Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tıp Fakültesinde yapılan araştırma, erkeklerde kellik sorununun böbrek taşının habercisi olabileceğini ortaya çıkardı. Çalışmada böbrek taşı hastalığına yakalanma oranı, saçı tepeden dökülenlerde 1,5, total dökülenlerde ise 2 kat daha fazla bulundu.
ÇOMÜ Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Berkan Reşorlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, erkeklerde hem saç dökülmesi hem de böbrek taşı oluşumunda testosteronun (erkeklik hormonu) önemli payı bulunduğunu anlattı.
Bu hormondaki bir maddenin saç foliküllerini zayıflatarak dökülmeye yol açtığını belirten Reşorlu, bu maddenin aynı zamanda böbrek taşının yapısındaki oksalatın üretimini artırdığını, taş oluşumunu önleyen "sitrat" ve "osteopontin" isimli moleküllerin üretimini azalttığını, böylece böbrek taşı meydana gelmesini kolaylaştırdığını söyledi.
Reşorlu, dünyada yüzde 1-15 olan böbrek taşı görülme sıklığının Türkiye'de daha yüksek bulunduğunu ifade ederek "Ülkemiz bu konuda dünyada başı çekiyor. Türkiye'de taş görülme sıklığı yüzde 15 olarak bildiriliyor" dedi.
Böbrek taşı görülme sıklığının sıcak iklime sahip Güneydoğu ve Akdeniz bölgelerinde yüzde 50'lere yaklaştığını kaydeden Reşorlu, hastalığın, erkeklerde kadınlara göre 3 kat daha fazla izlendiğini bildirdi.
Doç. Dr. Reşorlu, şu bilgileri aktardı:
"Dünya genelinde artan şişmanlık, obezite, erkek ve kadın arasındaki görülme farkını kapatıyor çünkü artan kilolarla özellikle kadın hastalarda hormonların taş hastalığında koruyucu özelliği azalıyor. Buna karşın günümüzde erkekler hala 3 kat daha fazla taş hastalığına yakalanıyor. Genel olarak taş hastalığını daha önceden nasıl öngörebiliriz ya da bu hastalığı cerrahi dışı, ilaçlarla nasıl tedavi edebiliriz, hastalarımızı nasıl daha kolay sağlığına kavuşturabiliriz, bu amaçla birtakım çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalardan birinde çok geniş bir tarama gerçekleştirdik. Erkeklerde testosteronun böbrek taşı hastalığına yatkınlık oluşturduğunu biliyorduk. Kellik ile böbrek taşı hastalığı arasında birliktelik olabileceğini düşündük. Tarama çalışmamızda erkekleri genel olarak 4 gruba ayırdık. 'Sadece şakak bölgesinde kellik olanlar', 'tepeden açılanlar', 'total kellik olanlar' ve 'saçı dökülmeyenler' şeklinde grupladık. Sonuçta tepeden açılanlar ile total kelliği olanlarda taş hastalığının kellik olmayanlara göre daha sık izlendiğini fark ettik. Saç dökülmesi olmayanlara oranla verteks tipi (tepeden) saç dökülmesi olan erkeklerin 1,5 kat, total saç dökülmesi olan erkeklerin ise 2 kat daha fazla böbrek taş hastalığına yakalandıklarını tespit ettik. Bunun taş hastalığını öngörmede önemli olduğunu düşünüyoruz."
Elde ettikleri sonuçların kendileri için yol gösterici olacağını belirten Reşorlu, bulguların, patofizyolojik mekanizmalar kullanılarak erkeklik hormonu üzerinden tedaviler geliştirilebilmesi bakımından önemli bir saptama özelliği taşıdığını sözlerine ekledi.