Sevi, pandeminin tüm dünyayı kasıp kavurduğu bu günlerde herkesin kendilerini hiç beklemediği bir zamanda olmadık sorunlar içinde bulduklarını belirterek, ”Kimimiz işsiz kaldı, hasta oldu, yakınlarını kaybetti, kimimiz güneş görmeyen evlerde günlerini geçiriyor, kimimiz karnı aç yatağına giriyor. Elbette dünyanın tek derdi şu an sanat değil, sağlık, ekonomi. Ama bu günlerde geçecek ve o tertemiz ve refah günler gelince biz bir yerlerde sizi bekliyor olacağız, kimimiz ekranlarda, kimimiz sahnede. Ve başka başka yerlerde. O vakit geldiğinde hep birlikte aldığımız her nefese daha çok şükredip daha sıkı sarılacağız birbirimize” dedi.
Şimdilerde birçokları gibi bolca vakitlerinin olduğunu, bol okumalar, dinlemeler yaptığını ifade eden Sevi, “İzleyemediğim filmleri oyunları izliyorum. Yazıyorum. Sanata aşık biriyim. Klişe gibi gelebilir ama sanatı sadece icra edilen yerlerde değil, gökyüzünde, kuşların cıvıltısında, ağaçların kurumuş dallarında ve daha birçok yerde gören biri olarak söylemeliyim ki tiyatro benim için mükemmel bir araç. Estetik kaygısı gütmeden karakter ve durum için olması gereken neyse onu veren, en önemlisi de birçok derdi tasayı mutluluğu tüm çıplaklığıyla aktarabildiğimiz nefis bir sanat dalı. Bazen uzun bir hikayeden bir an, bazense kısacık bir andan uzun bir oyun çıkarabildiğiniz, görmezden gelinen ya da susulan birçok konuya cesurca değinip izleyenleri sarsabildiğiniz ya da tüm dertlerini unutturabildiğiniz, seyirciyle hemhal olunan, nefes alan bir sanatıdır” dedi.