Şarkıcı Haluk Levent, “yağma, “tehdit”, “çek- senet tahsilatı”olaylarına karıştığı iddiasıyla 16,5 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
Bakırköy 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya başka suçtan tutuklu sanıklar Ali Rıza Garan ve Recep Demir ile tutuksuz sanıklar Mehmet Selçuk Güleçlier, Hasan Hüseyin Tilki ve bazı tutuksuz sanıklar katıldı. Sanık avukatları da salonda hazır bulundu. Duruşmaya Haluk Levent katılmadı. Duruşmada söz alan sanık avukatları müvekkillerinin beraatini talep etti.
HALUK LEVENT’İN DE ARALARINDA BULUNDUĞU 19 SANIĞA ÇETE SUÇUNDAN BERAAT
8 yıldır süren davayı karara bağlayan mahkeme, delil yetersizliğinden 19 sanığın çete suçundan beraatine hükmetti. Mahkeme heyeti, Haluk Levent hakkında "silahla haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak", "bir kişiye yönelik yağmaya teşebbüs" suçundan kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraatine karar verdi. 6 sanığın da tüm suçlardan beraatine hükmeden mahkeme, sadece çete suçundan beraat eden diğer 11 sanığı ise "iş yerinde yağma", "kasten yaralama", "tehdit", "ruhsatsız silah bulundurmak" suçlarından çeşitli oranlarda hapis cezasına çarptırdı. Yargılama aşamasında ölen bir sanık hakkında ise davada düşme kararı verildi.
“ELLERİM KELEPÇELİ, 4 GÜN SORGU ODASINDA BEKLETİLDİM”
Hakkında verilen beraat kararına ilişkin basın mensuplarına açıklama yapan şarkıcı Haluk Levent, davanın yaklaşık 10 yıldır sürdüğünü söyleyerek, “4 bin 300 küsür haber yapıldı. Ellerim kelepçeli bir şekilde 4 gün sorgu odasındaydım ve hiçbir şey bilmeden. Benim dönem en çok ağrıma giden, savcı beni dahi dinlemedi. Hukuk devleti dediğimiz yerde savcı ifademi dahi almadı. Direkt olarak mahkemeye çıkarıldım” dedi. Tutuksuz yargılandığını hakkında binlerce haber yapıldığını kaydeden Levent, “Binlerce algı, yitip giden birçok sponsorluklar, konserler cabası ve sonunda beraat. Seviniyorsunuz ama bir yandan da üzülüyorsunuz. Bunu bu kadar uzatmak, bu kadar operasyonlar ismimizin kullanılması gerekli miydi? Bu nedenle bir yandan sevinçliyim, bir yandan da buruk bir duygu var içimde. O dönemlerde 2 tane sponsorluk anlaşmam vardı. Biri tekstil firmasıyla, diğeri gençler için içecek firmasıyla. Onlar da iptal olmuştu. Bizi çeteci, mafyavari insanlarla göstermişlerdi. Beraat aldığım için çok mutluyum ama geçmişe baktığımda da neden diyordum. Çünkü özellikle o dönemdeki soruşturmanın savcısının beni görmek istemeyişi zaten kafadan kumpas gibi koyulmasının bir nevi ifadesi gibi geliyor bana” şeklinde konuştu.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameden, bir numaralı şüpheli Sami Aksel yer almıştı ve Aksel’in suç örgütü lideri Sedat Şahin’in çetesiyle yakın ilişki içinde olduğu belirtilmişti.
İddianamede şüpheli Haluk Levent’in piyasaya, tefecilere ve değişik kişilere yüklü miktarda borçlarının bulunduğuna yer verilerek, Levent’in bu borçları ötelemek, daha az miktarda ödemek veya ödememek amacıyla Sami Aksel liderliğindeki suç örgütüyle ilişki içine girdiği anlatılmıştı.
Çetenin lideri olduğu iddia edilen şüpheli Sami Aksel’in "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”, “yağma”, “yağmaya teşebbüs”, “yaralama”, “tehdit”, “ruhsatsız silah taşımak” ve “tefecilik" suçlarından 61 yıldan 104 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenirken, şüpheli Haluk Levent’in ise “suç işlemek amacıyla örgüte üye olmak” ve “yağmaya teşebbüse azmettirmek” suçlarından 9 yıldan 16,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
Ayrıca iddianamede, diğer 17 sanığın da 1,5 yıldan 30 yıla kadar değişen yıllarda hapisle cezalandırılması istenmişti.
(Gamze Erdemir /İHA)
