Bölge Müdürlüğü’ndeki yeni açılan canlı yayın stüdyosunu da inceleyen Milletvekili Tayyar, Ankara’daki patlamanın arkasında Rusya, İran ve Şam gizli servislerinin olduğunu düşündüğünü söyledi.
Ankara’daki patlamanın CHP ve HDP’nin oy oranını yükseltmeye yönelik siyasi bir proje olduğu savunan Milletvekili Tayyar, "Ankara patlamasının arkasında CHP, HDP’den gelecek olan oyların bir kısmını kendisine yöneltmek, diğer taraftan da AK Parti tabanından oy çalma niyeti var. Ankara’da patlamanın yaşandığı günden bu yana, sistemli olarak bir proje yürütüyorlar. ’İşte bunun arkasında devlet var, polis var’ diyerek, CHP’li milletvekillerin buna ilişkin açıklamaları var. Çok açık söylüyorum, Ankara katliamının siyasi projesi, CHP, HDP projesidir. CHP tabanındaki çözülmesinin HDP’ye kaymasından mutlu değiller. Çünkü CHP’yle HDP’yi birleştirmeyi amaçlayan üst akıl, arka arkaya bu provokatif eylemlerle siyasi hayatı formatlamaya çalışıyor. Ankara katliamıyla amaçladıkları siyasi proje, CHP’yi ve MHP’yİ 276 milletvekilinin üzerinde tutabilecek bir büyük hamle. Onun için de Ankara katliamını gerçekleştirdiler" dedi.
Patlamanın arkasında bazı yabancı ülkelerin gizli servislerinin bulunduğunu da ileri süren Tayyar, gizli servislerin isimlerini ise şöyle açıkladı:
"Ankara katliamının gerisinde Rusya, İran, Şam gizli servislerinin olduğunu düşünüyorum. Bu gizli servisler DEAŞ ve PKK gibi taşeron örgütleri kullanarak bu eylemleri gerçekleştirdiler. Yani çok karmaşık ve birden fazla istihbarat biriminin de içinde olduğu bir büyük organizasyon. Bu eylemlerin birden fazla amacı var. Bir, 1 Kasım’daki seçimleri etkilemek diğeri de Türkiye’yi kendi içine kapatıp bölgedeki hakimiyetini engellemek."
Hedeflenen siyasi sonucun doğmadığını vurgulayan Tayyar, seçime kadar herkesin dikkatli olması gerektiğini kaydetti. Tayyar, "Bekledikleri siyasi sonuç doğmadı. O nedenle ben herkesi uyarmak istiyorum. 1 Kasım’a doğru çok kritik bir süreçten geçtiğimizi ve herkesin bu süreçte uyanık olması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
’BEYAZ TOROSLAR’ DEĞERLENDİRMESİ
Milletvekili Şamil Tayyar, beyaz Toros aracın, özellikle 1990’lı yıllarda faili meçhul cinayetlerin çokça işlendiği dönemde simgesel olarak hafızamızda kalan kötü anılardan biri olduğunu ifade etti. Eski dönemde devlet adına cinayet işlendiğini belirten Tayyar, "Devlet adına beyaz Toroslarla bölgedeki bazı iş adamlarının kaçırılarak, katledildine ilişkin çok ciddi ipucu ve işaretler de var. Onunla ilgili faili meçhul cinayetlerin açığa çıkarılmasıyla ilgili, çok fazla mücadele ettik. AK Parti iktidarı geldikten sonra, bu beyaz Torosla simgeleşen faili meçhul cinayetlerin yaşandığı o karanlık günlere bir daha dönmemek için önce onun idari zeminini ortadan kaldırmaya çalıştı. Arkasından da vesayetle bu tür karanlık ve derin güçlere karşı bir mücadele süreci başlattı. Yakın tarihin en kapsamlı mücadelesi, AK Parti döneminde oldu. Dolayısıyla AK Parti döneminde faili meçhul cinayetler kalmadı. Türkiye’de devleti ve siyaset hayatı formatlamaya yönelik gerçekleşen birçok karanlık eylemin failleri bulundu. Yani Hrant Dink cinayeti, Rahip Santoro, Danıştay cinayeti gibi, birçok provokatif eylemlerin de failleri yakalandı. Ve bunların arka planına ilişkin de çok önemli ipuçları ortaya çıkarıldı. Dolayısıyla Başbakanımızın ’beyaz Toros’ göndermesi, yani o karanlık günleri hatırlatıp, ’istikrar kaybolursa Türkiye’de siyasi istikrarsızlık nedeniyle, tekrar terör tırmanlandırılırsa, Allah korusun o kötü günler yeniden geri gelebilir’ kaygısını paylaşmaktı. Türkiye, içeriden ve dışarıdan kuşatma altında işte Suriye’de yaşanalar ortada biliyoruz ki, şu anda yeni bir küresel denklem oluşturuluyor. Suriye de bizim kapı komşumuz. Amerika’dan Rusya’ya kadar çok sayıda ülke, bu alanda top koşturuyor. Küresel aktörler yeni bir oyun kurarken, Türkiye’nin bölgede etkili olmasından da son derece rahatsızlar. Türkiye’yi kendi içine kapatmak için bu tür faili meçhul cinayetler Ankara katliamı gibi kitlesel ölümlerin yaşandığı bir provokatif eylemlerle ülkeyi kendi içine hapsetmeye çalışıyorlar. Bunun için de siyasal iklimin uygun olduğunu düşünüyorlar. 7 Haziran’dan sonra tek başına iktidar çoğunluğu oluşmadı. 1 Kasım’dan sonra da eğer ki siyasi yapı bir istikrara kavuşmazsa, bu tür olumsuz örnekler yeniden canlandırılabilir. Sayın Başbakanımızın ’beyaz Toros’ göndermesi tamamen bu yönde bir uyarı niteliğindedir. AK Partisiz bir dönemde, yaşanabilecek olumsuzluklara işaret etmektir. Zaten bu faili meçhul cinayetleri ortadan kaldıran ve derin odaklarla mücadele eden de AK Parti’nin kendisidir" şeklinde konuştu