaybetmeyeceğini de vurgulamak isterim” diyor. Rusya’dan Almanya’ya Baltık Denizi altından toplam 55 milyar metreküp kapasiteli iki ayrı deniz boru hattının yapılacağı proje için resmi anlaşma, Rus enerji şirketi Gazprom, Alman enerji şirketleri E.ON ve BASF ile merkezi Avusturya’da bulunan enerji şirketi OMV arasında eylül ayında imzalanmıştı.
KISA VADEDE ALTERNATİFİ YOK
GAZININ yaklaşık yarısını Rusya’dan temin eden Türkiye’nin “B planı var mı”; bu sorunun kısa vadedeki cevabı hayır. Enerji uzmanlarına göre, mevcut tabloda Rus gazının herhangi bir alternatifi yok. Ancak orta ve uzun vadede Kuzey Irak, Azerbaycan, İsrail gazı gibi farklı kaynakların yanısıra elektrik üretiminde de güneş ve rüzgar gibi yerli kaynaklar devreye alınabilir. Üst düzey bir enerji yetkilisi, “Ya Rusya, uluslararası bağlayıcılığı olan sözleşmeye karşın, her şeyi göze alıp gazı tamamen keserse” sorumuza karşılık, “Tabii ki sıkıntı olur. Bu durumda Mavi Akım da, Batı Hattı da kesilmiş olacak. Türkiye’deki doğalgaz için önemli bir eksiklik bu. Kimse şunu diyemez: ‘Malımın yarısını kaybedeceğim bir sistemde hiçbir sıkıntı olmaz.’ Ha o dönemde biz ne yapacağız? Tabii ki artık ülkeniz kriz durumuna gelmişse, sadece enerji yetenekleri değil, diğer tüm yetenekleri seferber edilir ve sorunları o şekilde çözmeye çalışırız. Yapabildiğimiz kadar LNG takviyesi ile yaparız bunu, gerekiyorsa diğer ülkelerden aldığımız gaz miktarlarını artırırız, TANAP’ı daha hızlı devreye sokmaya çalışırız, elektrik üretiminde doğalgazı belirgin bir şekilde azaltır, pahalı da olsa diğer akaryakıt türlerine ya da kömüre yükleniriz. Allah düşürmesin tabii ama böyle bir durumda gerekli tedbirleri alırız” diyor.
MÜCBİR SEBEPLE KESİNTİ OLABİLİR
BİR doğalgaz sektörü temsilcisi ise “Rusya Türkiye’ye sattığı doğalgazı kesebilir mi” sorumuzu şöyle yanıtlıyor: “Burada kontrol yüzde 100 Rusya’nın elinde. Onur kırıklığı ile beraber konuyu bu noktaya getirirler mi? Putin’in tarzına bakınca, ‘boru patladı’, ‘arıza çıktı’ gibi bir gerekçe ortaya sürüp gaz akışını kesmesi insanın aklına geliyor. Rusya, ‘Borunun üstündeki kompresör arızalandı, gaz basamıyoruz’ diyerek, Rusya Ticaret Odası onaylı bir arıza belgesi gönderdiğinde Türkiye’nin aksini iddia etmesi mümkün olmayacak. Mücbir sebeple kesinti ilan etmesi halinde yapabileceğiniz çok fazla bir şey kalmıyor. İnşallah yılbaşına kadar bu iş bir şekilde karşılıklı anlayış ile çözümlenir. Kışın Batı Hattı’ndan 42 milyon, Mavi Akım’dan 48 milyon metreküp, toplam 90 milyon metreküp gazı günlük Rusya’dan temin ediyoruz. LNG’nin günlük sisteme girişi en fazla 20 milyon metreküp. Depodan da günlük 20 milyon metreküp gaz alabiliyoruz. Kimse kimseyi kandırmasın, Batı Hattı’ndan 10 bcm, Mavi Akım’ndan 16 bcm Türkiye’nin bugün başka kaynaktan temin etmesi mümkün değil. Kışın ortasında takırdar otururuz. Ayrıca sanayi de durur. TANAP’ın devreye girişi 2018. En yakın alternatif 2018. Kuzey Irak’ta da kuyuların geliştirilmesi ve gazın gelmesi 2-3 yıl sürer.”