Öyle de oldu…
Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray gibi rakiplere karşı hücum zafiyetleri çok da fazla gözükmüyor ve mücadele ön plana çıkıyor…
Ancak Kasımpaşa gibi rakiplere karşı bir de geriye düştüyseniz, bu sıkıntılarla doğrudan yüz yüze geliyorsunuz…
Bursaspor yine mücadelesini verdi, birçok istatistikte öndeydi de…
Topla oynama, kaleye şut, ikili mücadele kazanma, isabetli pas, isabetli orta…
Ancak isabetli şut yüzdesine baktığınızda gerçeklerle karşı karşıya kalıyorsunuz…
Bursaspor hücumda bal yapmayan arı konumunda…
Sezon başından bu yana çok da beğenilmeyen ve sonradan oyuna girip katkı koyabilen Lima’nın ayaklarına bakıyor…
Ve açıkçası bu durumu Samet Aybaba da bizim gibi izliyor…
Mücadele tamam, baskı kurmak ona da tamam…
Peki bu mücadeleyi sonuca çevirmek?
Orada tıkanılıp kalınıyor…
Sakho topla buluşturulamıyor, buluşturulsa da ceza sahası dışarısında, Umut Nayır, yanında etkili oyuncular olmadığı sürece sadece topu indiren futbolcu rolüyle var oluyor, Stancu’dan da bahsetmeye gerek yok!
Bursaspor’un elindeki forvetlerin hepsi beslenmek isteyecek türde oyuncular ancak besleyen bulunmuyor…
Burada da fark yaratacak futbolcu, ister genç deyin ister zamanı değil, Ali Akman…
Madem forvet hattına gereken servis tam anlamıyla yapılamıyor, o zaman eldeki imkanlardan daha da faydalanmayı denemeli Samet Aybaba…
Örnek vermek gerekirse Latovlevici…
Hakkını yememek lazım, Samet Aybaba sol açıkta oynatarak resmen oyuncuyu kazandı ancak bir tık daha ileri götürülebilir…
Şutları oldukça etkili olan Latovlevici, oyunun belirli anlarında neden sağ açıkta oynamasın?
Çağatay’ın oynaması için bir 12 hafta daha mı geçmesi gerekiyor?
Ya da sezon başından bu yana inatla ‘ışık var’ dediğimiz Atanasov, diğer orta alan oyuncularından çok mu kötü oynadı?
Fazlası vardı, eksiği yoktu…
Gelelim Aytaç Kara’ya…
Zannediyorum Milli Takım’a seçildiğine en fazla Bursasporlular şaşırmıştır…
Galiba Lucescu kadroyu özetleri izleyerek kuruyor!
Aytaç’ın yeteneklerinin çok üzerindeki beylik hareketleri, şutları, serbest atışları takıma zarardan başka hiçbir şey vermiyor…
Tamam savunmada başarılı ancak hücumda boyunu aşacak davranışlarda bulunmaması şart!
Yenen gollere gelecek olursak;
İkinci gol için sadece, ‘kaleciler hata yaparak büyürler’ derim…
Ancak ilk golde rakibin en tehlikeli hücum ayağını bu kadar boş bırakmak, konsantrasyon eksikliğinden öte değildir…
Bir galibiyetle hiçbir şey bitmeyeceği gibi, mağlubiyetle de tabii ki bitmeyecek…
Samet Aybaba’nın öğrencileri sahada savaşmaya devam edecek…
Geçen yazılarımda net olarak belirtmiştim: “Bursaspor mücadele etmezse her takıma farklı mağlup olur, mücadele ederse zor kazanır.”
Ve son;
Dirençli ve mücadeleci takım üzerinde Başkan Ali Ay’ın ‘deniz bitti’ cümlesi etkili olmuş mudur, oyuncuların kafası karışmış mıdır, ‘acaba maaşımı alabilir miyim’ kafa karışıklığıyla mı karşılaşmaya çıkmışlardır?