Berlin
Ticaret Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Uluslararası Sağlık Turizmi Sektör Meclisi, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Sağlık İş Konseyi ve Hizmet İhracatçıları Birliğinin desteğiyle Berlin'de düzenlenen " Türkiye-Almanya Sağlık Turizmi Fuarı, Konferansı ve B2B Semineri"nde katılımcılar, Türkiye'nin sağlık turizmi alanında sunduğu hizmetlere ilişkin bilgilendirildi.
Türkiye'nin son yıllarda sağlık sektöründe ulaştığı kalitenin damga vurduğu fuarda, Türkiye’nin değişik illerinden hastane ve klinikler, son hizmetlerini kuruluşlara ve fuar katılımcılarına anlatma fırsatı buldu.
Hastaneler, diş klinikleri, tüp bebek klinikleri, saç ekim merkezleri, estetik klinikleri ve termal turizm merkezlerinin yer aldığı fuarda, katılımcı kuruluşların üst düzey yetkilileri ile sağlık sektörü temsilcilerinin bir araya geldiği özel nitelikli toplantılar da yapıldı.
Sağlık turizmi için büyük önem taşıyan fuara Türkiye'den Memorial Sağlık Grubu, Dünya Göz Hastanesi ve Acıbadem Sağlık Grubu da katıldı.
"Almanya'daki hastaların Türkiye'yi tercih etmesinin birinci nedeni Almanya'daki bekleme sürelerinin uzunluğu"
Acıbadem Hastanesi Uluslararası Proje Geliştirme ve Operasyonlar Direktörü Dr. Murat Pekmezoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Acıbadem'in 50 ülkede ofisi olduğunu belirterek, yıllar önce insanların Almanya'ya tedaviye geldiğini, şu anda bu durumun tersine döndüğünü, bunun nedeninin Almanya'da sağlık sisteminin eskisi gibi olmaması olduğunu söyledi.
Almanya'dan en çok tüp bebek merkezlerine hasta geldiğini aktaran Pekmezoğlu, "İkinci sırada onkoloji hastaları... İnsanlar 'kanser tedavisi Almanya'da var, sigorta karşılıyor' diyecekler ama maalesef bekleme süreleri uzun ve doğru teşhis oranları çok düşük. Üçüncü sırada genel cerrahi hastalarımız var. Dördüncü sırada estetikler geliyor. Almanya'dan bir yıl içinde 1.000'in üzerinde kişi buradaki ofislerimize başvurarak hastamız olarak Türkiye'ye geldi." diye konuştu.
Pekmezoğlu, Almanya'daki hastaların Türkiye'yi tercih etmesinde ilk sırada, Almanya'daki bekleme sürelerinin uzunluğunun geldiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Kanser şüphesi var ve PET taraması yapılacak, 2 ay sonraya... Özele gitmek isterseniz 3 bin avroya kadar para ödemeniz gerekiyor. Bizim hastanemizde bu dörtte bir fiyatına yapılabiliyor. Aynı gün yapılıyor ve bir gün içinde de rapor yazılıyor. Teşhis konulduktan sonra tedavisi planlanıyor. Hasta tedaviyi kabul ederse tedaviye de hemen başlayabiliyoruz. Türkiye'de devlet hastanelerimiz dahil hiçbir hastanemizde bekleme süresi yok.
Hastanemizde 26 dil konuşuluyor. Yabancı hastalarla ilgilenen 300'e yakın personelimiz var. Odalarımızın hepsi tek kişilik. İnsanlar geldiği zaman hastaneye değil, sanki kendi evine gelmiş gibi hissediyor."
"Türkiye, 5 yıl sonra Avrupa'nın sağlık merkezi olabilir"
Dünya Göz Hastanesi Uluslararası İş Geliştirme Sorumlusu Sezgin Aydın da Dünya Göz olarak Türkiye'de 21 hastaneye sahip olduklarını, Avrupa ile aynı teknolojiyi kullandıklarını belirterek, "Bizim farkımız hizmetlerimizi uygun fiyata sunmamız. Kalite olarak da Dünya Göz, Avrupa standartları üzerinde hizmet sunmaya başladı. Bu Avrupa'da tescillendi." dedi.
Teknoloji firmalarına eğitim verdiklerini, hastanede kullanılan ürünler hakkında geri dönüşler yaptıklarını aktaran Aydın, "Dünya Göz olarak vizyonumuz yeni ameliyat ürünleri üretmek istiyoruz. Her yıl hasta sayısı ve ihracatımız artıyor." ifadelerini kullandı.
Aydın, Türkiye'nin, 5 yıl sonra Avrupa'nın sağlık merkezi olabiliceğini söyledi.
"Türkiye en önemli alternatif ülke durumunda"
TOBB Uluslararası Sağlık Turizmi Meclis Başkanı ve HLC Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Merkezi Kurucusu Dr. Özgür Öztan ise Türkiye ile Almanya sağlık turizmi köprüsünü daha da kuvvetlendirmek için fuara katıldıklarını söyledi.
Türkiye'de hastanelerin teknoloji ve eğitim konusunda Almanya'dan farklı olmadığını vurgulayan Öztan, "Alman vatandaşlarının yaşam süresinin uzun olduğu ve ülkede sağlık yatırımları çok fazla olmadığından tedavilere ulaşma süresi çok uzuyor. Bu nedenle hastalar daha çok hızlı tedavi amaçlı alternatiflere yöneliyor." dedi.
Öztan, Avrupa'da bazı hastaların saç ekimi, dış tedavileri ve estetik cerrahi gibi tedavi alanlarında bütçesini ayarlamak zorunda kaldığını belirterek, "Seçeneklere bakıyorlar. 'Aynı kaliteyi, aynı tedaviyi, aynı sonucu nasıl daha çabuk ve daha uygun fiyatla alabilirim' diye bakıyorlar. Türkiye en önemli alternatif ülke durumunda." diye konuştu.
Türkiye'nin sağlık turizmi hedeflerine değinen Öztan, "Cumhurbaşkanımız ve Sayın Bakanımızın inisiyatifiyle Ticaret Bakanlığı bize bir teşvik programı açıkladı. Bu teşvik, bizim için çok önemli bir güç haline geldi. Bu teşviklerle birlikte sağlık hizmet sektörünü çok genişletme hayalimiz var. İhracat rakamlarını çok kısa zaman içinde katlamayı hedefledik." ifadelerini kullandı.
"Çok iyi kalite ile rekabetçi fiyatlar veriyoruz"
Memorial Sağlık Grubu Uluslararası Pazarlama Grup Müdürü Johan De Letter, Avrupa'da sağlık hizmetlerinde arz ve talep arasında bir boşluk olduğunu, bu nedenle Almanya ve Avrupa'nın diğer yerlerinde sağlık hizmeti arayan birçok hasta bulunduğunu aktararak, "Ancak ya aradıkları kaliteyi bulamıyorlar ya da doktor veya hastane yok. İnsanların aradığı tedaviyi sağlamak için buraya geldik." dedi.
De Letter, Memorial Sağlık Grubu'nun çok kalifiye doktorlara sahip olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Böylece tıbbi olarak bekleme süresi olmadan Almanya'dakinden muhtemelen daha iyi olan bir tedavi sağlayabiliriz. Bu nedenle yaşam kalitenizi etkileyen herhangi bir tıbbi ihtiyacınız varsa Türkiye'ye gelebilirsiniz, burada tedavilerinizi onların sağlayabileceğinden çok daha hızlı sağlarız. Fiyatta rekabetçiyiz. Yani Türkiye'deki fiyatlar Almanya'daki fiyatların oldukça altında ama kalite çok yüksek. Yani ucuz değiliz. Çok iyi kalite ile rekabetçi fiyatlar veriyoruz. Türkiye, sağlık alanında kaliteli hizmetin yanı sıra çok kaliteli destek hizmeti sunuyor."
Memorial Sağlık Grubu'nun Almanya ve Avrupa pazarındaki ayak izini artırmak istediklerini ifade eden De Letter, "Hedefimiz, Almanya'da birlikte çalıştığımız hekim ve ortak ağımızı artırmak ve Alman hastalara dünya standartlarında sağlık hizmeti sağladığımızdan emin olmak istiyoruz." dedi.
Türk-Alman İşverenler Birliği (TDU) Başkanı Remzi Kaplan da Türkiye'nin sağlık sektöründe önemli ülkelerden biri olduğunu vurgulayarak, "Fuar dolayısıyla Türkiye'den 100'e yakın hastanenin başkent Berlin'de olması bizi çok memnun etti." ifadesini kullandı.